Cem Boneval

Sözün ötesinde ama geçerli ve önemli bir tespit: "Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri giderek vasatlaşması.. Sadece kültürde, sanatta, edebiyatta değil, iş dünyasında da ciddi biçimde vasatlaşıyor.. Siz halkı buna alıştırırsanız, halk da olması gerekeni bu sanır ve ‘vasat’ı yüceltir.. Şu an olan bu! Ben en çok bundan korkuyorum, çünkü bu vasatlaşma iyi gelmeyecek bize.." Evrim Kuran, Y jenerasyonu şirketleri ve sektörleri ile ilgi algı ölçen Universum Firması Türkiye ve OrtaDoğu Sorumlusu

Bence de normal sınırlarda, özellikle mevsim düşünülürse.

Bu bir rüya, değil mi?

Tabii tabii... Hiç bir zaman aklımla ve zekamla övünmedim, ama hayatımda hiç son zamalardaki kadar salak hissetmedim kendimi.

Biliyorum öyle yazdığını da, yeni yıla başlangıç şeklimize bakınca 2017 daha çok yakışacak gibi geldi bana.

Küçük bir hata olmuş, herhalde "2017 için" yazacaktın

Pardon da biri 11 TL 95 Kuruş, diğeri 65 TL 65 Kuruş, bildik köprüleri de 6 TL 99 Kuruş yapsalardı, daha az tepki çekerdi. Sahi bu kuruş hesabı nereden çıktı.

Nedeni var, eski köprülere %48, otoyollara %15 zam gelmiş. Eski köprüler artık tek yönlü 7 TL. Yakında çift yönlü tahsilat da başlayabilir. Hayırlı olsun.

Önler göreceli eski olduğu için arkalar daha iyi tutunacaktır ve istenenden hızlı viraja girdiğinizde burundan kayma daha belirgin olacaktır. Yani tehlikeli bir durum olmaz. Yenileri öne takarsanız kıç atma ya da sert frende stabilite sorunu (sağa sola yalpalama) görülebilir. Bu hali iyi...

Olmasına olmuş da 125 PS'lik arabada benim gözümde gereksiz bir abartı oluyor. "mış gibi" yapmaya ne gerek var? Neyse beğeneni çok, güle güle kullanın. bkn. egzozcular taş mı yesin?

Aksini gösteren video da var. VW'nin beygirlerinin daha iyi koştuğu herkesin malumu ama bu fark normal değil. Tabii şöyle de bakılabilir: Hayatımız kalkışlarda geçmiyor, VW kullanmak otobüsle seyahat etme düzeyinde sıkıcı.

Kişisel deneyimim olmadı, Okuduklarımdan hatırladıklarım: Mokka ve Captur'a rakip. 1.6 Benzinli motor 128 PS ve 4600 devirde 160 Nm tork sağlıyor. 6 ileri otomatik şanzıman Aisin üretimi ve başarılı. Sakin kullanıma uygun, performans beklememek lazım. 130 km/h sonrası hem motordan hem rüzgardan gürültü artıyor. Süspansiyon sert, harbi sert. Direksiyon hissiz. İç mekan ferah ve geniş, arkası bile. İşçilik ve malzeme kalitesi iyi. Atmosferik benzinli tasarruf şampiyonu değil. Tarzım değil. Bence de deneme sürüşü yapılmalı.

Keşke hayat ve dolayısı ile fizik o kadar basit olsa. Basınç tutunmayı etkileyen öğelerden sadece biri ve işler düz mantıkla yürümüyor. Lastik yapışkan bir yüzey ve sürtünme başlı başına bir inceleme konusu. Yüzey genişlediğinde basınç düşüyor, ancak sürtünme yüzeyi, dolayısı ile yapışan alan artıyor (bkn. F1 lastikleri). Tabii bir sonraki aşamada yüzey özellikleri ve yapışma katsayıları devreye giriyor ve işler çetrefilleşiyor. Genelleme yapmak gerekirse: Sürtünme katsayısı yüksekse, mesela kuru asfalt, lastik genişledikçe tutunma artar, sürtünme azaldıkça ince lastikler avantajlı olmaya başlar, ama burada da lastik yüzey ve hamur özellikleri devreye girmeye başlar. Konu hala tam aydınlatılabilmiş değil bu arada. Meraklısına güzel bir makale İng. olarak burada var, sürecin ne kadar kompleks olduğu ortaya çıkıyor.

Bence de

He he, harbi Petlas lobisi var. Fobisi de... Eğlenceli oluyor. Herkes izlenimlerini yazar, okuyan da kararını verir. İkna için teklif var, ısrar yok. Ben de Crossclimate'lardan çok memnunum mesela.

Benden duymuş ol, kimse sana bulaşmak niyetiyle yazmadı. Gerçekten...

“Ya sessiz kalmalısınız ya da söyleyeceğiniz şey sessizlikten daha iyi olmalı.” - Pisagor

Kış lastiği takanlar deneyimlemiştir, karda buzda kuru asfaltta gidiyor gibi gitmek mümkün olmaz. Güvenli sürüş için her şeyi son derece yumuşak yapmak gerekir, gaz verme, fren yapma, direksiyon kırma, kış lastiği olması sizi aldatmasın, kar/buz özel teknik ister.

Nasıl dönecek başka türlü ekonomi?

Prensip olarak lastiklerin aynı marka/model ve belirgin aşınmışlık farkı olmadan (<5000 km diyelim) tekerleklere dağılması lazım. Dikkatli kullanmak koşulu ile geçici olarak mevsim koşulu saklı kalmak şartı ile desen ve aşınmışlık düzeyinde farklılık kabul edilebilir, ama zorunlu olduğunuzda ve güvenlikten ödün verdiğinizi bilerek. Ancak yaz ve kış karıştırmak sonu kötü bitecek bir macera olabilir ve intihar amaçlı olmadığı sürece asla uygulanmamalı. Aracın süspansiyon geometrisi dört tekerlekte aynı ve benzer aşınmışlık düzeyinde lastik olacağı koşuluna göre ayarlanmıştır. Farklı kullanımda önden kayma, arkadan kopma, sağa-sola çekme, fren stabilitesinde bozulma gibi istenmeyen etkiler kontrolsüz düzeyde artabilir. bkn. Lastikçiler de taş mı yesin...

Bir de Müslüman alemine baksak... Ne durumda iSıkıcı?

Öncelikle geçmiş olsun... Petlas'ın "normal" yol koşullarında frenleme ile ilgili göreceli zayıf olduğunu yazmış olmama rağmen yaşadıklarını doğrudan ce sadece lastik markasına bağlamak çok doğru değil bence, o koşullarda premium markada göeceli daha az ürkütücü bir durum yaşardın belki ama yine de "yusuf yusufu" engellemeyebilirdi. Önce dikkat sonra şans... Buzlu yolda 140 km/h ile gitmek kötülük meleğine meydan okumaktır. Siz siz olun tedbiri elden bırakmayın ve şansınıza ve lastiğinize gereğinden fazla güvenmeyin. Hata olur. Dört tane alın, yoksa şaşırtıcı yoldan kopmalar yaşarsınız. Arkası bağımsız hareket eder.

Bunda bir yanlışlık var. Bu kadar az artış mümkün değil. Yakında seçim falan mı var? bkn. Hiç bir şeyi beğenmeyen adam. O değil de Focus ve Fiesta eşitlenmiş, ikisi de 450 TL; ve Focus yaşlanmaya başlamış bayağı bayağı.

Sorun da bu ya zaten... Ülke yönetimi kantin işletmesi değil ki eksik veya yarım işler kabul edilsin.

Bu sene WRC ilginç olacak. Yıllardır önceleri Citroen ve Loeb sonra da VW ve Ogier hegemonyasında yürümüş olan WRC'de VW'nin emsiyon skandalaından sonra bütçe kısıntıları nedeniyle fabrika takımını çekmesi, Citroen'in de Loeb'ten sonra yeterince rekabetçi görünmemesi üzerine görünen o ki M.Wilson'un ısrarlı yaklaşımı ile Ford daha ciddi yatırım yapmaya ve boşalan liderlik koltuğuna oturmaya niyetli. Fiesta yeni kurallara göre hazırlanmış ve neredeyse tümden baştan yaratılmış gibi görünüyor. Yılların deneyimi ile sorun çıkartmayacağını öngörmek de zor değil. Pilot koltuğuna da VW'den Ogier'nin geçmesi hedefe ulaşmayı kolaylaştıracak gibi. Redbull'un sponsorluğunu almış olmaları da bunun dolaylı bir kanıtı. Zaman içerisinde olgunlaşan Tanak da ikinci pilot olarak başarılı olacaktır. Camilli ile de anlaşmaları devam ediyor bildiğim kadarı ile. Ancak rakipler de boş durmuyor. Yeni sezona i20 Coupe ile hazırlanan Hyundai geçen sezonu ikincilikle kapatmıştı. Neuville, Sordo ve Paddon gibi şampiyonayı 2, 4 ve 5. sıralarda bitirmiş güçlü pilotları da var. Ford'a etapları dar edeceğine kesin gözüyle bakıyorum. Citroen Dubai destekli takımında değişiklik yapmamış görünüyor, Meeke, Green ve Lefebvre iyi sürücüler ama şampiyonluktan bence biraz uzaklar. Toyota Yaris ile 18 sene sonra WRC'ye dönüyor. Ekip şefi olarak usta ve deneyimli eski ralli pilotu Timo Makkinen'i almışlar. Test ve geliştirme sürüşlerini yapan Hanninen yanına VW'den gelen Latvala yerleşecek ve takım tümüyle Japon kökenli ama Fin yürütmeli olacak. Yakından izlemek gerekir. Sürprizlere açıktır. VW çekilmiş görünse bile Ford'un M-Sport ile yaptığı gibi sponsorlu bir takım ile yeni Polo R'yi etaplara sürebilir. Katar ve Al-Attiyah iyi bir sponsor adayı. Konu önümüzdeki günlerde netleşecektir. Tek üzüldüğüm nokta geçen sezonu 3. bitiren Mikkelsen'in VW'den boşa çıkınca kendine yeni bir takım bulamamış olması ve Skoda Fabia ile WRC2'de yarışmaya karar vermiş olması. Sonuçta çekişmeli ve izlenmeye değer bir sezon bizi bekliyor.