Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×
  • Hoş Geldiniz!

    Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt yaptırdıktan sonra, konu açabilir, konuları yanıtlayabilir, kullanıcıların mesajlarını beğenebilir, özel mesaj yollayabilirsiniz.

    Kayıt olduktan sonra bu mesaj silinecektir.

İzmir Yaptı Yine İzmirliliğini


Tevfik

Önerilen Mesajlar

İzmir'in Kurtuluşu - 9 Eylül 1922

30 Ağustos 1922'de Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi'nin kazanılması ile Yunan ordusu imha edilmiştir.

a38.jpg

1 Eylül 1922'de "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" emrini verir. 9 Eylül 1922'de ordumuz İzmir'i alır. Atatürk İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf (Orbay) Bey'e telgrafta: "Birliklerimiz İzmir doğu sırtlarında düşmanın son direnişini kırdıktan sonra bugün mağlup düşmanla beraber İzmir'imize zaferle girdik. Ben yarın öğleden itibaren İzmir'de bulunacağım"der.

Aynı gün Yunan'ın ateşe verdiği Kasaba'ya (Turgutlu) varıp burayı ve yanan köyleri geçer. Armutlu'ya gelinir. Burada mola verilir Mustafa Kemal koyu bir güneş gözlüğü taktığı için tanınmaz. Orada bulunan bir ihtiyar, koynundan bir resim çıkarır, bir kaç kere önce resme, sonra Mustafa Kemal'e bakar. Mustafa Kemal gözlüğünü alnına doğru kaldırınca ihtiyar daha yakına yanaşır ve daha dikkatli bakar. Birdenbire yüzünün rengi değişir, her yanı titreyerek, "Bu sensin, bu!"diye bağırır. Sonra orada bulunanlara dönerek, haykıra haykıra "Ey ahali koşun, koşun! Bu odur, Kemalimiz geldi!"der demez bütün halk otomobile koşar. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı kimi toprağı, kimi tekerlekleri öpüyor, kimi Mustafa Kemal'in boynuna, eline sarılıyor kimi otomobili omuzlarında taşımaya çalışıyordu.

Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 Cumartesi günü karargahı ile Belkahve'ye varır. Bir incir ağacının altında Kadifekale'de şanlı bayrağımızın dalgalandığı İzmir'i uzun uzun seyreder. Düşman devletlerin karma donanması körfezdedir. Hava kararıncaya kadar burada kalır. Geceyi geçirmek için Nif (Kemalpaşa)'ya gelinir. Rüşen Eşref Ünaydın anlatır:

"Seni, bir iki basamak merdivenle ilk katına çıkılan, zaten sanırım o ev sadece bir katlı idi, o evin kapısından içeri girişte, başları beyaz örtülerle sımsıkı sarılı köy kadınları karşıladılar. ....Yedi sekiz kadın... Gölgeler gibi çekingendirler. Seni o dar girişte görünce, yerlere doğru eğildiler; sarılıp dizlerinden öptüler; baş örtülerinin ucu ile ayaklarından tozlar aldılar, bir ikisi o tozları gözlerine sürdüler! Ve onların gözlerinden senin ayakkabılarına yaşlar damladı. Sen onları ağır başla selamladın. Onlar senin önünde el bağladılar, yaşlı gözlerle sana uzun uzun baktılar. Bu el bağlayışlar, bu susuşlar sana bir sonsuz minneti ve hayranlığı bin sözden ne kadar daha iyi anlatıyordu."

Atatürk yanında Mareşal Fevzi (Çakmak) Garp Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa ve karargahı ile 10 Eylül 1922 günü İzmir'e girmiş burada Fahrettin (Altay) Paşa İle buluşarak doğruca Hükümet Konağına gitmiştir. İzmirliler kurtarıcılarını büyük bir törenle, sevinç ve coşkunlukla karşılamışlardır. İzmir Hükümet Konağı balkonundan, Konak alanını hınca hınç dolduran İzmirlileri, selamlayarak kısa bir konuşma yapar.

"Bu başarı milletindir" der.

Daha sonraları da yapılan her türlü hamleyi ve başarıyı hiç bir zaman kendine değil, canından çok sevdiği milletine mal etti.

Konak Meydanı'na İzmirli Türklerin büyük kurtarıcılarına armağanı olan bir açık otomobil getirirler. Otomobilin her yanı kırmızı beyaz kurdelelerle küçük beyaz güllerle süslenmiştir. Gül bahçesi gibi arabayı beğenerek seyreder. İzmirlilerin inceliğinden duygulanır. Fakat; çiçeklerin arasındaki kuzuyu fark edince, Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey'e dönerek:

"Aman! Çabuk gidin söyleyin; şu kuzuyu kesmesinler..."

Ruşen Eşref Bey anlatır:

"Aşağıya çok hızla koştum. Fakat; kapını önüne varınca gördüm ki beyaz mermere al kanlar yayılmış, vaktinde yetişemediğimi arz için başımı ve ellerimi kaldırıp yukarı sana doğru baktım. Gördüm ki balkondan çekilmişsin şimdi o anı bir daha hatırladıkça, saldırgan ordusunu yok etmiş bir Muzaffer Başkomutanın bir kuzu kanı dökülmesine bakamayacak derecede bir insan yüreği taşır olduğunu hasretle bir daha anıyorum."

İzmir'de Düşman Bayrağına Saygı

Aynı gün öğleden sonra bir atın kuyruğuna bağlanmış yerde sürüyen Yunan bayrağını görünce "Bayrağı ters taşıyabilirler fakat; yerde süründürmesinler, bu bizim adetlerimize yakışmaz" diye haber gönderir ve bayrak atın kuyruğundan kaldırılır.

Daha sonra Mustafa Kemal yanına yazar Ruşen Eşref'i ve yaverlerini alarak otomobiline biner, biri otomobilinin önünde diğeri arkasında yer alan iki kısraklı süvari bölüğünün arasında, Konak Meydanı'ndan Karşıyaka'da onu konuk etmek için hazırlanmış eve gitmek üzere ayrılır.

Karşıyaka'daki kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir Yunan bayrağı serilmiştir. Üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. Kadın ve erkek orada bulunan İzmirliler:

"Buyurunuz geçiniz.... Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir"diye yalvarıyorlardı. Mustafa Kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak;

"O geçmişte kötü etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edemem"der. Bayrağı kaldırtır ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girer. Ruşen Eşref Ünaydın "İşte sen İzmir'e ilk gün zaferinle böyle girdin"der.

İzmir Hemşehriliği

İzmirliler Atatürk'e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif ederler ve Atatürk tarafından kabul edilir. Atatürk, 24 Eylül 1922 tarihinde İzmir Muhterem Hamiyetli Ahalisine hitabı ile yazdığı mektupta:

"İzmir Belediye ve Yönetim Meclisleri aracılığı ile bana İzmir Hemşehriliği sanı verildiğini öğrendim. Ülkemizin Akdeniz'e karşı ışığı olan, düşman işgalinden kurtulması için bütün ülkeyi seve seve yıllarca sıkıntılara sürüklemiş bulunan İzmir'imizin hemşehrileri arasında sayılmak bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur.

Bundan yaklaşık üç yıl önce İzmir felaketi ile yüreği en büyük üzüntü ve aynı zamanda en güçlü bir inanç kararlılığı ile çarpmış; başladığımız bağımsızlık savaşında bana en güçlü umutları vermiş olan yiğit Erzurum halkı da beni hemşehrileri arasına almakla ödüllendirmiş oluyordu.

Bana ulusal savaşımızın, önemli bir girişiminin başlangıcını anımsatmakta bulunan Erzurum hemşehriliğine, savaşımızın zaferini müjdeleyen İzmir hemşehriliğini ekleyerek, değerli bir ödül vermiş oluyorsunuz.

İzmirli hemşehrilerime sevgi ve bağlılıkla teşekkürlerimi sunarım. İzmir'in acılarını gidermek için genel görevlerimizin verdiği zorunluluktan başka özel ve içten bir ilgi ile çalışmak, benim için bir ülkü olacaktır.

Hepinize selam ve sevgi hemşehrilerim"der.

  • Beğen 8
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Başkan Aziz Kocaoğlu, 9 Eylül kutlamalarında her yıl yapılan hükümet konağına bayrak çekme ve süvari geçiş törenlerinin önce iptal edilip ardından tekrar izin verilmesine değindi.

spacer.gif

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, 9 Eylül kurtuluş etkinlikleri kapsamında, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde, “Smryna’dan İzmir’e 90 yılın birikimi” konulu panel düzenledi.

Prof. Dr. Bayram Bayraktar’ın yönettiği panele Prof. Dr. Ergün Aybars, Türkmen Parlak ve Yaşar Aksoy konuşmacı olarak katıldı.

Başkan Aziz Kocaoğlu, 9 Eylül kutlamalarında her yıl yapılan hükümet konağına bayrak çekme ve süvari geçiş törenlerinin önce iptal edilip ardından tekrar izin verilmesine değindi.

“İzmir yine İzmirliliğini yaptı” diyen Kocaoğlu, kamuoyu yaratan basına teşekkür etti. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da çaba gösterdiğini ve kendisinin de törenlere katılacağını belirten Kocaoğlu, “Bakanımıza da, bu çabaları için İzmirliler adına teşekkür ediyorum” dedi, şunları söyledi:

En gurur duyduğum şey

“Tarih coğrafyanın üzerine oturuyor. Ama biz ülkemizi, geleceğimizi, bağımsızlığımızı korumak, gerekeni yapmak durumundayız. Bugün İzmir’i anlamayan, tanımayan, İzmir insanının ne olduğunu, nasıl bir duruşu olduğunu bilmeyen birçok insan ‘İzmir’e bir şeyler verip alırım’ diyebiliyor. Ticari bir işmiş gibi bakıyor. Ama İzmir böyle bir kent değil. Hayatımda en gurur duyduğum şey, böyle bir kentin 8 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Cumhuriyet Meydanı’nda 9 Eylül konuşması yapmaktır.”

Bayrağın yeri geldi

Yaşar Aksoy ise son dönemlerde yaşanan sıkıntılardan ve arka arkaya alınan şehit haberlerden duyduğu üzüntüyü dile getirerek kendisine Sıhhiye Gönenç’in verdiği ve Türk ordusu İzmir’e girerken evindeki kumaşlardan diktiği Türk bayrağını göstererek, “Bana ‘Evladım yeri gelince bunu göster’ demişti. İşte şimdi yeri geldi” dedi.

Prof. Aybars da, bugün Kurtuluş Savaşı dönemindeki şartların yaşandığını vurgulayarak, “İstiklal Savaşı’nı kazanan bir neslin çocuklarıyız. Belki yaralanacak ama ülkesinin bağımsızlığından ödün vermeyecek bir Türkiye’yi devam ettireceğiz” diye konuştu.

Türkmen Parlak ise Bangladeşli bir ressamın o dönem çizdiği bir resmi hatırlatarak, “Resimde Atatürk’ün tümen geçişi gösteriliyor ve iki Türk askeri aralarında konuşuyor. Birisi, ‘Özgür ve bağımsızsan varsın, değilsen ölürsün’ diyor. Ben de karamsar olmak istemiyorum” dedi.

Milli değerlerin içi boşaltılıyor

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Kültür ve Turizm Bakanı Ertğrul Günay’ın İzmir’in 90’ncı Kurtuluş Şenlikleri ile ilgili, “O bayrak 9 Eylül’de asılacak” açıklamasına tepki gösterdi. Vural, şunları söyledi:

“Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalan Yönetmeliği’yle İzmir’in kurtuluş şenliklerini yasaklayan hükümet şimdi geri adamı atıyor. 5 Mayıs 2012 tarihli genelgede Bakan Günay’ın da imzası var. Bu bakanlar kurulu kararı ile çıkan bir yönetmelik. Kapsamadığını söylemesi doğru değil. Bakan Günay, medyanın ve İzmir kamuoyunun gösterdiği tepki ve hassasiyet üzerine böyle bir açıklama yaptı. Bu hükümet, milli değerlerin içini boşaltıyor. Milli değerleri örseliyor. Ayrıca, Bakan Günay’ın programına bakıldığında sadece Zafer Koşusu’nda ödül verileceği görülüyor. İzmirli bunun hesabını sandıkta soracaktır.”

  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.