Focus MK3 TI-VCT Powershift ön incelemesi - Focus 3

[Mert Büyüksu]

Merhaba,

Cumartesi günü teslim aldığım aracım hakkında kısa bir ön değerlendirme yapmak istiyorum. Bu araçtan önce bir çok araç kullandım, hala kullanıyorum.

Bunlar kısaca :

Halen aktif kullandıklarım : 2010 VW Polo -1.4, 2011 Volvo S60 2.0T, 2007 Fiat GP Mjet

Geçmişte kullandıklarım : 2010 Jetta TDI-DSG, 2009 Jetta TSI-DSG, 2007 Jetta 1.6, 2006 Focus TDCi, 2004 Honda Accord, 2002 Toyota Corolla HB, 2000 Focus I HB, 1998 Hyundai Accent, 1997 Nissan Primera, 1996 VW Polo, Renault 9

Bu araçlar uzun yıllar, uzun kilometreler boyunca kullanmış olduğum araçlar. Bunları söylemememin nedeni yanlış anlaşılmasın, sadece bir çok sınıftan araç kullandığım için, Focus' un da iyi ve kötü yönlerini sınıfında değerlendirebileceğimi düşünüyorum.

Araç : Focus Sedan Style Ti-Vct Powershift

Renk: Aytozu Gri

Karoseri, iç mekan

Artılar:

1- Aracın içi gayet hoş tasarlanmış. Modern ve zengin görünüşlü

2- Işıklandırma tam Amerikan stili olmuş, gözü de yormuyor, ben beğendim.

3- Beklediğimden daha sessiz. Jetta'dan biraz daha iyi diyebilirim.

4- Tavan lambaları aracın içini gayet iyi aydınlatıyor.

5- Kumandalar oldukça ergonomik.

6- Far açma düğmesi, aracın genel yapısına göre çok şık , sanki üst sınıftan devşirilmiş gibi.

8- Sürüş pozisyonu çok iyi

9- Yan aynalar büyük ve kullanışlı

7- Sedan dış görünüşü bence bu sefer güzel. (Bundaki etken, Focus 3' ün sedan olarak tasarlanması, daha önceki versiyonlar HB üzerine türetilmişti)

8- Genel görüşler "Ford bu sefer çok güzel yapmış" şeklinde, kısmen katılabilirim.

Eksiler:

1- Plastik kalitesi vasat

2- Bazı yerlerde işçilik vasatın altı, parça aralıkları çok geniş

3- Bu sorun nedeniyle hoparlörler zırlıyor.

4- Arka kapı üstünde tutacak, kumandalı yedek anahtar gibi özellikler sadece Titanium' da var.

5- Kol dayama yok ve Ford' un buna henüz doğru bir çözümü de yok.

6- Karoserideki parça boşlukları çok fazla ve simetrik değil.

özetlersek iyi bir tasarım, kalitesi vasat bir montaj diyebilirim.

Sürüş :

Artılar:

1- Eskisine göre daha sessiz ve sürüşü çok olgunlaşmış

2- Yol tutuşu bence hala çok iyi

3- Direksiyon tepkileri elektrikli sisteme göre çok iyi.

4- PS çok konforlu (Kalkış ve duruşlarda DSG'den daha konforlu)

5- Performansı yeterli, hızlı değil ama beklentisini bilen kullanıcıyı zorlamaz.

Eksiler:

Henüz sürüşle ilgili bir negatif yön bulmadım. Belki ileride deneyimleyebilirim.

Şimdilik yazabileceklerim bunlar. Bu uzun, belki de sıkıcı yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim

[onderpeker]

Merhaba, birçok araç kullanmış olduğunuz için oldukça da objektif yorumlar yapmışsınız. Genel olarak düşüncelerim sizinkiyle paralel.

Bende ayın 15'inde teslim alacağım. Geniş değerlendirmeyi o zaman yapacağım...

Değerli yorumlarınız için teşekkürler...

[Yakup Ç. A.]

1- Plastik kalitesi vasat

Titanium yine daha iyi kapılar vs..

2- Bazı yerlerde işçilik vasatın altı, parça aralıkları çok geniş

3- Bu sorun nedeniyle hoparlörler zırlıyor.

4- Arka kapı üstünde tutacak, kumandalı yedek anahtar gibi özellikler sadece Titanium' da var.

Aynen

5- Kol dayama yok ve Ford' un buna henüz doğru bir çözümü de yok.

Titanium

6- Karoserideki parça boşlukları çok fazla ve simetrik değil.

Sedan bagaj tasarımı dolasıyla fazla gözüküyor ama hata değil..Beyaz renkte bariz ortadalar...

Yorumlar için teşekkür ederiz

[Mertol Kip]

Titaniumun kapıları daha iyi değil. Sadece kolunuzu dayadığınız yer ve sadece ön kapılarda vinleks kaplı. Onun dışında bir fark yok ki o da zaten pekte ehvem birşey değil. He oraya suet ya da alkantra kaplarsalar o zaman düşünmem satar titanium alırım..

Kapıların zırıldamasının nedeni işçilik kalitesi değil üç parçadan tasarlanmış olan kapı trimleri. Onları söküp arkasını epoksi ile rijitleştirmek lazım. Ben ileriki günlerde uygulama yapmayı düşünüyorum.

Tutamaç ve yedek anahtar konusu çok komik gerçekten. İşin acayibi bende kumandalı anahtar olduğu halde iki ayrı yetkili servis kodlamayı beceremedi..

Karoserdeki boşluklar çocukluk hastalıkları bence. Bu dönemde işçiler alışana kadar bu tip ufak tefek sorunlar olur. Servisler bunun için var zaten.. "Bence" üreticiler bu konuda gereksiz bir boşvermişlik içindeler. 3 bin km sonra ilk bakım deyip bu tip sorunları tek tek servislere düzelttirmiş olsalar hem müşterinin servis alışkanlığı gelişir hemde ürüne sahip çıkmış olurlar. Sanırım farklı vizyona sahip yöneticilere ihtiyaç var.

Bencede plastik kalitesi vasat. Daha iyi olabilirdi ama sınıfının standartlarını da karşılıyor.

Direksiyon sistemini komple değiştirdiler. Eskisinde klasik hidrolik direksiyon kutusuna hidrolik basan elektrikli pompa vardı. Pompa sürekli akım çektiği için alternatörün diyotlarını yakıp duruyordu.. Şimdikilerde direk direksiyon milinin üzerine monte edilmiş elektrik motoru var. Hem dah aaz elektrik çekiyor hemde daha başarılı bir uygulama.. Japon markaları uzun süredir bu sistemi sorunsuzca kullanıyorlar.

Focus 3 focus serisinin en olgun modeli bence. Eski serilerde gördükleri her türlü sorunu tek tek dikkate alıp çözme amaçlı modifikasyonlara gitmişler. Görsel olarak beğenirsiniz beğenmezsiniz o başka. Ama teknik alt yapı anlamında focus 2 den de focus 1 den de çok daha başarılı.. Kapı fitilleri bile ford için bir devrim sayılır. Sonunda uğraşa uğraşa kapıları adam gibi kapanan bir araba üretmeyi başarabildiler.. Ama klasik ford komedyası devam ediyor.. Trimlerde işçilik hataları falan filan gibi mesela.. Onlarda olmasa zaten ford ford olmaz, audi olur BMW olur, Mercedes olur.. Gerçi B serisinde de ilk çıktığında kabul edilemez denyoluklar vardı..

Kısacası bence doğru yoldalar. Ve "bence" bu kasa focus gelmiş geçmiş en "sorunsuz" ford modeli adayı olma konusunda epeyce iddialı..

[Yakup Ç. A.]

Bence ehvem bişey, kesinlikle sert plastik araba istemem ben bu sınıfta..

[Mertol Kip]

Olmayanı yokki..

[Süleyman Çetin]

Geçen servise focus 3'ü olan bir Bey geldi ve direksiyonu tam sağ veya tam sol yaptığı zaman ses yapıyormuş. Oradaki servis elemanları sorun olmadığını ve sesin elektrikli direksiyon motorundan kaynaklandığını ve bunun da normal olduğunu söylüyorlardı. Adamla sesvis elemanları baya hararetli tartışıyorlardı. Benim merak ettiğim genelinde böyle bir ses var mı? Varsa normal mi?

[Bora A.]

Benim Focus 2,5 da vardı bu sorun ama şimdi Focus 3 de hiç olmadı.....

[Mert Büyüksu]

Yeni 1 serisinde bile cokca sert plastik var. Zaten sert kalitesiz, yumusak kaliteli diye bir genelleme de yanlis.

Elektrik destekli direksiyonu daha once Corolla' da kullanmistim, Focus' unki cok daha net.

Karoserideki parca bosluklarinin hikayesi kisaca soyledir. (Bu BMW' de de, Ford' da da, Dacia' da da ayni.

1- Arac dizayni yapildiktan sonra kalip maliyetleri hesaplanir ve ilk dizayna gore kalip kisitlarindan dogan bazi sadelestirmeler yapilir.

2- Gecici kaliplar ile A Prototipler uretilir. (Bu araclar yurumez). Kapilar kapanip aciliyor mu, farlar yerine oturuyor mu vs, vs kontrol edilir.

3- Duzeltmelere gore B Prototipler uretilir. (Yuruyen test araclari)

4- Pilot parti uretilir. (Genelde ilk lansman araclari, cogu markada satilmaz, tanitim amacli kullanilir.)

5- Seri uretim.

Bu surecte bir muhendislik ekibi, her asamadan sonra aracin karoserisini kontrol ederek, karoseri parcalarinin daha uyumlu olmasi icin kalip ekibine duzeltmeler verir.(Radius gibi). Ekibin adi firmadan firmaya degisir, trim, analiz, vs. Bu ekip bizim gorebildigimiz ve goremedigimiz bircok trim hatasini gorur ve bunlari raporlar.

Buraya kadarki surec butun firmalarda ayni, farklilik bu duzeltme maliyetine katlanip katlanmama karari ile ilgili. Bu konuda Ford, Renault genelde parcalarin fonksiyonunda bir sorun yoksa iyilestirmeme karari verir. Olusan bu gorsel bozuklukluklarin, potansiyel musterilerinin karari uzerinde etkisi olmadigini dusunurler. Bence dogru bir yaklasim. Bu konuda en hassas marka Audi, butun parcalari tekrar tekrar iyilestirmeden geciririyorlar.

Konuyu dagittim yine, bence de su ana kadarki en iyi Focus bu.

[Yakup Ç. A.]

Olmayanı yokki..

Civic,Astra,Corolla,Golf

Tüm donanımlarda en azından önler yumuşak...

Daha saymıyim ben

[Mertol Kip]

Sayma çünkü o saydıklarının hiçbirisinde yumuşak doku yok. Eğer kastettiğin konsol ise focusun konsolundaki poliüretan kaplamada yumuşak. Yok kapılardan bahsediyorsak o zaman zaten ötekilerin hiçbirisinin focustan farkı yok. Eğer kapı trimlerinin kolunu dayadığın yerden bahsediyorsak seninde dediğin gibi ön taraf bile olmuş olsa titaniumda kaplama yapmışlar..

Bu sınıfın en "kalite hissi yaratan" arabası A3.. Onda da benzer yapı var.. Ki bahsettiklerimiz sadece hissetmek gibi subjektif bir değerlendirmeye dayalı materyaller..

[Yakup Ç. A.]

Sayma çünkü o saydıklarının hiçbirisinde yumuşak doku yok. Eğer kastettiğin konsol ise focusun konsolundaki poliüretan kaplamada yumuşak. Yok kapılardan bahsediyorsak o zaman zaten ötekilerin hiçbirisinin focustan farkı yok. Eğer kapı trimlerinin kolunu dayadığın yerden bahsediyorsak seninde dediğin gibi ön taraf bile olmuş olsa titaniumda kaplama yapmışlar..

Bu sınıfın en "kalite hissi yaratan" arabası A3.. Onda da benzer yapı var.. Ki bahsettiklerimiz sadece hissetmek gibi subjektif bir değerlendirmeye dayalı materyaller..

Bende duygusal bakıyorum dediklerinin hepsinin farkındayım abi cahil ettin bizi ama sen anladın beni

Ben istemiyorum sert plastik arkadaş...Koymasınlar... Focus 3'de en az Titanium tavsiye ediyorum tüm tanıdıklarıma..

Beğenmiyorum sert malzeme...İsteyen istediğini söyler ben beğenmiyorum her yazımda eleştireceğim...Kapı üstü trimden bahsediyorum 3 mesajdır..

[Cem Boneval]

Sert - yumuşak plastik tartışması konusunda önceliklerim:

- İşlevsel ve kullanım amacına uygun mu?

- Göze hoş görünüyor mu?

- Güvenlik açısından risk taşıyor mu?

- Ses yapıyor mu?

İlk ikisine evet, son ikisine hayır diyebildiğim her tür trim kabulumdür, neden yapılmış olursa olsun...

Direksiyon:

1. Kısa turlu

2. Oldukça hafif, ancak hızla sertleşiyor

3. Atak kullanıma izin veriyor, hatta başlangıçta reaksiyon hızı alışma bile gerektirebiliyor (Fiesta'da böyle)

4. Tek dezavantajı Focus Mk.1'deki sistem kadar yol hissi vermiyor, söz gelimi araç tatlı talı kayarken verdiğin kontrada biraz muğlak bir his var. Ama bu durumu kaç kişi hisseder, ya da önemser? Yani geçiniz...

Sonuç: çok başarılı bir direksiyon sistemi

Focus'un olgunlaştığını daha ilk günden (incelemede de vurgulanmıştır) yazdım durdum.

Hatta benim sürücülüğümden hoşlanan hali vakti yerinde güzel arabaları olan arkadaşlarım da var, bir yerlere giderken onlara şöförlük yapmaktan keyif alırdım, şimdilerde kesinlikle arabamı bırakmıyorum. O derece keyifli yani.

Mertol kadar iyimser değilim, en sorunsuz olur mu, onu zaman gösterecek. En azından elektronik kontrol sistemlerinde ben tatlı bir başına buyrukluk izliyorum.

Ama iyi olduğu kesin...

Ve Titanium için benden de

[Efe Ergüz]

kaplamalar olsun konsol olsun sert olabilir ben daha onceki focuslarida cok beyenirim herhangi bir standart araba kullanicisi olarak fakat yeni focus u alirken cok baktim en cok Citroen DS4 Megane coupe ve focus arasinda kaldim hepsinin dizelini kullandiktan sonra en duzgunu focus diye karar verdim goruntu olarak farkli zevklere sahip olabilirsiniz ama bu araba gercekten iyi hem surusu hem icteki rahatligi hemde donanimi hosuma gitti. Gönül isterki para olsun mercedes e binelim ama parayi kazanana kadar babamin bana alabileceği en iyi 0km arac bu

[Efe Ergüz]

Sert - yumuşak plastik tartışması konusunda önceliklerim:

- İşlevsel ve kullanım amacına uygun mu?

- Göze hoş görünüyor mu?

- Güvenlik açısından risk taşıyor mu?

- Ses yapıyor mu?

İlk ikisine evet, son ikisine hayır diyebildiğim her tür trim kabulumdür, neden yapılmış olursa olsun...

Direksiyon:

1. Kısa turlu

2. Oldukça hafif, ancak hızla sertleşiyor

3. Atak kullanıma izin veriyor, hatta başlangıçta reaksiyon hızı alışma bile gerektirebiliyor (Fiesta'da böyle)

4. Tek dezavantajı Focus Mk.1'deki sistem kadar yol hissi vermiyor, söz gelimi araç tatlı talı kayarken verdiğin kontrada biraz muğlak bir his var. Ama bu durumu kaç kişi hisseder, ya da önemser? Yani geçiniz...

Sonuç: çok başarılı bir direksiyon sistemi

Focus'un olgunlaştığını daha ilk günden (incelemede de vurgulanmıştır) yazdım durdum.

Hatta benim sürücülüğümden hoşlanan hali vakti yerinde güzel arabaları olan arkadaşlarım da var, bir yerlere giderken onlara şöförlük yapmaktan keyif alırdım, şimdilerde kesinlikle arabamı bırakmıyorum. O derece keyifli yani.

Mertol kadar iyimser değilim, en sorunsuz olur mu, onu zaman gösterecek. En azından elektronik kontrol sistemlerinde ben tatlı bir başına buyrukluk izliyorum.

Ama iyi olduğu kesin...

Ve Titanium için benden de

Benden de