Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×
  • Hoş Geldiniz!

    Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt yaptırdıktan sonra, konu açabilir, konuları yanıtlayabilir, kullanıcıların mesajlarını beğenebilir, özel mesaj yollayabilirsiniz.

    Kayıt olduktan sonra bu mesaj silinecektir.

Opel Astra 1.4T - Test


Önerilen Mesajlar

Opel Astra 1.4 140hp Sport: 'Bu motor çok yakışmış!'18 Şubat 2011 18:15:00Alman üretici Opel’in kompakt sınıftaki temsilcisi Astra yeni nesliyle sınıf liderliğine oynuyor. 1991 yılında Opel Kadett’in yerini alan Astra F önemli satış rakamlarına ulaştı. 1998 yılına gelindiğinde yerini Astra G aldı ve Türkiye’de çok sevildi. Özellikle Bertone tarafından tasarlanmış Coupe versiyonu birçok kişinin hayallerini süsleyen otomobil oldu.

2004 Nisan ayında Astra’nın 3. jenerasyonu olan Astra H piyasaya sürüldü. 2009 yılında hayatımıza giren dokuzuncu nesil Astra J’yi daha önce 1,6 litre atmosferik benzinli motor ve 1.3 CDTi dizel motor seçenekleriyle test etmiştik. Yeni jenerasyon bu sefer 1.4 litre Turbo beslemeli motoruyla konuğumuz oldu.

TasarımOpel Astra’nın tasarımını beğenmeyen yok denecek kadar az. Opel’in yeni tasarım dilini kullanan araç ön kısımda LED destekli farları ve kromajlı ön ızgarasıyla dikkat çekiyor. Sınıfında VW Golf, Renault Megane, Peugeot 308, Ford Focus gibi modellerle rekabet eden Opel Astra birçok insana göre bu modellerden daha şık.

İç mekan

Dış tasarımındaki sportifliği iç mekana da başarıyla yansıtan Astra, özenle hazırlanmış iç mekanıyla beğenimizi kazandı. Ön koltuğa oturulduğunda oldukça sportif görünümle karşılaşılıyor. Derin sportif göstergeler kontağı açmanızla harekete geçip görsel şovlarını sunuyorlar. Orta konsol bazıları için oldukça karmaşık olabilir. 42 tane kontrol butonunun olduğu konsolu kullanmak bir miktar alışkanlık gerektiriyor. İç mekanda kullanılan malzemelerin kalitesi bir önceki nesle göre artış göstermiş. Eski Astra’nın en çok eleştirildiği noktalardan olan yetersiz eşya gözü problemi yeni Astra’da giderilmiş. Gece sürüşlerinde Astra’nın iç mekanı kırmızı led ışıkları sayesinde çok çekici görünüyor. Malzeme kalitesinin gayet iyi olduğu aracın birkaç yerinde sert plastik malzeme kullanılmış ancak göze batan bir durum yok. Orta konsolun üzerindeki büyük navigasyon ekranı görsel açıdan gayet hoş fakat sadece ana yolları göstermesi eksi puan almasına neden oluyor.

Astra’nın eksi puan aldığı nokta ise arka diz mesafesi oluyor. Büyüyen boyutlarına rağmen Astra arka kısımda yeterli yaşam alanını sunamıyor. Eğimli C sütunu yüzünden baş mesafesi de pek iç açıcı değil. 370 litrelik bagaj hacmi sınıf ortalamalarında.

Motor

Test aracımızda Astra ailesinin en küçük hacimli benzinli motoru görev yapıyordu. 1.4 litrelik turbo beslemeli motor sessiz yapısı ve canlı karakteriyle beğenimizi kazandı. 4900 d/d’den 6000 d/d’ye kadar 140 hp güç üretebilen motor, canlı karakterini 1850 d/d’de üretilmeye başlanan 200 Nm’lik tork değerine borçlu. Gücünü 6 kademeli manuel şanzımanla ön tekerlere ileten motor, 1318 kg ağırlığındaki test aracımızı 9,9 saniyede 100 km/s hıza ulaştırabiliyor. Opel Astra 1.4 Turbo’nun testimiz süresince elde ettiği 8,8 lt/100 km’lik ortalama yakıt tüketimi ise pek başarılı değil.

Konfor ve yol tutuş

Opel Astra’nın sürüş dinamikleri bu sınıfın çıtasını belirleyebilecek kadar yüksek. Gelişmiş süspansiyon sistemi, Astra sürücüsünün her virajda otomobiline biraz daha aşık olmasına neden oluyor. Viraj limitleri çok zorlandığında arka kısımdan kaymaya başlayan Astra, ESP’nin sert dokunuşlarıyla yolunu bulmakta gecikmiyor. ESP kapatma düğmesi ise Astra ile biraz daha eğlenmenize izin veriyor ancak yine de işi abarttığınızda devreye girerek kontrolü ele alıyor.

Otoyol kullanımındaki konfor açısından rakipleri ile benzer bir performans sergileyen Astra, sert süspansiyonlarının bozuk yollarda ememediği darbeler yüzünden konforundan ödün veriyor. Motor sesi iç mekana çok az yansıyor. Ancak yüksek hızlarda rüzgar sesinin Astra’nın iç mekanına sızdığını gözlemledik.

Güvenlik

Yeni Opel Astra bir önceki neslinden kalan EuroNcap’den 5 yıldız ünvanını korumayı başarmış.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Ben test ettim araba çok güzel arkadaşlar :)

Astra yı anlatmam gerekirse;

* Tango dan viraj limitleri yüksek ve işin güzel yanı bunu sakin sürüşlerden itibaren hissettiriyor; bu sayede aracı çok da iyi tanımadan virajlara Tango yla giremediğim hızlarda girmeye başlamıştım. Astra nın bu konuda Focus un en dişli rakibi olmasının yanısıra 17" jantları ve yere daha yakın kasasının da avantajlarını hatırlatmak gerek, Tango yol tutuşu çok iyi olsa da yerden yüksek kasası yüzünden sert virajlarda yanlara yığılıyordu ve yüksek hızlarda alttan aldığı rüzgar yüzünden fazladan zorlanıyordu.

Direksiyon sistemi elektrikli sistemler arasında iyi ancak düşük hızlarda Efficient Grip lastiklerle bir olup biraz hissiz kalıyor, özrü ise düşük hızlardaki hafifliğiyle park manevralarında çok yardımcı olması.

* Vites kutusunu henüz 3000km de olduğu için tam manasıyla zorlamadım ancak normal kullanımda Tango dan geçişler rahatken muhtemelen senkromeçler onunki kadar hızlı çalışmayacak gibi. Oranları güzel ayarlanmış ve herhangi bir 1.6 benzinli uzunluğundaki oranlar vites 6 ya takılınca dizel kadar uzuyor ve Tango kadar az devirle hızını koruyabiliyor.

* Motoru sessiz ve titeşimsiz çalışıyor, bu konuda Tango dan şikayetim yoktu ama sessiz bir benzinliye alışınca dizeller haliyle gürültücü gelmeye başlıyor. Performansı sportif sesin de desteğiyle etkileyici olabiliyor ancak kasanın yalıtım ve dalma/batma yapmayan yapısı hissedilen hız/ivme hissini törpülüyor. Motor alt devirlerden itibaren etkileyen bir gücü üst devirlerde patlama tadında yaşatıyor ve ilk üç viteste 160km hıza yaklaşmak mümkün olduğundan tork dezavantajı var gibi görünse de yüksek hız performansı dizellerden ayrılıyor, birkaç Focus Tdci ve S40 1.6D ile yaşadığım kapışma bunu açıkca gösteriyordu ki zaten hız için tork değil beygir gerek.

Tüketim virajlı ve trafiğin olduğu uzun yolda 6.5 - 7.5litre civarındayken trafiğin olmadığı ş.içi şartlarda gene 7.5litre civarında ancak her defasında uzun soluklu ivmeyi yaşamak ortalamayı kolayca 9litre civarlarına yükseltiyor. Fabrika verisi 4.8litrelik ortalamayı denemek için rodajın bitmesini beklemek ve pürüzsüz bir otoyol şart.

* Kabin kalitesi gayet iyi, işçilik özenli ve göze batan aralıklar simetri hataları yok, her yeni araç gibi bu araçta da plastik aksam geçmeli ancak malzeme çok rijit ve geçmeli parçalardaki tırnaklar çok kalın. Tuşlar, havalandırma menfezleri kaliteli ve sağlam bir etki bırakıyor, konsolun üstünde kullanılan yumuşak dokulu sert plastik çok etli ve tabiri caizse granit kadar sağlam monte edilmiş, kapı içlerinde Tango daki gibi önde yumuşak arkada sert malzeme var ancak gene kaliteli etli bir plastik, zaten kapının geriye kalan büyük bölmünün neredeyse tamamı kaliteli deriyle kaplı.

Kalite konusunda Tango dan rahatlıkla "bir üst sınıfta" diyebilirim üstelik detaylardaki kalite farkı daha da yüksek, öyleki sınıfın en iyisi kabul edilen Golf kabini bile Astra ya alıştıktan sonra "benzer kalitede ama sıkıcı tasarımda" geliyor. (Yakın arkadaşım 7 ay bekledikten sonra Golf üne kavuştu bu arada!)

Genişlik hissi Tango dan sonra biraz kötü geliyor, gerçek değerlerde pek fark olmasa da dar cam yüzeyleri, eğimli tavan ve gömük koltuk yapısı daha dar bir his veriyor, Tango dan özellikle kübik tasarımlı Golf ten sonra çoğu insana hitap etmeyebilir.

* Konfor düzeyi uzun yollarda yormayan cinsten, sert ama ince titreşim ve sesler, kasa yalpaları Tango dan az ve bu yüzden bir Focus tan sonra bir şekilde daha salınımsız yol aldığını hissettiriyor, daha da kötü hale gelmiş olsa da hiç sevmediğim Edremit - Balıkesir yolunu belki de ilk kez yorulmadan almamda bunun etkisi büyük.

* En can alıcı özelliklerinden olan AFL Far sistemi gerçekten güvenliğe büyük hizmet veriyor, araç hıza ve trafik şartlarına hava durumuna göre farların gücünü, aydınlatma yoğunluğunu sürekli olarak ayarlıyor. Far yükseklik ayarı konmamış çünkü yolun/kasanın eğimine göre yükseklik sürekli otomatik olarak ayarlanıyor, karanlık ortamlarda uzun farlar yanıyor ancak yerleşim birimi, gelen ya da giden araç algılandığında farlar kısa huzmeye düşürülüyor.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tolga'nın astrası üzerine;

Aracı kısa mesafe kullandım Öncelikle performans izllenimlerim;

Araç gayet güzel hızlanıyor, hızlandığını da hissettirmiyor bunu göstergeler ile takip etmeniz gerek.

Turbo benzinli bir araçta devirlenme isteği nasıl olabilir? tabii ki de çok istekli :)

Vites geçişleri pürüzsüz; virajlarda tanımadığım ve kendimin olmayan bir aracı tabii pek zorlamadım ama bir tanesinde gaza birazdaha fazla yüklendim bunu söylemek çok acı ama gerçekten yükseklik farkı Astra dan yana benim focusuma göre.

Kısacası sürüş dinamikleri olarak zevk veren bir araç.

Bütün bunların yanında ve ilerisinde beni etkileyen şey aracın gece içindeki ambiansı oldu; geniş navi ekranı iyi seçilmiş renk kombinasyonu bol bol aydınlatma benim gibi gece aracın iç ortamına önem veren birisi için fethedici nitelikte diyebilirim.

Ayrıca Tolga Astra ile beni takip ederken ve ben aracı kullanırken yol aydınlatmasının focus'un çok ilerisinde olduğunu önünüzü çok net ve rahat gördüğünüzü hemen belirtmem gerek; yolda görülmeyen bir alan bırakmıyor.

Astra gerçekten çok hoş; tabii bunda Cosmo olmasınında ayrıca etkisi var :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Aydın güzel özetlemişsin.

Bundan sonraki araçlarınızda kaliteli bir aydınlatma opsiyonu varsa mümkünse tercih edin, trafiğin ve nüfusun giderek kalabalıklaştığı ülkemizde olmazsa olmaz güvenlik özelliklerinden bana göre.

Teyzemizin mekanı cennet olsun, insan kırkında bir garip oluyor "ne çabuk geçti" diye..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Aydın güzel özetlemişsin.

Bundan sonraki araçlarınızda kaliteli bir aydınlatma opsiyonu varsa mümkünse tercih edin, trafiğin ve nüfusun giderek kalabalıklaştığı ülkemizde olmazsa olmaz güvenlik özelliklerinden bana göre.

Teyzemizin mekanı cennet olsun, insan kırkında bir garip oluyor "ne çabuk geçti" diye..

Cumartesi 52 si için mevlüt var camiide.

Gerçektende inanamıyorum; hala annem bir yere gitti de gelecek gibi.

İnsan giden için değil kalan için üzülüyor; gideni özlüyor ama ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.