Cem Boneval

Muhtemelen bir veya iki kanallı OpAmp devresi ve bir iki direnç (modelden modele değişen o). Daha önce paylaşmış olabilirim, ayrıntılı bir teknik inceleme dökümanı var: http://www.crosslake.net/~dbipes//sprintbooster/SprintBooster.pdf İş dönüp dolaşıp aynı tartışmaya geliyor: Maliyeti 100 TL'yi bile bulmazken bu kandırıkçı alete o kadar para verilir mi? Herkes kendi karar versin.

İki tane devre için hala gereksiz pahalı. Ya da pahalı olacak. 300-350 TL'den satılsa takmayan kalmaz. 800-850 TL beklentisi içindeyim.

Nihat'ı bilmem ama taksici ST'si Antalya Bilaller'e de gelmiş, bana ayırmışlar bekliyorlarmış

Bence de... Özellikle kar/buz koşullarında hepsi etkileyici olacaktır. Ama -biliyorum okumaktan bıktınız- önemli ölçüde belirleyici olan 0 derece civarı kuru performansıdır. Hoş üreticiler onu da halletmiş görünüyor.

AutoBild'den 2016 kış lastikleri 205/55-16 testi. Puanlama: 1 Mükemmel ... 5 Berbat ölçeğinde Kar/Islak/Kuru/Ekonomi performansı sıralaması ile

Yaşam için 5 önemli kural: Düşmanınızı affedin, ama asla o serserinin adını unutmayın Para mutluluk getirmez ama bir Mercedes'in koltuğunda ağlamak, bisiklet selesine göre daha konforludur. Başı dertte olan birine yardım edin ki bir daha başı derde girdiğinde sizi hatırlasın. Pek çok insan vurulmaları kanuna uygun olmadığı için yaşıyor. Alkol sorunların çözümü değildir, ama bu süt için de geçerlidir. Sanırım bu kadarı yaşamda yolunu bulmak için yeterlidir.

Yakında sıkı bindirim olacak demektir. Kollayın kendinizi nereden vuracağı belli olmaz...

Görünen o ki herkes yine hakkını aramak, haksızlıklara karşı çıkmak yerine, ortama ve araziye uyum sağlamayı tercih etti. O zaman hayırlı olsun, hep beraber duaya çıkalım şemsiye açılmasın diye... .

Ben az alan çok kullanan gruptayım, 2000 Focus'u 12.900 TL'ye almış 10 yıl sonra 15.000'e satmıştım. 1.6 EB'u da 51.000 TL'ye almıştım. Bu hesapla bundan sonraki arabamı 2022'de alacağım, elimdekini 60.000'e sattıp eş değerinin yenisine 200.000 TL vereceğim. Hesap tutacak gibi görünüyor. Bu bağlamda aynı gemideyiz, büyük balık küçük balığı yutarken en büyük balık hepsini birden yutuyor. Piyasadan kendimiz temin etsek de laf edecek çıkar mı?

Katılıyorum. Kullanım koşulları (sürüş tarzı, ortam ısısı, dur-kalk trafik oranı, bakımda gösterilen özen, LPG ayarları vb.) sonucu etkiler. Bununla beraber süpab değişimine gitse bile bunun 4-5 seneden önce olma olasılığı düşük ve elde edilen ekonomiyi tümden yok edici etkisi olacağını düşünmüyorum.

Maliyetler Yakubun da yazdığı gibi Avrupa'da ciddi artış göstermiyor olması, modüler sistemlerle üretim verimliliğinin dolayısı ile maliyetin düşmesi, döviz kurunun yükselmesi, fahiş vergilendirme politikası dururken bunu teknolojinin bedeli olarak sunman bence sana bir bakanlık danışmanlığı payesi kazandırıyor. Her ortamda itiraz dillendirilirken bunu kabul görmüş gibi sunman bugün şakacı gününde olduğunun bir göstergesi sanırım. bkn. Maksat muhabbet olsun.

Marshal Kumho'nun ekonomik alt markası. Ana marka ile aynı lastiği aynı model ismi ile satıyor olmaları ilginç. Öncelikle güle güle kullanın. İnternette 165 TL fiyatı var, Petlas W651 daha ucuz aslında :). Doğrusu Doğu'da oturmadığım sürece ağır kış lastiği almayı anlamsız buluyorum. Birkaç günlük kar-buzda üstün performans uğruna normal koşullardaki vasat performansı kabul etmediğim için. Ama kişisel tercihler farklı olabilir. Ilık (0 derece üstü) kuru havada dikkatli kullanın, özellikle fren mesafesine çok güvenmeyin.

İşe mantıklı bakacak ve adil bir çözüm arayacaksak bu doğru soru. Nasıl belirleniyor hiç bir fikrim yok. Ama bence mesela asgari ücretin 100 katını aşan satış bedeli lüks kabul edilebilir, mesela... Tabii biz böyle bilimsel çareler ararken herkesin cebindeki paraya gözünü dikmiş kırk haramiler bununla ne kadar ilgilenir bilemem. Kabul edilmeyeceği anlamına gelmez. Ama belli ki tepkiler biraz tedirginlik yaratmış. O zaman ses vermeye devam. En azından denedik ama olmadı deriz.

İkna etmek için uğraşmayın, bırakın hayatını yanlış bilgiler üzerine kursun. O türden o kadar çok var ki, yıpranmaya değmiyor.

Hürriyet konuyu haber yapmış: http://www.hurriyet.com.tr/otvde-yeni-oranlar-havalarda-ucusuyor-40270380 Haberde yeni bir şey yok ama yazılan yorumları okuyunca geleceğimiz için bir kez daha karamsarlığa kapıldım.

Evet... Ve camdaki buğuyu anında yok ediyor.

Bence evet...

Vay be, hem de tam 125 PS, üfff...

Şaşırmanıza şaşırdım. Farklı bir beklentiniz mi vardı? Her fırsatta yazıyorum sömürüldüğümüzü. Devlet vatandaş için değil, devlet için vatandaş var. Baylar şunu anlayın: Ekonomi batıyor, para bitiyor, yönetim nereden koparabilirsem kardır derdinde. En çok satılan segmente yapılan saldırının başka ne anlamı olabilir? Ve Ozan satışlar düşecek. Az sabredin, hep beraber göreceğiz... *** Beri taraftan araba alacaklar stoklara hemen saldırın. Yıl sonu indirim kampanyaları hayal oldu. Satıcılara iyi haber stoklar eriyecek, ekonomi azıcık canlanacak. Ola ki yeni oranlar kabul edilmezse -ki bu benim lotoda büyük ikramiye kazanma olasılığım ile eşdeğer (bilet almadığımı da hatırlatayım)- en çok satıcılar sevinecek stokları erittikleri için. Bana müsaade, gidip şu Bilaller'deki RS'e bakayım. *** Not: Aldığım duyumlara göre bu ÖTV söylentisi birkaç bayinin satışlarını arttırmak için uydurduğu bir senaryo imiş.

Kıbrıslılar gayet medeni ve saygılı araç kullanıyorlar. Kurallara ciddi boyutta uyuyorlar. Döner kavşaklarda asla sıkıntı yaşanmıyor, bu arada o kavşaklara Kıbrıs Türkçesinde "çember" deniliyor. Diğer bir deyişle araç sürmek rahat ve keyifli. Yan koltukta otururken soldan akış ürkütse de sürücü koltuğuna oturunca her şey kısa sürede yerli yerine oturuyor. Sadece dalgın kullanmamak lazım. Bir de yaya olarak zorluk var, karşıdan karşıya geçerken önce sağa bakmayı unutuyor insan. Kritik kavşaklarda tabela uyarılı radar kameraları var. Asfalt kalitesi genelde düzgün, trafik şehirlerarası rahat, ancak Girne sahil yolu belli saatlerde yoğun. Özetle araç kiralamaktan çekinmeyin.

200 Tl altına pek olmaz, ortalama bir saat sürer, tabii utsa boşta ve sizi bekliyor ise, Mobil 1 uygun yağ olmaz. *** Yetkili servisler pahalı. Doğru parça ve malzeme ile iyi bir ustanız varsa orada yaptırın. Belli ki şikayetler yetkili servislerin tavrını değiştirmeyecek.

Görünen o ki kimse satış rakamları analizlerine pek ilgi duymuyor. Ben yine de kendi kendime şöyle bir göz atayım piyasaya dedim. Segmentlere göre gidelim. Önce B Yıl boyunca istikrarlı satışı ile VW Polo tartışmasız lider. Üstelik filo payı da çok yüksek sayılmaz. Aksine Symbol ticari olarak çok tercih edilen bir model ve bu nedenle listede ikinci sırada. demode bir araç olmasına rağmen satışlarda bir düşüşten bahsetmek de zor. Clio nispeten yeni olmasına rağmen piyasada hemen kabul gören ve hatta aylar bazında bakıldığında sınıfın ay bazında satış rekorunu Mayıs ayında kıran bir model. Rahat bir 3.lükte ve yükselme trendinde. Hyundai i20'de beğenildi, ciddi bir yükseliş trendinde olan bir model de o ve bence haklı bir dördüncülük. Dacia da ucuz fiyatı ile önemli bir satış grafiğine sahip. Ucuz sedanlar 301 ve C-Elysse tahminimden iyi bir satış rakamı yakalamışlar, şaşırtıcı olan benzer Skoda Rapid'in alt sıralarda kalmış olması. Ve kullanım zevkini satışa çevirmeyi beceremeyen modelimiz Fiesta, hem de güçlü kiralık araç filo desteğine rağmen. Corsa yenilenmesi ile hemen önüne geçmiş ve kendinec istikrarlı bir satış grafiği de yakalamış. Ford - Opel çekişmesi yıllardır sürer, görünen o ki Opel şu sıralarda üstünlüğü ele geçirecek gibi. Nitekim SUV'larda Mokka birinici, onu Captur ve Juke izliyor. ************* Gelelim çok kapışmalı C segmentine... Pek çok gelişme var, bazıları şaşırtıcı. Egea piyasaya çıkması ile sedanlarda kasıp kavurmuş ve liderlik koltuğuna rahatça oturmuş. Sessiz sedasız onu takip eden ise Corolla olmuş. Belli ki filo desteği yanında sağlam/güvenilir imajı çok sayıda alıcı bulmasını sağlamış. İkisini de bu düzeyde beklemiyordum. Firma desteği ile yürüyen Fluence halen üçüncü ise de satışlarda dramatik bir düşüş var, yoksa üretimi sonlanıyor mu? Ağırlık Megane sedana kayıyor gibi. Burada Focus umduğumdan iyi bir profil çizmiş ve ensesinde Astra'nın nefesi ile dördüncülüğe oturmuş, aferin Avis ve Budget. Sedanlarda durum böyle iken HB modellerde beklenildiği şekilde lider yine Golf. Onu Seat Leon ve Opel Astra izliyor. 10 ayda hepi topu 642 adet satılan (yazı ile altıyüzkırkiki) Focus HB listeye giremedi bile. Yani... Yine ilginç olan Octavia'nın Jetta'dan fazla satmış olması. Görünen o ki Megane HB çok ilgi çekmemiş, ancak sedanı hızlı bir başlangıç yapmış. SUV'larda beklenildiği üzere sıralama moda olmuş Qashqai, ucuz Duster ve başarılı Tucson şeklinde, Kadjar ve Sportage de arkalarından geliyor. Nasıl Kuga mı dediniz? 711 kişinin ilgisini çekebilmiş. Ne demeli? ******************* D segmentinde havalar nasıl? Oooo, Passat silmiş süpürmüş, sınfının lideri olmakla yetinmiyor, VW'nin de satış şampiyonu. Vay canına! Sonra C serisi BMW 3 geliyor sırayla... Superb de halkımızn itibarına mazhar olmuş ve makul bir satış rakamı var. Insignia hala revaçta. Mondeo cılız bir 15.likte. Şöyle güzel böyle güzel diyor yere göğe koyamıyoruz ama görünen o ki bu düşünce küçük bir grup ile sınırlı. neyse ki Mazda 6 ve Avensis'ten çok satmış. SUV'larda da cazip kampanyalarla Tiguan lider. onu Honca CR-V ve Nissan X-Trail izliyor. ******************** Lüks merakı nasıl şekillenmiş? Bakalım E segmentine... Mercedes ve BMW liderlik için rekabet halinde. Konfor odaklılar Mercedes'i, spor odaklılar BMW'yi yeğlemiş ve ipi küçük bir farkla konfor sevenler göğüslemiş. Sınıfta A6 ile temsil edilen Audi bir hayli gerilerde kalmış satış rakamlarında, biraz şaşırdım. Lüks SUV'lar bu segmentte revaçta, BMW X3 ile önde olsa da satış rakamları birbirine oldukça yakın. *************** En zenginler züğürtün çenesini yormak dışında ne yapıyor. İşte F segmenti: Burada dev SUV'lar cepheyi tutmuş. X5 önde gidiyor, onu Volvo XC 90 izliyor ki bu bence önemli bir başarı ve aracın kalitesi hakkında fikir veriyor. Sonra bildik Range Rover Sport var sırada. Limuzin meraklıları da Mercedes S serisini BMW 7 serisine az farkla da olsa tercih etmiş. Süper sporlarda şaşırtıcı bir şekilde BMW i8 önde, onu Porsche 911 izliyor. Tabii birkaç düzineyi geçmeyen sayılardan bahsediyoruz. Durum budur. Yıl sonuna tekrarlarız artık piyasay bakışımızı.

Bu tasarımı Otosan 125 PS ile sunarak müşterisi ile resmen alay ediyor.

Okuyunca bir daha baktım da, gerçekten ön tasarım şu haliyle gelirse berbat bir beceriksizlik ürünü olur. Şaka bir yana, yeni model daha uzun ve daha yüksek gibi. Önde dikine sis farı yuvaları ve arkadaki enine stoplar da bu algıyı güçlendiriyor. Yani bir yandan yeni Ka'dan ayrışırken diğer yandan da C-Max ile benzeşmiş. İç mekanın ferahlamasını umuyorum. 29 Kasım'da Köln'de lansmandan bahsediliyor, eğer öyleyse fazla beklemeye gerek kalmayacak. Neyse canlısını görelim bakalım.

C segmenti marka/model satışları Ocak - Ekim 2016. İyi incelemeler Kaynak: http://www.odd.org.tr/folders/2837/categorial1docs/1681/Model Dokumu Ekim'2016.pdf