Grey Market Araçlar Hk.

[Kaan Yagizer]

Cevap geldi "Yazı ve bilgilendirme notu FO olarak ithalatını gerçekleştirmediğimiz tüm araçları (EU spekli olsa bile) kapsıyor." ...derler.. 

Yani : Resmi ithalat yolu ile Ford'un ülkeye sokup/satmadığı araç garanti kapsamına sokulmayacak. (sorun üretici - malzeme kaynaklı olsa dahi) 

[Yakup Ç. A.]

Hmmm,çok sert  

[Gürkan Karagöz]

10 saat önce, Kaan Yagizer said:

Cevap geldi "Yazı ve bilgilendirme notu FO olarak ithalatını gerçekleştirmediğimiz tüm araçları (EU spekli olsa bile) kapsıyor." ...derler.. 

Yani : Resmi ithalat yolu ile Ford'un ülkeye sokup/satmadığı araç garanti kapsamına sokulmayacak. (sorun üretici - malzeme kaynaklı olsa dahi) 

Kaan Bey,

Ben elbette grey market risklerini bilerek aldım ve garanti konusunda özel bir beklentim yok. Çok büyük bir sorun çıkması durumunda bile Bulgaristan'a giderek garanti kapsamından yararlanma imkanım var zaten. Ama yine de konuyu merak edip biraz araştırdım. Ford Otosan'da görevli bir dostumum aracılığıyla isim vermek istemediğim bir yetkili ile görüştüm. Sonuçta grey market araçlar 2012 yılındaki yasayla eskiden yaşanan (Sibel Can sorunu gibi) sorunlardan büyük ölçüde arındırıldı. İthalatı artık distribütörün belirlediği minimum değerlere göre yapılıyor. Her türlü vergisi ödenerek gayet yasal bir şekilde ithal ediliyor. 

Otomobiller de her türlü ithal üründe olduğu gibi yasayla korunmuş bir garanti ve servis ağı şartı ile ithaline izin veriliyor. Üretici firmanın olmadığı, hatta temsil bile edilmediği bazı markaları yasal bir şekilde ithal etmek istediğinizde, garantisini ve servisini uyduruk da olsa göstermelisiniz. Bu sebepten dolayı üreticinin temsil edilmediği markalardan uzak durmak gerekir. Hatta mümkünse direkt üretici firmanın var olduğu markaları tercih etmek daha iyidir. Mesela Mercedes gibi, Toyota gibi, Renault gibi.

Yine öğrendiğim kadarıyla, Ford Otosan AŞ, Koç Holding ve Ford Motor Co.'nun eşit ortaklığıyla kurulmuş ve %100 Ford markasını temsil ile görevlendirilmiş bir şirketmiş. Haliyle grey market bile olsa ülkeye giren her otomobil Ford tarafından üretilmiş ve üstünden para kazanılmış. Bu durumda grey market araçlara da garanti uygulanabilirmiş, "en azından misafir araç uygulaması kesinlikle yapılacaktır" dedi. Öyle ya, biz bu arabayı alıp aya götürmedik ya, milyonlarca Ford markalı aracın yürüyüp gittiği bir ülkede kullanıyoruz..  Elbette US spec otomobiller için bazı teknik ve idari sorunlar olabilir ama Avrupa için sorun yaşanma ihtimali yokmuş. Bu konunun ilk mesajını gönderdim kendilerine, görüşmelerin anlamını sordum. Onu da normal karşılamak lazım, grey marketi özendirmemek ve yetkili satıcıların kazançlarını korumak için "bu tür sonuçlar açıklanabilir" yorumu yaptı. 

Sonuç olarak, bu otomobiller oto sanayide yetenekli ustalar tarafından Mustang kopyalanarak yapılmadı, halis muhlis Ford üretimi. Ford bu otomobillerden parasını kazandı. Ford da burada, neden markaya güvenmiş ve satın almış müşterisini mağdur etsin ki?

 

Umarım garantiye muhtaç bir durumla karşılaşmayız ama elbet olacak, kul yapısı bu araçlar.

 

 

[Kaan Yagizer]

14 saat önce, Gürkan Karagöz said:

"en azından misafir araç uygulaması kesinlikle yapılacaktır"

 

 

Üstadım umarım garanti'ye ihtiyaç duymazsınız. Ancak duyarsanız "Malesef" yardımcı olamayacağız. Sizin de belirttiğiniz üzere - misafir - araç uygulaması belirsiz süre için ülkemize giren Ford EU garanti kapsamındaki araçlar için geçerli, ancak bildiğiniz gibi grey market araçlar misafir değil, millileşmiş / tescil edilmiş ve ülkemiz ASBİS sistemine T.C tescil'i ile kayıt edilmiş kuZular bunlar. 

Yani onları artık -misafir- olarak tanımlıyamıyoruz.

 

... sonuçta bu benim/bizim kararımız değil, söz konusu karara katılıp/katılmamak bir yana bize an itibarı ile düşen talimat'a uymak. Bu talimat'ın arka planında hangi etkenler var? O bilgiye sahip değilim, ancak bu tür bir stratejik pozisyonun Ford Co. ve Ford EU. onayı olmadan alınamayacağının da bilincindeyim. 

 

Premium bayiler olarak bize düşen servislerimize gelen grey market araç sahiplerini bilgilendirmek, onlara iyi niyet çerçevesinde ve bedeli mukabilinde kaliteli hizmet sunmak ... ötesini patron (Bkn. Ford-Otosan) bilir. 

[Gürkan Karagöz]

Şu aşamada sizin yapabilecek bir şeyinizin olmadığının farkındayım Kaan Bey. Sizin aldığınız talimat gayet açık, ne yapıp ne yapamayacağınız belli. Bahsettiğim şey sizinle ilgili değil. Zaten garantiye konu olan bir durum olsa ilk sizin kapınızı çalacağım ve sizden garanti kapsamında değişim yapamayacağınıza dair bir belge isteyeceğim. Süreç ondan sonra, verdiğiniz belge ile başlayacak.

İlk mesajınızda bir protokoldan bahsettiniz ya, ben ondan bahsediyorum aslında. Ford Co var, Ford Eu var, Otosan ve bolca hukukçu var ama kim yok? "Garanti" kavramını hukuken zor koşan, takip eden devlet yok ve en önemlisi her türlü yasal süreçten geçerek para ödeyip malı alan kullanıcı yok. Küçümsemek veya dalga geçmek için değil, saygısızlık yapmak istemem ama körlerle sağırlar, bir birini ağırlar gibi olmuş biraz. Bir kaç yıl öncesine kadar sorun yoktu, Ford diyebilirdi ki, "ben bu Mustang'leri Türkiye koşullarına göre üretmedim, zaten o yüzden de o ülkede satış yapmıyorum. Bu yüzden garanti hizmetini veremem."  Bu haklı bir gerekçedir. Hatta ABD spec Mustang'ler için hala geçerli. Ama şimdi Avrupa versiyonlar için öyle değil, artık resmi olarak Ford, aynı arabayı Türkiye'de satıyor, garanti hizmeti de veriyor. Ama diyor ki "bu malı A bayiinden alırsan garanti var, B bayiinden alırsan garanti yok", bu durum rekabet kanununa da aykırı. Yani tabii sizin de bunu desteklemeniz son derece mantıklı, her bir Mustang'ten atıyorum 100.000TL kazanırken, bu parayı neden bir başkası kazansın. Ona göre yatırım yapıyorsunuz, reklam yapıyorsunuz, servis kuruyor, eğitimler alıyor harcama yapıyorsunuz. Öte yandan Grey market dediğimiz şey tekelleşmeyi önler, rekabeti arttırır ve serbest piyasa ekonomisinin bel kemiğidir. Eğer grey market olmasaydı bugün bir çok arabayı belki 2 katı fiyata alıyor olacaktık. Canı isteyen tek ithalatçı kafasına göre otomobile de yedek parçasına da fiyat biçecekti. Suistimallere açık olmasının sebebi yasaların yetersizliğidir. 

Ben otomobil değil ama yurt içinde temsilciliği olmayan özel iş makineleri ithal ediyor, garantisi ve desteğini veriyorum. Garanti belgesi veriyoruz ama tek bir vidasına bile dokunamıyoruz, yurt dışından mühendisler gelip destek veriyor. Müşterilerimin %78'i de devlet.

Hukukçu değilim ama bu tür cihazlar ile ilgili hukuki süreçlerde bilirkişilik yapıyorum 10 yıldır. Bu deneyimlerim ışığında yazıyorum bunları, yukarıda bahsi geçen protokolü rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Sonucunda davalık bir durum oluştuğunda da dava size değil Ford'a açılır, yani sizin için bir sorun yok. 

[Cem Boneval]

Konuya çok uzağım.

Ama akıllı telefonlarda sürekli gündeme geldiği için yazıyorum.

İthalatı yapan resmi distribütor veya farklı bir iş adamı olabilir.

İthalat izni verilirken kimin garanti hizmetini vereceği de tanımlanmış. 

Nitekim bir sürü telefon distribütör değil ithalatçı garantili diye satılıyor ve daha ucuz oluyor.

Bu durum otomobil için geçerli değil mi?

İthal edenin ithalat izni varsa garanti servisi verme yükümlülüğü ile almış demektir, bu durumda ya kedni servis ağını kuracaktır ya da Otosan ile bir anlaşma yapacaktır. 

İkisi de yoksa hukuksal açıdan tartışılır bir ithalat gerçekleştirilmiş demektir. 

 

[Yakup Ç. A.]

"Garanti biziz abi,bize getir hallederiz" varmış!

[Gürkan Karagöz]

Apple, Samsung ve Google Türkiye'de şirket kurmak zorunda kaldı. Samsung garanti işini önce Telpa'ya outsource etti, sonra kendi organizasyonu kurdu. Eğer üretici bizzat varsa, dünyanın neresinden alırsan al sorun yaşamazsın. LG veya HTC gibi markaların kendileri burada değil, distribütörleri var.

 

Eğer konumuz VW olsaydı bu yazışmaları yapmazdık. Ford, "üretici" sıfatıyla resmen Türkiye'de, eğer üretici ülkedeyse, garantiyi de sağlamak zorunda. 

Umarım bunu ispat etmek zorunda kalmam. Bir de izninizle bu konuyu fazla uzatmak istemiyorum, ergen muhabbetine dönmek üzere.

Kaan Bey'e uyarı ve bilgilendirmeleri için teşekkür ederim.

[Mehmet Gün]

Arkadaşlar burası muz cumhuriyeti değil. Her kafasına esen ben şunu ithal ediyorum deyip ithal edemez. İthalat izni aşabilmesi için garanti ve servis ile ilgili belli yükümlülükleri yerine getirmeleri lazım.

12 dakika önce, Yakup Çağatay said:

"Garanti biziz abi,bize getir hallederiz" varmış!

Devlet bunu kabul etmez.

[Kaan Yagizer]

Şimdi, Cem Boneval said:

Bu durum otomobil için geçerli değil mi?

 

...o iş biraz karışık üstadım.

 

Sana bir örnek vereyim.  Geçen haftalarda (Yakup'da bizimle birlikteydi) bir kuZu'ya bakıyoruz. Aracın evraklarını inceleme şansı buldum, araç sahibi (sağolsun) iyi niyetli olduğumu fark ettiğinden elindeki evrakları bana gösterdi.

 

...kuZu 2015 başında Amerika'lı XYZ'ye Florida'da satılmış, sonra XYZ aracı Türk QTQ Madencilik - İnşaat - Pazarlama - Otomotiv ve bilimum bilmemne şirketine satmış... bu QTQ kuZu'yu T.C'ye getirmiş ve bizim arkadaşa satmış, araba plakalanmış. Yani bizim evraklarına baktığımız arkadaş aslında kuZu'nun üçüncü sahibi. 

 

Yani bu araçlarda "Grey Market" TSE 12047 çerçevesinde -resmi ithalat- söz konusu değil, kimi zaman permi indirimi ile ... bazen kişisel ithalat ile ülkeye giriş yapan "az miktarda" ve büyük ihtimal ile de arkası gelmeyecek araçlardan bahsediyoruz. Neden arkası gelmeyecek? Konuştuğumuz galerici tanıdıklar Ford'un uyguladığı fiyat + spec. farkları nedeni ile (malum özellikle U.S versiyonların sıkıntıları var) Mustang getirmenin esprisi kalmadığını söylüyor. Aynen aktarıyorum "ürküttüğün kuş, attığın taşa değmiyor" diyorlar. (bkn.onların yalancısıyım)

 

...başta dediğim gibi, durum biraz karışık. Neredeyse her Grey Market Stang'ın kendi hikayesi var ... Avusturya'da -günlük- olarak kiralanan ve 8k KM'de disk-balata için servis'e girmiş araç'da var, Guadaljara adresine satılmış gözüken ama ne hikmetse Mexico yerine T.C'de dolaşan da. Yani açık gri  olanlar'da var, siyah'a doğru kayanlar da  ... Ford'da bu konuda rijit davranıyor ... "İthal etmediğim - Satmadığım kuZu'ya Garanti vermem" diyor. Durum "kabaca" bu şekilde. 

 

Şimdi, Mehmet Gün said:

Her kafasına esen ben şunu ithal ediyorum deyip ithal edemez. 

 

...aslında edebiliyor. Avrupa homoglasyonuna sahip olmayan bir aracı ... mesela GT Shelby'yi "kişisel" olarak getirir, gümrükler ve tescil edersiniz. Toplu olarak getirip ticaret yapmak isterseniz o zaman ithalat izni - servis - garanti vs. kapsamına giriyorsunuz ... Mehmet bey "Size ne kardeşim? Ben Shelby'ye biniceğim, parama geçer hükmüm!" dediğinde T.C "Eyvallah" diyor, vergisini alıp kenara çekiliyor.

 

1 dakika önce, Gürkan Karagöz said:

ergen muhabbetine dönmek üzere.

 

...ama gerilmeyin. Yok öyle bir şey Üstadım. Nezih bir ortamda fikirlerimizi beyan ediyoruz.

Birbirimizin fikrine katılırız / katılmayız ... bu tamamen ayrı bir konu. Ama gerginlik - kalp kırma olmaz ... o tür şeyler ne benim ne de bu ortamın stiline uyuyor.  Yani rahatınıza bakın, ifade etmek istediğiniz düşünceleri "Saygı kuralları" çerçevesinde hiç çekinmeden seslendirebilirsiniz.  (bkn.serbest kürsü, buyrun ... mikrofon sizde) 

 

[Mehmet Gün]

35 dakika önce, Kaan Yagizer said:

.

 

 

...aslında edebiliyor. Avrupa homoglasyonuna sahip olmayan bir aracı ... mesela GT Shelby'yi "kişisel" olarak getirir, gümrükler ve tescil edersiniz. Toplu olarak getirip ticaret yapmak isterseniz o zaman ithalat izni - servis - garanti vs. kapsamına giriyorsunuz ... Mehmet bey "Size ne kardeşim? Ben Shelby'ye biniceğim, parama geçer hükmüm!" dediğinde T.C "Eyvallah" diyor, vergisini alıp kenara çekiliyor.

 

Doğru ama aracı kendisi için getirmek şartıyla. Yoksa resmi ithalatçı sıfatıyla ithal edip 0 olarak satamaz. O aracı önce kendi adına tescil ettirmek zorunda kalır, zaten böyle bir durumda 0 araçtan söz edilemez.

 

 

 

[Gürkan Karagöz]

1 dakika önce, Mehmet Gün said:

 

Gray market araçların çoğu sıfır ama "ikinci el"dir.  

Bu noktada "ikinci el" derken "kullanılmış" anlamı çıkartılmamalı. Bireysel ithalat yapıyorlar Kaan Bey'in dediği gibi. Vergisini ödediğiniz sürece buna ciddi bir engel yok, devlet garanti için üreticiyi sorumlu tutmuyor. Yurt dışında plaka takılmadığı sürece sorun yok.

Ama yazıştığımız konu daha çok rekabet yasası ile ilgili. "Üretici" ( Ford veya Ford Otosan demek istemiyorum") zaten tam olarak aynı aracı bu ülkede satıyor. Üretici aynı, araç specleri aynı, ülke/yasa aynı. Üreticinin "ben buna garanti veririm, buna vermem." diyebilmesi için geçerli bir sebebi yok. Çünkü zaten hedef, amaç belli, satış karını sadece belli bayiiler kazansınlar istiyor ki rekabet yasasına tosladığı yer burası.

 

Olası bir hukuksal durumda Ford Otosan'ın, "ben üretici değilim, ben Ford'u temsil etmiyorum, ben sadece satıcıyım, ithalatçıyım" diyebilmesi lazım. Bunu demekle kalmayıp ispat de ederlerse söyleyecek lafım kalmaz. Ama öğrendiğim kadarıyla Ford Otosan "ithalatçı" değil "üretici" sıfatıyla Türkiye'de yer alıyor. Bir çok devlet ihalesinde "üretici" sıfatıyla iş aldığı bellidir mutlaka bir yerlerde. Mustang'ı burada üretmiyorum ki diyemez, çünkü hiç bir Mustang Türkiye'de üretilmiyor ama garanti veriyorsun.  Bu yazışmanın ana konusu, Ford Otasan'nın bir "üretici" olup olmadığıyla alakalıdır. 

 

Tabii bu işler o kadar basit değil, şahsen bu tür bir durumla uğraşmam. Bir kaç bin liralık bir sorun için dava açmam, öder parasını yaptırırım. Büyük sorun olursa da davayla uğraşacağıma, Bulgaristan'a gider orada yaptırım. 

 

 

 

 

 

[Murat Kav.]

26 dakika önce, Gürkan Karagöz said:

Ama yazıştığımız konu daha çok rekabet yasası ile ilgili. "Üretici" ( Ford veya Ford Otosan demek istemiyorum") zaten tam olarak aynı aracı bu ülkede satıyor. Üretici aynı, araç specleri aynı, ülke/yasa aynı. Üreticinin "ben buna garanti veririm, buna vermem." diyebilmesi için geçerli bir sebebi yok. Çünkü zaten hedef, amaç belli, satış karını sadece belli bayiiler kazansınlar istiyor ki rekabet yasasına tosladığı yer burası.

 

Otosanın hedefi bu değildir. Otosan, bu aracı Türkiyede satmaya ve servisini vermeye devam etmek istiyorsa, belirli satış rakamlarına ulaşması gerekir. Hedef tutmaz ise, araç piyasadan çekilir. Bunu sağlamak için, kendi distribütörünü desteklemesi, alternatif markete yokuş yapması bence normal. Ama servis yolunu da komple kapamak istemez. Benim hep duyduğum, kârın çoğu, satış ile değil, servis hizmeti ile sağlanır. Sanırım otosanın da ikilemi burada..