Yakup Ç. A. Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2011 Raporla Share Oluşturma zamanı: Nisan 26, 2011 Hadi kaldığımız yerden devam edelim Her gün 1 yeni bilgi =) İnsan burnu stereo şekilde koku almaktadır ! İnsan burnu stereo şekilde koku almaktadır. Burun deliklerinden giren koku sinyalleri beynin çok farklı bölgelerine ulaşmakta ve bu sayede kokunun yönünü bulabilmekteyiz. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yusuf Çavuş Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2011 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Nisan 26, 2011 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yakup Ç. A. Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2011 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2011 Her gün 1 yeni bilgi =) Bir kadında 4.5 litre, bir erkekte ise ortalama 5.6 litre kan bulunmaktadır. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yusuf Çavuş Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2011 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2011 Delikanlı lafı burdan geliyor olsa gerek Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yakup Ç. A. Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2011 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 11, 2011 Delikanlı lafı burdan geliyor olsa gerek Ben bilemeyecem doktor amcaya soralım Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yakup Ç. A. Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2011 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 16, 2011 Her gün 1 yeni bilgi =) Boğaz Köprüsü Boğaziçi Köprüsü Alm. Bosporusbrücke (f.), Fr. Le Pont (m.) du Bosphore, İng. Bosphorus bridge. Asya ve Avrupa kıtalarını, İstanbul Boğazı üzerinde birleştiren köprü. Anadolu yakasında Beylerbeyi'nden başlar, Avrupa yakasında Ortaköy'den geçer, Mecidiyeköy'de sona erer.Yirminci yüzyılda iki kara parçasını birbirine bağlayan on büyük asma köprü vardır. Bunlardan bazıları Boğaziçi Köprüsünden önce yapılmış ve uzunlukları daha fazladır. Fakat iki kıtayı birleştiren Boğaz'ın güzel mavilikleri arasında inci gibi asılan iki köprüden biri Boğaziçi diğeri ise Fatih Sultan Mehmed Köprüsüdür. Milattan önce 513 yılında Pers Hükümdarı Dara, Boğaz'ın en dar yeri olan Anadolu Hisarı ile Rumeli Hisarının bulunduğu yerde gemileri yan yana dizdirerek bir köprü yaptırmıştı. Bu köprüden seksen bin askerini Boğaz'ın karşı yakasına geçirdi. Bu esasında köprü olmayıp sadece geçiş için kullanılan yüzen araçlardan yapılan bir geçitti. Anadolu hakimiyetinden Rumeli topraklarına fetih için geçen Türkler Boğaz'ı rahat geçebilmek için köprü yapmayı düşünmüşlerdi. Yıldırım Bayezid'in yaptırdığı Anadolu Hisarı, Fatih Sultan Mehmed Hanın yaptırdığı Rumeli Hisarı, gelecekteki köprü yapımının bir ön hazırlığı idi. Fakat o gün için bu hisarlar Boğaz'ın giriş-çıkışını kontrol eden ve iki tarafta hakimiyeti sağlayan muhteşem kalelerdi. Daha sonraki senelerde askeri bakımdan faydalı olacağını düşünenler, köprünün yapılmasını fiiliyata çıkaramadılar. Hatta İtalya'nın büyük ressamı Leonardo Da Vinci Boğaz'ın iki yakasını birleştiren açılır kapanır bir köprü yapımını o zaman Osmanlı Sultanı olan İkinci Bayezid'e teklif etmişse de yapım için teşebbüse geçiş olmadı. O zaman için köprü üzerinde durulmamasının esas sebebi Osmanlıların Akdeniz ve Karadeniz'de mutlak hakim olmalarıydı. Aradan geçen uzun zaman ve Boğaz'a konan buharlı gemilerin çalıştırılması köprü fikrini tekrar gündeme getirdi. Boğaz Köprüsüne askeri bakımdan büyük ihtiyaç duyulmaya başlanmasından dolayı Sultan İkinci Abdülhamid Han "Bosphorus Railroad Company"ye köprü projesi hazırlattı. Hazırlanan projeye göre ahşaptan yapılacak, kuleleri bulunacak, geceleri ışıklandırılıp üzerinden demiryolu geçecekti. Fakat siyasi hadiseler ve tahttan indirilmesi, teşebbüsün tasarı halinde kalmasına sebeb oldu. Cumhuriyet devrinde Boğaz'ın iki tarafından trafiğin fazlalaşması Boğaz Köprüsünün bir an önce yapılması gerektiği fikrine ağırlık kazandırdı. İlk ciddi teşebbüs 1953 yılında yapıldıysa da 1969 yılına kadar bu iş neticelenmedi. 1969 yılında Boğaz Köprüsü inşası "Hochtief-Cleveland" İngiliz-Alman firmasına ihale edildi. Asya ve Avrupa'yı birleştirecek, yüzyıllardır insanlığın hayalini gerçekleştirecek köprünün temeli, 20 Şubat 1970 günü devrin başbakanı Süleyman Demirel tarafından atıldı. Üç seneyi aşkın çalışmalardan sonra 30 Ekim 1973 günü beş yüz bin kişinin katıldığı muhteşem bir törenle açıldı. Bu büyük eser 39 ay 19 günde bitirilmiş ve çevre yolları dahil o zamanın parasıyla iki milyar seksen milyon liraya mal olmuştu. Dünyadaki yapılan asma köprüler, ayakları arasındaki uzaklığa göre sıralanır. Boğaz Köprüsünün ayakları arasındaki uzunluk 1070 metredir. Buna göre asma köprülerin arasında Avrupa'da üçüncü, dünyada yedincidir. Boğaziçi Köprüsünden önce gelen diğer köprüler şunlardır: İngiltere'de Humber Köprüsü (1410 m), New York'daki Verrazano Köprüsü (1298 m), San Fransisko'daki Golden Gate Köprüsü (1280 m), Michigan'daki Mackinac Köprüsü (1158 m), Japonya'daki Miami Bisanseto (1100 m). Boğaz Köprüsü'nün toplam uzunluğu 1560 metredir. Ortaköy'deki kule temelleri için deniz seviyesinden 24 ve 17 m Beylerbeyi'ndeki kule temelleri için 5 ve 12 metre aşağıya inilmiştir. Ana kabloları taşıyan yüksek kuleler 165 metre yüksekliğiyle İstanbul'un en yüksek yapısıdır. Ana kablolar 58 cm çapında olup, 19 bükümlüdür. Kule ayakları tabanda 7x5,20 metre, tepesinde ise 7x3 metredir. 1 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yakup Ç. A. Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2011 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2011 çok aksatmışım Her gün 1 yeni bilgi =) Bilgisayar İlk bilgisayar 1939 yılında Bulgar asıllı Amerikalı fizikçi John Atanasoff tarafından geliştirilmiştir. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dr.Mert Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2011 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2011 Bunun dizüstü olanı varmıdır acep Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yakup Ç. A. Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2011 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Temmuz 5, 2011 Ahhh o kalmadı işte Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ali_Balkan Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 "Ozgurluk heykelinin basinda 7 tane ok vardir. Bunlar 7 kita ve 7 okyanusu simgeler." Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cevat Yıldız Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 sağolsunlar her tarafa özgürlük götürüyorlar... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Alperen G. Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 (düzenlendi) Hukukla ilgili kullanılan, gözü bağlı, bir elinde terazi diğer elinde kılıç bulunan ablamızın ismi Themis'tir. Themis, Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia'nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür. Babaları Zeus olan, Horae ve Moirae'nin annesidir. Kendisi öfkeli veya cezalandırıcı değildir. Ona yeteri kadar saygı gösterilmediğinde veya adaletsizlik yapıldığında, o sessiz kalır ve onun yerine Nemesis gerekli karşılığı, cezayı verir. Themis, aynı zamanda kâhindir, kehânet gücü vardır, kehânet yeri olan Delphi tapınağını o inşa etmiştir. İlk dönemlerde tam zıddı olduğu Eris ile beraber ve benzer resmedilmiştir. Son dönemlerde ve daha sonraki çağlarda ise gözleri bağlı elinde bir terazi ile resmedilmiştir. Roma mitolojisindeki Iustitia (ilahi adaletin tecessümü) Themis'in roma mitolojisindeki karşılığıdır denilebilir. Themis, doğada, mevsimlerin, yılların ve sanatların düzenini sağlayan bir Tanrıça üçlüsüyle canlı varlıklar arasında yaşamla ölüm dengesini kuran bir Tanrıça, bir Tanrısal varlıktır. Themis, yasadır, kuraldır. Ama gelip geçici bir yasa değil, Tanrılar dünyasında da insanlar dünyasında da değişmez evrensel ve ölümsüz doğa yasasıdır. Tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos Nemesis tir. Themis, Olympos’ta yaşar, Tanrıların toplantılarına başkanlık eder, Olympos'taki düzeni o korur, Homeros’u da tanır, bilir onu, Hera ile Zeus’la konuştuğunu gösterir İlyada’da, ama çok söz edilmez Themis ten, efsanesi, öyküsü yoktur, Her yerde her zaman vardır. Ürettiği, tanrısal varlıklarla sürdürür etkisini, bu varlıklarlar da Tanrılardan daha güçlü oldukları için ehramın tepesinde oturur gibidir Themis. Adı da koymak, yerleştirmek, oturtmak anlamına gelen bir kökten türemiştir . Kısaca belirtmek gerekirse; “Kılıç” adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, “Terazi” adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını simgeler. “Kadın” ve “Bakire” olması bağımsızlığı ifade eder. Ayrıca kadının gözü bağlıdır. bu da tarafsızlığını simgeler.Hukukun evrensel ilkelerini simgesel olarak taşıdığı için Themis heykeli adaleti en iyi şekilde ifade etmektedir. Mayıs 10, 2012 Alperen G. tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ali_Balkan Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Atatürk'ün, tüm yurt gezilerinde her türlü masrafı kendi cebinden ödediğini ve devlet bütçesine asla dokunmadığını biliyor muydunuz? 1 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Alperen G. Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Bir solucan 1 senede 1 ton kum yiyebilmektedir. 3 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ali_Balkan Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 10, 2012 Bir solucan 1 senede 1 ton kum yiyebilmektedir. alperen bizimki hergün 1 bilgi değil 10-15 bilgi olacak herhalde Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap