Bayram Trafiği ya da Niye Bu Kadar Kötü Sürücüleriz?

[Serkan erden]

Kazaların azalması yollarin artik çok daha iyi olmasindan bence. Karamanliyim, izinde 2500 km. yol yaptim istanbul-karaman-fethiye arasi. çocukken gittiğim köy yolu ile simdiki arasinda çok fark var. Tek şerit yollar oldukça azaldı,hala bazı noktalar eskisi gibi,ancak oralardada yol çalışmaları devam ediyor. Zaten kazalarin çoğu tek şeritli yollarda sollama yüzünden oluyor. Araç güvenliği, sürücünün aptalca hareketlerini kapatamiyor, birde insanlar artik daha bilinçli,hiz sevdalisi avanaklar pek görmedim yollarda.

[Serdar Eryürekli]

Kazaların çoğalmasından bahsetmiyor muyduk?

[Cem Boneval]

31 dakika önce, Serkan erden yazdı:

Kazaların azalması yollarin artik çok daha iyi olmasindan bence.

İlk sayfadaki istatistiklere bakarsak azalmadan bahsetmek pek kolay değil. Ancak araç sayısındaki ve hareketlilikteki artış hesaba katılırsa kaza sayılarının değerini koruması göreceli bir azalma olarak nitelendirilebilir (tabii istatistiksel olarak anlamlı bilemem).

Çoğu ana arterlerin yol kalitesi açısından iyi durumda olduğu doğru ve olumlu.

34 dakika önce, Serkan erden yazdı:

hiz sevdalisi avanaklar pek görmedim yollarda.

Demek karşılaşmamışız (bu arada bunu iltifat olarak kabul edorum). 

[Servet Ö.]

3 minutes ago, Cem Boneval said:

İlk sayfadaki istatistiklere bakarsak azalmadan bahsetmek pek kolay değil

Sayilari bayram trafiginde olusan kazalar acisindan degerlendiriyorsak eger, bayram tatillerinin uzunluguna da bakmak lazim.

Uzun tatiller daha cok insanin yola dokulmesine, kisa tatiller insanlarin daha acele davranmalarina neden oluyor olabilir.

[Yakup Ç. A.]

Bir devlet kurumu haberlere paylaşmıştı, aynı uzunluktaki tatillere göre kazalar azalmış sanırım %15 kadardı.

[Servet Ö.]

1 minute ago, Yakup Çağatay said:

Bir devlet kurumu haberlere paylaşmıştı, aynı uzunluktaki tatillere göre kazalar azalmış sanırım %15 kadardı.

Boyle sonuclari trafige cikan arac sayisina oranlamalari da lazim, oteki turlu cok havada bir sayi bence.

[Fatih Mehmet USLU]

Kendi adıma eleştiri yapacak olursam. Normalde sakin bir insan olmama rağmen trafikte çabuk sinirlenen biri haline dönüyorum. Hız sınırları dahilinde sakince ilerlerken, bana yol vermeyen sürücülere, yan yana tüm şeritleri aynı hızda giden araç sürücülerine veya beni tehlikeye sokacak şekilde makas atanlara sinirlendikten sonra bir müddet aşırı agresif kullanmaya başlıyorum. Trafikteki saygısızlık normal hayattakinden daha fazla geriyor. Öfke kontrolü ile ilgili eğitim almak da gerekebilir.

Bazen başka arkadaşların aracına biniyorum. Bariz hatalı hareketler yapıyor. Diğer araç sürücüleri tepki gösterince de haklıymış gibi bağırıp çağırıyor. Oysaki hatalı olan kendisi. Herkesin kendisini haklı zannetmesi de bencillik mi bilgisizlik mi bilmiyorum.

[Ogün Özemre]

2 dakika önce, Fatih Mehmet USLU yazdı:

Kendi adıma eleştiri yapacak olursam. Normalde sakin bir insan olmama rağmen trafikte çabuk sinirlenen biri haline dönüyorum. Hız sınırları dahilinde sakince ilerlerken, bana yol vermeyen sürücülere, yan yana tüm şeritleri aynı hızda giden araç sürücülerine veya beni tehlikeye sokacak şekilde makas atanlara sinirlendikten sonra bir müddet aşırı agresif kullanmaya başlıyorum. Trafikteki saygısızlık normal hayattakinden daha fazla geriyor. Öfke kontrolü ile ilgili eğitim almak da gerekebilir.

Bazen başka arkadaşların aracına biniyorum. Bariz hatalı hareketler yapıyor. Diğer araç sürücüleri tepki gösterince de haklıymış gibi bağırıp çağırıyor. Oysaki hatalı olan kendisi. Herkesin kendisini haklı zannetmesi de bencillik mi bilgisizlik mi bilmiyorum.

Bende senin gibiyim. Aniden sinirleniyorum trafikteki saçmalıklara. Ben sorunu dinlediğim müziği değiştirerek aştım. Araba kullanırken Klasik müzik, Sakin uzun yol müzikleri, Opera yada senfonik power metal dinliyorum. Beni sakinleştiriyor. 

[Mertcan Çelik]

16 saat önce, okan ali yazdı:

 Örn. Hiç hız limitlerini aşmadim diyen yoktur aramızda ?

 

Daha önce de yazmışımdır, Ankara'da arabaya en az ne kadar yaktırırım diye denemek için hep hız sabitleyici ile neredeyse hep en sağdan ve hız limitlerini hiç geçmeden gittim, o gün yediğim kadar sellektör kornayı ömrümde yediğim başka bir gün olmadı...

 

2 saat önce, Cem Boneval yazdı:

Trafikte yaşananları ülkenin genel sosyopolitik gelişmelerinden soyutlama mümkün değil.

Orman kanunu giderek her alana yayılıyor, hemen hiç bir alanda yetkililer yetkin değil. 

Beri taraftan herkes şikayet ederken kimse düzelmesi için çaba göstermiyor, bu da ayrı bir çelişki.  

Bence misyon tamamlanmak üzere: Ülkenin maddi manevi tüm değerleri yok ediliyor. 

Fizik kanunları orman kanunlarından hala üstte olduğu sürece bence bunun bir önemi olmamalı, tabi n.ş.a.'da

Şikayet edenlerden hiçbirinin, "keşke insanımız daha bilinçli olsa, acaba çevremde de sövdüğüm şeylerin hatalarını yapanlar var mı?, onları, kendimi, çevremi ve genç nesilleri bilinçlendirmek için ne yapabilirim?" değil de "bu cahil sürmeyi bilmeyen manyaklar yüzünden öleceğiz ya da katil olacağız bir gün" demesi sorunun temeli bence.

"Acaba ben bir hata yapıyor muyum, bu olayı öngörebilir miydim, tekrarlanmaması için ne yapabilirdim" gibi sorulara filan hiç gelmiyorum.

Şimdi yine büyük konuşacağım Allahn af etsin inşallah da, bence kaza yapa yazmak bir uyarıdır, evrenin, kaderin, hayatın ya da neye inanıyorsanız onun, "Bak oğlum ucuz yırttın, bir bok yediğinin farkına var, bundan sonra buna dikkat et, çekirge bir sıçrar iki sıçrar sonra elinde sonunda sıçar batırır" demesidir. Ama biz malesef, "el alemin oğlu geldi çarptı, yol kötüydü, ani fren yaptı, orada öyle yavaşlanır mı" vs. gibi sadece karşı tarafı suçlayan şeyler söylediğimizden 3 gram gelişme olmuyor. Ben bir köprü altına girişte 2 önümdeki aracın dörtlüsünü görüp frene asılıp "aha vurduk" dememe rağmen ucuz yırttığımdan beri köprü altlarına ayağım frende girmeye çalışıyorum, normalde hep 30 ile girmek gerekli göremediğiniz çoğu/her yere de ben de bu kadar geliştirebilmişim malesef. 

 

Bunları yine uzun uzun yazdım da yine sonuçta aklıma gelen sahne, Bond filmlerinden Die Another Day vardı, başında Kuzey Kore'li bir komuta bir kum torbasını dövüyor, içinden de piskoloğu çıkıyordu, adam yerde acı ile kıvranırken, "Bu sana bana öğüt vermemeyi öğretir" diyordu. Türkiye trafiğinde yaşanan da bu işte...