Genel Arama

Başlığı yanlış yazmadım. Yeni Ford Fiesta R5, yani FIA Ek J Madde 261'e göre tanımlanmış ve Dünya Ralli Şampiyonasına katılmaya hak kazanan R5 sınıfı yarış aracı. M-Sport tarafından geliştirilen ve 28 yaşındaki genç mühendis Bernardo Fernandes'in eseri olan aracın sınıfına ciddi rekabet getireceği varsayılıyor. Geçtiğimiz haftalarda Skoda Fabia R5 evo'yu tanıtmış ve ilk yarışında Kalle Rovanpera tarafından zafere taşınmıştı. Yeni Fiesta'nın bu üstünlüğü kırması bekleniyor. Teknik özelliklere gelirsek 1,6T motor 4000 dd gibi düşük bir değerde 290 PS üretirken azami torka da aynı devirde 475 Nm gibi yüksek bir değerle ulaşıyor. Beş ileri sekansiyel SADEV şanzıman gücün dengeli bir şekilde ön ve arka diferansiyeller üzerinden dört tekerleğe aktarılmasını sağlıyor. Toprakta 7x15, asfaltta 8x18 jantlar kullanılacak. Dört kaliperli Brembo frenler asfaltta 355, toprakta 320 mm disklerle etkin yavaşlama sağlıyor. Aerodinamik özellikleri tümden gözden geçirilmiş araç 1230 kg ağırlığında. Bakalım WRC2 sınıfında Camilli ile Sardunya'da ilk yarışına çıkacak aracın performansı nasıl olacak.

Biliyorum pek meraklısı yok. Ama yine de görmezden gelmemek lazım. Keşke önemli şampiyonalardan her birini bir arkadaşımız alsa ve işlese de "Motorsporları" başlığı biraz zenginleşse. WRC bu sene çok hareketli ve heyecanlı geçti. Toyota eski şampiyonlardan Makinen yönetiminde 17 yıllık bir aradan sonra etaplara dönüş yapmıştı geçen sene ve Tanak, Latvala ve Lappi'den oluşan sürücü ekibi, mükemmel takım organizasyonu ve gerçekten başarılı bir yarış aracı ile birleşince bu yıl markalar şampiyonasını kolaylıkla kazandı. Alkışlamak lazım... Bu arada çok sayıda yarışa, ki bunların arasında Türkiye de var, birincilikle imza atan Tanak bu sene parladı. Estonun önümüzdeki yıl şampiyonluğun en güçlü adayı olacağını düşünüyorum. 2004'den beri süregelen "Seb" saltanatına son verebilecek mi göreceğiz. Hyundai başarılı araç ve iyi takım desteğine rağmen aradığını bulamadı. Biraz sürücülerden de kaynaklandığını düşünüyorum. Neuville hızlı ve istikrarlı olmasın rağmen kısmen de kendi tetiklediği şansızlıklarla şampiyonluğu kaçırdı. Diğer sürücüler Mikkelsen ve Paddon da henüz şampiyonluk ölçeğinde değiller. Yine de istikrarlı bir başarı çzigisi yakalayan takım markalar şampiyonasında ikinciliği kaptı. Citroen resmi fabrika desteği ile katılmasa da bence en hızlı araçlara sahip. Onların da sürücü sorunu var. Çok sayıda kaza yapınca Kris Meeke ile yollarını ayırdılar ve yıldız sürücü olarak Ostberg kaldı, onun da nefesi ön sıralara her zaman yetmedi. Ancak önümüzdeki sezon Ogier'in katılımı ile yeniden güçlü bir şampiyonluk adayı olacağı kesin gibi. Ford umduğunu bulamadı bence. Evet şampiyon sürücü Ford kullanıyor, ama o da seneye Citroen'e geçiyor. Önümüzdeki yıl için şu kısa sürede bir transfer yapmazlarsa şampiyonluk ölçeğinde sürücüsü kalmayacak. Markalar şampiyonasında da daha ziyade Ogier'nin başarısına dayanan bir üçüncülükle yetinildi. Fiesta'nın hızlanması lazım. Son yarışa kadar Ogier, Neuville ve sonradan katılan Tanak arasında süregelen şampiyonluk çekişmesine de bugün Avustralya rallisinde nokta konuldu. Liderliği yakalayan ve diğer adayların yarış dışı kalmasını umarak yarışan Tanak maalesef yoldan çıkıp aracına hasar verince yarış dışı kaldı. Ogier'nin 3 puan gerisinden başlayan Neuville de aynı kaderi paylaştı, ilk yoldan çıkışında aracını onarıp, vakit kaybetmesine rağmen, devam ederken ikinci kazasında artık tamir olması olanaksızdı. Böylelikle çok arzuladığı ve bu amaçla gerçekten de çok çaba gösterdiği şampiyonluk parmakların arasından kaydı gitti. Ogier son günkü yağmurlarla bir çamur deryasına dönen etaplarda son derece akılcı bir sürüşle yarışı beşinci bitirdi ve böylelikle altıncı Dünya şampiyonluğunu da kazanmış oldu. Geçmiş yıllara bakarsak 2004'deb beri bir Fransız ve "Sebastian" hakimiyeti gözden kaçmıyor: Loeb Sébastien 9× 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Ogier Sébastien 6× 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Kankkunen Juha 4×1986 1987 1991 1993 Mäkinen Tommi 4×1996 1997 1998 1999 Biasion Miki 2×1988 1989 Grönholm Marcus 2×2000 2002 Röhrl Walter 2×1980 1982 Sainz Carlos 2×1990 1992 Auriol Didier 1×1994 Blomqvist Stig 1×1984 Burns Richard 1×2001 McRae Colin 1×1995 Mikkola Hannu 1×1983 Salonen Timo 1×1985 Solberg Petter 1×2003 Vatanen Ari 1×1981 Waldegård Björn 1×1979 Ve karşınızda son kez Ogier: Önümüzdeki senenin takviminde bir yarış eklenmesi söz konusu: Şili. Türkiye yine takvimde. 2020'de ise Japonya ve büyük olasılıkla Kenya eklenecek. Efsanevi Doğu Afrika Safaris ile Kenya'nın katılımı güzel bir beklenti yarattı. Tabii bu takımların yarış sayısı konusundaki çekinceleri nedeniyle bazı yarışların da takvimden çıkması demek, Türkiye 2020 için opsiyonlu, Korsika (Fransa) ve Almanya da topun ağzında. Tarihler ve yerler: Heyecan Ocak sonunda Monte ile başlayacak.

Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu FIA Ralli Komisyonu, Marmaris'te gerçekleşen Marmaris Rallisi'nin 2018'de Dünya Ralli Şampiyonası'na (WRC) dahil edildiğini resmi olarak açıkladı. Türkiye, 13 yarıştan oluşan takvimin 10. yarışı olarak 13-16 Eylül tarihlerinde Muğla ve çevresinde gerçekleştirilecek. ROUND RALLY DATE 1. Monte-Carlo 25 - 28 January 2. Sweden 15 - 18 February 3. Mexico 8 - 11 March 4. France 5 - 8 April 5. Argentina 26 - 29 April 6. Portugal 17 - 20 May 7. Italy 7 - 10 June 8. Finland 26 - 29 July 9. Germany 16 - 19 August 10. Turkey 13 - 16 September (Eylül) 11. Great Britain 4 - 7 October 12. Spain 25 - 28 October 13. Australia 15 - 18 November http://www.wrc.com/en/wrc/news/october-2017/turkey-confrmed/page/4954--12-12-.html

... ve mk1 Anadol coupe tarmac'a geri döner ... bkn. Serdar Bostancı tütsülüyor.

Selamlar ... yeniden aranızdayım ... yalan yok yoruldum, resmen tabanlarım patladı ... ama değdi mi? Evet. Bu yıl ki Neste - Finlandiya Rallisi ya da daha çok bilinen adı ile 1000 göller rallisi iki ayrı kategoride tarihe geçti. Öncelikle yarışı İskandinavya dışından (İrlanda) bir sürücü kazandı (1950'li yıllardan beri bu altıncı kez oluyormuş) ve tarihin en hızlı (ortalama 120+ Km/h) 1000 göller rallisi yaşandı. Tabi bir de gayrı-resmi istatistik var ki ... o da ralliye katılan araçlar ve ekipler resmen "kırıldı" ... neredeyse her köşede bir kaza vardı dersem sanırım abartmış olmam. Zamanında müdahale, güvenlik önlemleri ve bilinçli organizasyon can kaybını önledi, mal kaybını azalttı ama takımlar cidden "döküldü" ... gelin en başa dönelim ve ralli dışında ne yapılıyor, nasıl gidiliyor, nedir bu iş? Bir bakalım ... Öncelikle Finlandiya'ya nasıl gidilir? ... elemanların elçiliği var, doğrudan vize başvurusu yapabilirsiniz ama bence hiç kasmayın. Arkadaşlar bir ay sonrasına randevu veriyorlar. Onun yerine gidin sağlam bir Schengen vizesi alın (Örn:Fransa / Almanya) ...sınırdan geçin ... gidin. THY İstanbul'dan (Atatürk) Helsinki'ye her gün (bazı günler birden fazla) uçuyor. O nedenle THY'yi rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ama iş Helsinki'ye ulaşmak ile bitmiyor. Aslında daha yeni başlıyor bile denebilir. Adamlar "Wellcome to Hel!" diye boşu boşuna söylemiyor ... HEL sadece Helsinki hava alanının kısaltması değil, ulaşımınızı daha önceden ayarlamadıysanız aynı zamanda "durumunuzun" özeti. Neden derseniz ralli zamanı trenler, otobüsler vs. tamamen dolu. O nedenle 1000 göller izlemeye gidecekseniz otel ve lokal ulaşımınızı da dikkatle ve epey önceden planlamanızı tavsiye ederim. Castrol'un davetlisi olarak gittiğim için (heyooo!) benim o konuda endişe duymama gerek yoktu. Hava alanından dışarı adım attım ki ... anamm ... M-Sport yarış takımı "TEMSA" otobüsleri ile bekliyor. (bkn.heyooo!) Hemen Castrol ve Ford'dan gelen arkadaşlar ile birlikte otobüse doluştuk tabi ki ... pass'lar dağıtıldı, küçük bir brief verildi ve yola çıkıldı. Hava alanı ile (ralli boyunca üst olarak kullandığımız) otelin arası 250+ Km olduğu için genelde uyuyarak, uyunmadığı zamanlarda da geyik çevirerek (malum, Finlandiya geyik için en ideal mekan) yolu resmen yedik ... Arada bir takım kararlar aldık tabi ki ... Fince'ye kimsenin dili dönmediği için otel'e "OTEL" , kaldığımız ilçe'ye "YOZGAT" kod isimlerini verdik. Tabi biz otele yerleşir, yemek yer, etrafı keşfederken lokal yarışçılar çoktan tezgah açmış, trafiğe kapalı alanda oyuncaklarını ralli için gelenlerin beğenilerine sunmaya başlamıştı. Bu arada bir not. Yarış döneminde lokantalar ve pub'larda (özellikle makul ücretli olanlarda) yer bulmak mümkün değil. Bizi Castrol davet ettiği ve adamlar para harcamaktan çekinmediği için (bkn.kesenize bereket yahu) gayet kaliteli mekanlarda yemek yedik, eğlendik ama solo giderseniz bir ton aç + susuz İskandinav arasında başınızın çaresine bakmak zorunda kalacaksınız. (bkn.benden uyarması) Yemekler lezzetli, özellikle somon (ne de olsa milli yemek) ve et ürünleri hem kaliteli hem de ucuz. 1/2 litrelik yerel bira ise 0,95 ile 1,5 Euro arasında bedeller ile tüketilebiliyor. Yani aç ve susuz kalmazsınız ... yukarıda da belirttiğim gibi tek sorun oturacak / yemek yiyecek mekan bulmak. ... gelelim işin yarış seyretme kısmına. Öncelikle belirteyim. WRC'nin tamamını, en azından 1000 göller'i seyredemezsiniz. Teknik olarak mümkün tabi, ama çok zor. Etaplar birbirlerinden kopuk, üstelik ortam çok kalabalık. Araç ile ulaşacağınız yere gidip arabanızı orada bırakıyor ve sonra yola yaya devam ediyorsunuz. Genelde park alanları ile etaplar arası 3-4 kilometre mesafede oluyor ve siz de diğer binlerce (abartmıyorum) seyirciye takılıp tabana kuvvet etaba gidiyorsunuz. ... yani ayağınızda sağlam / trekking ayakkabıları olacak, su ve katlanır iskemle taşımanızı da tavsiye ederim. Yapılacak en iyi şey yarış güzergahlarını gösteren haritalardan (bedelsiz) edinip kendinize bir rota çizmeniz. Bir yarış gününde 4 etap seyrederseniz bilin ki başarılısınız ... 5 - 6 etap planlarsanız çok zorluyorsunuz demektir. İşin güzel yanı doğa kelimenin tam anlamı ile muh-te-şem, hava güzel (20C civarı) ve resmen oksijen sarhoşu oluyorsunuz. ...tabi iş etaba ulaşmakla bitmiyor. Her yer insan dolu ... LAN! diyorsunuz, ben nereden yarış seyredeceğim? ... böyle düşünen sadece siz değilsiniz. Resimdeki gibi vinç getiren de var, karavanını sürüp onun tepesine şezlong atan da. Tabi "Parama geçer hükmüm" diyenleri de görüyorsunuz. Burası ViP noktası. Her etapta bunun benzeri yapılar kurulmuş. Millet yemek yerken yarış seyrediyor (dev ekranlarda kurulu) isterse tribünlere yayılıyor ve iş bittiğinde ViP'ler helikopter ile bir sonraki etaba geçip orada keyfe devam ediyor. (bkn.kelle başı 12k Euro) Hizmet vericiler sırf bu amaç için 5 (beş) tane helikopter kullanıyor (bkn.zengin abileri 25'lik partiler ile uçurmak) ... yok usta !! ben o parayı vermem! derseniz başlıyorsunuz elden gelenin en iyisi için milleti itip - kakarak kendinize yer açmaya. ...tabi hem para vermeyip hem de konfor arayanlar var. Yanında "Jakuzi" getiren mi istersiniz? At ile gelen mi? Drone ile yarış seyreden de var, uzak / hakim noktaya yerleşip askeri dürbün kullanan da. 1000 göller ilk rallim değildi, daha önce Monte Carlo'yu da seyretmiştim ama orası Finlandiya gibi değildi. Millet karnı burnunda karısını da yarışa getirmiş, 30 günlük bebeğini de. 90 yaşındaki dede yanında 5 yaşındaki torunu ile oturmuş radyo'da yarışı dinlerken torunu ona zaman çizelgesini okuyor ... ralli başladığında İskandinav'lar her ne yapıyorsa durup yarış seyretmeye geliyor dersem inanın abartmış olmam. Tabi ki tek eğlence ralli değil. Fabrika takımları bir yandan marka reklamı yaparken bir yandan da milleti eğlendiriyor. İnsanlar pilotlar ile tanışıp imza topluyor, resim çektiriyor ... pilotlar bir çeşit "kahraman" muamelesi görüyor. Tabi kapalı alanlara geçip süre kısıtlı pit'lerde araç onarımı yapılışını da seyredebiliyorsunuz. Para her yanda resmen oluk - oluk akıyor. WRC kesinlikle "gariban" işi değil ... örnek mi? ... sizce bu jant + lastik kaç para? Takım sezon boyunca bundan kaç tane kullanıyor? 100km'de ortalama 75litre yakan (yola döken) kuZu'nun fiyatından bahsetmiyorum bile. Ama takımlar memnun, sponsorlar memnun ve en önemlisi halk memnun. ... herkes kazanıyor, herkes eğleniyor. Gidilir mi? ... imkanınız var ise kaçırmayın derim. Hadi biraz da eğlenelim ... ufak anılar paylaşayım (izninizle) "Yozgat ekibi" - Haberim yokmuş gibi çek kanka - Beşinci olduk ama buna da şükür. I believe I can fly! Sevmiyorum seni ... 70'li yıllardan kalma gibi gözüken (disko topu bile vardı) otelimiz. Kaza yapmadığı (ender) durumlarda hep gülümseyen Camilli (ortada M-Sport yöneticisi St.Andrew) "Yabancı bi cisim yaklaşıyor" Kaç kere dedim filtreler ile o kadar oynama diye ... ... son olarak kısa bir video. Önce açıklama. Ev sahibimiz Castrol bizi yarış sonrası M-Sport'un üssüne davet etti. Yozgat'ın hemen dışında bir çiftliği kiralamış ve TIR'ları oraya çekmişler. Takım ile tanıştık, geyik yaptık ... bir şeyler içtik ... kaza geyiği yaptık. Arada haber geliyor ... bilmem kim hastaneden çıktı, Çin'de yarışabilecek vs. Sonra (üzerinde WRC ayarlı motor olmayan) Camilli'nin kuZu'suna bindik. ... araç yakın zamanda çok ağır kaza geçirmişti. Mekanikler kuZu'yu toplayıp üzerine -test- motoru atmışlar. Camilli bizi yanına aldı ve çiftlikteki toprak alanda biraz dolaştırdı. (her tur yaklaşık 3 dakika sürüyordu) ... yeniden burnu kanamaya başlayınca (kaza nedeni ile sol kulağında ve burnunda bir sıkıntı varmış) takım doktoru onu arabadan indirdi. Muayene etti ve uçağa binmeyi yasakladı. (eleman eve feribot + kara yolu ile döndü) ...bu tur sırasında Fiesta RS'in sağ arkasını bir yere vurduk. Sağ paçalık gitti, aks koruyucu yerinden çıktı vs.vs. işte video. (interkom bağlantımızda bir sorun var ... Camilli'nin söylediklerini duyamıyorum) ... the end. ek: İki minik video daha ... Bir - Etap içinde yer bulma (beyhude) savaşı. İki - kuZu'lar start alıyor (ortaya karışık)

2015 TOSFED Ralli kupası 28-29 Mart'ta İstanbul Şile'de start alıyor yarın güzel kareleri bu başlık altında paylaşmaya çalışacağım

2014 Ralli Şampiyonası sezonun 7. yarışı Ankara'da düzenlenen 41.Hitit Rallisi ile son buldu yarışın son günü oradaydım soğuktan dolayı etaplara gidemedim açıkcası servis alanında çektiğim fotolardan bazıları ANOK 41.HİTİT Rallisi Genel Klasman 1. si Yağız AVCI - Bahadır GÜCENMEZ 2014 Türkiye Ralli Şampiyonası Şampiyonu Ford Ralli Takımından Murat BOSTANCI - Onur VATANSEVER ve Türkiye Ford Ralli Takımı 2014 Türkiye Ralli Şampiyonası RC3 Sınıfı 1.si Alptekin IŞIKALP - Azmi SAĞIROĞLU(Kayınbiraderim)

KOSDER tarafından organize edilen 2014 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın altıncı ayağı Ford Otosan Kocaeli Rallisi’ni Castrol Ford Team Türkiye’den Orhan Avcıoğlu- Burçin Korkmaz ikilisi kazandı. Türkiye’nin en köklü yarış takımlarından Castrol Ford Team Türkiye, Ford Otosan Kocaeli Rallisi sonrasında 2014 sezonunun bitimine 1 yarış kala “Takımlar Şampiyonluğunu” ilan etti. Castrol Ford Team Türkiye’den Murat Bostancı – Onur Vatansever ikilisi ise uzun süre lider olarak götürdüğü Ford Otosan Kocaeli Rallisi’ni 3. sırada tamamlayarak podyuma çıkmaya hak kazandı. Kocaeli il sınırları içerisindeki zorlu ve hızlı 10 özel etaptan oluşan toplam 260 km uzunluğundaki Ford Otosan Rallisi sonrasında “Pilotlar Şampiyonası”nda rekabet ise sezonunun son yarışı olan Hitit Rallisi’ne taşındı. Bunlarda benim çektiğim görüntüler

2014 Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) dün efsanevi Monte Carlo rallisi ile başladı. Yeni parkur ve değişen hava şartları Monte Carlo'nun sürprizlere gebe karakterine çok uygundu ve özellikle fabrika takımları yanlış lastik seçimleri, kazalar ve sürüş zorlukları ilk günkü 6 etabın sonunda birinciliği bir amatöre bırakmak zorunda kaldılar, Bouffier Fiesta'sı ile ilk günü lider kapadı. Ama yarışa geçmeden önce yeniliklere bakalım. Takımlarda dikkat çekenler VW geçen seneki zaferinden sonra ciddi bir özgüvenle şampiyonluk adayı olduğunu düşünüyor. Geçen senenin şampiyonu Ogier ve Latvala değişmeyen isimler, Mikelsen de yeni yetmeler grubunda şansını deneyecek 3.araçla Ancak sezon onlar için pek de kolay olmayacak, çünkü Ford her ne kadar resmen desteklemiyor görünse de M-Motorsport güçlü sürücüler ile yola çıkmış, Kubica F1'deki kazasından sonra WRC etaplarında şansını denemeye kararlı ve asfaltda güçlü olacağı kesin, Hirvonen eski takımına dönerek şampiyonluğa uzanmak amacında, yeni yetme Evans hafife alınacak gibi değil. Sezonun yeni takımı ise Hyundai. i20 ile yoğun bir hazırlık dönemi geçiren ekip Neuville, Hanninen, Sordo ve Atkinson'dan oluşan güçlü pilotları ile bu sene deneyim kazanma hedefiyle yola çıkmış olsa dahi rekabeti kızıştıracak kuşkusuz. Ve yılların şampiyonu Citroen biraz rölantide kalmış gibi, bakalım Loeb'ün yokluğunda takım nasıl bir performans çizecek. JR'dan gelen Meeke, genç Ostberg ve El Kasımi uğraş verecekler şampiyonada. Dört takımın rekabeti bu sezonu kuşkusuz zevkli ve izlenmeye değer yapacak. Monte'nin ilk günü de rekabetin ne kadar yoğun olacağını gösterdi, kısa arayla neredeyse her etapta sıralama değişti ve günü yazdığım gibi amatör bir sürücü olan Bouffier lider kapattı.. Kuru asfalt lastikleri ile yağan ve yolu kaplayan kar karşısında savunmasız kalan sürücüler ya kaza yaptılar (Ogier ve Neuville) ya da kötü zamanlara imza attılar. Heyecan devam edecek, bakalım neler göreceğiz.... Videolar ve canlı sonuç takibi için http://www.wrc.com

Geçmişten günümüze Asya ile Avrupa arasında bir köprü görevi görmüş olan Anadolu Yarımadamız tarih boyunca çok çeşitli kültürlere evsahipliği yaptı. Son üç yıldır Anadolu’nun güzellikleri arasında devam eden maceramız dördüncü yılında, parkurun değişmesi, teknik, güvenlik donanımın artması, uluslararası yayın kuruluşlarının dahil olması ile heyecanı başka bir boyuta taşımaya hazırlanıyor. 14 - 21 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 4.Transanatolia Rally Raid son üç yılda Antalya’dan start almış ve Alanya’da sona ermişti. Ralli motosikletleri, arazi araçları, ATV ve buggy’lerin katılımıyla zorlu toprak, çamur ve su geçişlerinden oluşan parkurda tam 7 gün süren Türkiye’nin ilk “rally raid” i 4.Transanatolia Rally Raid, Antalya’dan start alıp Toros Dağları üzerinden Kapadokya’ya uğrayıp yine Antalya’da sona erecek. Toplam 2300 km’den oluşan parkuru tamamlamak için günlük ortalama 300 km uzunluğundaki etapların geçileceği Rally Raid’de yerli ve yabancı katılımcılara inanılmaz bir deneyim yaşatmak için tüm hazırlıklar devam ediyor. Dünyada düzenlenen rally raid organizasyonlarına örnek teşkil etmeyi planlayan 4.Transanatolia Rally Raid’de bu sene tüm katılımcı pilotlar www.transanatolia.com adresi üzerinden online takip edilebilecek. Rally Raid boyunca hem güvenlik hem de gökyüzünden görüntü almak amaçlı helikopter kullanılacak. Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlayacak olan bu yayınlar uluslararası TV kanallarında yayınlanacak. Türkiye’nin el değmemiş bölgelerinde ülke tanıtımına katkı sağlayacak, turizmin ulaşmadığı bölgelerin ve kaybolmaya yüz tutan Anadolu kültürünün tanıtımını gerçekleştirecek olan rally raid, bölgesel anlamda kültür ve dostluk köprüsü oluşturmayı hedeflemeye 2013 yılında da devam edecek.

Bu yıl 42. si düzenlenen ve Türkiyenin en eski uluslar arası motorsporları organizasyonu olan Boğaziçi rallisi 27-29 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek. Yarışın güzergahı İstanbul- Anadolu yakası ve Kocaeli bölgelerinde bulunan düzgün stabilize yollarda olacaktır. Detaylı güzrgahı yayınlandığında buraya ekleyeceğim Avrupa Ralli kupası, Türkiye Ralli Şampiyonası, Türkiye Klasik Otomobil Ralli Şampiyonası ve Tosfed kupası için puan verecek olan yarışın Servisi alanı ve merkezi Başlangıç ve bitiş törenleri Pendik Green Park Otelde olması planlanıyor. Detayları ve görselleri İlerleyen zamanlarda buradan yayınlayacağım.

Otomobil sporlarına hem mesleki hem keyfi ilgimi biliyorsunuz. Ralliler özellikle her zaman daha fazla keyif verdi. Yönetimi daha zor olsa da, çok daha çetin ve belirsizlikler içeren şartlarda koşulsa da gerek araçların kullandığımız otomobillere yakın olması, gerek hepimizin kullandığı yol ve doğa şartlarında yapılıyor olması özdeşleşmeyi kolaylaştırıyor. Ralli konusunda bilgisi olmayıp da merakı olanlara bilgilenme amaçlı şu bağlantıyı önerebilirim: http://www.rallyoftu...hat-is-wrc.aspx WRC (World Rally Championship), yani Dünya Ralli Şampiyonası da bu işin kreması ve tam bir sihirbazlar arenası... Sezon yeniden şampiyonaya dahil edilen Monte Carlo ile güzel bir açılış yaptı. 17-22 Ocak tarihleri arasında koşulacak bu yarışın ve sezon boyunca diğer yarışların özetlerini bu sene Eurosport geceleri genelde 01 gibi yayınlıyor. Gece kuşlarına önemle hatırlatılır. Daha önce ralli izlememiş olanların da fırsat bulurlarsa bir göz atmalarını öneririm. Gelelim bu seneye... WRC geçtiğimiz yıllarda ilgi azalması ve maliyet yükselmesi nedeniyle epeyi kan kaybetmişti. Hatta Subaru ve Mitsubishi'den sonra Ford da ayrılma planları yapmaya başlamış, sistem tümüyle çatırdar olmuştu. Neyseki araç sınıfını küçültüp gelişkin bir S2000 kategorisi sınıfına dönüştürüp fabrika takımlarının ilgisini çekebildiler ve bu sezon müdavimler Ford ve Citroen'İn yanına Mini Cooper'ı katabildiler, ayrıca tebdili kıyafet VW'de Fabia kılındığında gayri resmi Polo ile planladığı giriş hazırlıklarına başladı. Pilotlarda da ilginç transferler oldu, koca kurt Petter Solberg Miko Hirvonen'in Ford'dan Citroen'e geçmesi ile boşalan koltuğa oturdu. İleri yaşına rağmen deneyimi ile rekabetçi olacağını düşünüyorum. İlgilenenler varsa detaylara daha sonra girilebilir tabii. özetle takımlar şöyle bu sene: Sezon takvimi de böyle: Maalesef Türkiye artık takvimde yok, sanırım bu bizim federasyonun biraz da isteksiz davranmasından kaynaklanıyor. çünkü 2003 yılından beri gerek Antalya ve gerekse Istanbul'da düzenlenen yarışlar çok başarılı geçmişti. Monte Carlo rallisinde ise şimdilik 12 etap koşuldu. Son genel klasman şöyle: 1. Loeb/Elena (Citroen DS3 WRC) 3.14'13"6 2. Sordo/Del Barrio (MINI John Cooper Works WRC) a 2'09"0 3. P.Solberg/Patterson (Ford Fiesta WRC) a 3'09"6 4. Hirvonen/Lehtinen (Citroen DS3 WRC) a 3'45"9 5. Novikov/Giraudet (Ford Fiesta WRC) a 4'25"7 6. Delecour/Savignoni (Ford Fiesta WRC) a 6'19"9 7. Campana/De Castelli (MINI John Cooper Works WRC) a 7'24"7 8. Tanak/Sikk (Ford Fiesta WRC) a 8'17"9 9. Andersson/Axelsson (Proton Satria S2000) a 12'15"0 10. Abbring/Vanneste (Skoda Fabia S2000) a 13'59"6 Webden izlemek için adresimiz www.wrc.com ama maalesef şu anda tam performansla çalışmıyor, İsveç rallisinden sonra etkin olacakmış. Europort'u bir kez daha hatırlatayım... 2011'den seçmeler, iyi seyirler: