Markalara Göre Türkiye Binek Satışları - 2003'ten Günümüze - 2016 Yılı Dahil

[Abdussamed Acar]

Son 14 yılı kapsayan büyük resime dair güncel bir özet paylaşmak istedim... Bu paylaştığım tablonun bu şekilde 14 yılı içeren tek parça toplanmış hali muhtemelen başka bir yerde yok, Türkiye'de son 14 yılda hangi marka satıldı merak edenler açısından kıymetli bir derleme.

 

1- "TOPLAM" Satışlarda Markalara ve Yıllara Göre Pazar Payları

2- "HAFİF TİCARİ" Satışlarda Markalara ve Yıllara Göre Pazar Payları

3- "OTOMOBİL" Satışlarda Markalara ve Yıllara Göre Pazar Payları

p.s: Okuma kolaylığı olması açısından son 14 yıl toplamında tablo başlığındaki pazar payı %0,5 altında kalan markaları gizleyerek tabloları listeledim.

 

 

Ford'un son dönemde Türkiye binek pazarında pek parlak gitmediğini söylemek mümkün, 2012 yılı rakamlarıda bu tespiti doğrular nitelikte oluşacak gibi... Ocak-Eylül 2012 döneminde Ford'un pazarı %8,95 e gerilemiş gözüküyor... Türkiye'de çok satanlar arasında son 8-10 yıl dikkate alındığında istikrarlı yükseliş ise VW'de gözüküyor yine Ocak-Eylül 2012 döneminde VW pazarını %11,94 e yükseltmiş... Sanıyorum rakamlar Ford için Avrupa ve Dünya pazarı ile paralel değil Ford Türkiye'nin pazarlama ayağının stres altında olduğunu sadece bu rakamlara bakarak söylemek mümkün sanırım... Hele ki son dönem fiyat politikası böyleyken distribütörün kendini gözden geçirmesinde yarar var gibi... Aslında sorsalar otomobil hobisi olan bir kasap gözüyle çevremdeki insanların neden Ford için uzun dönemli sadık müşteri olamadıklarına dair bir çok yaşanmış tecrübem ve kanaatim var ama son satış fiyatları dolayısıyla Ford gibi premium(!) bi marka bunları bir Kasap'a sormaz tabi ) Yinede kısa-orta-uzun vadede Türkiye'de bu markanın pazarlama stratejisini belirleyen kişilerin kim olduklarını ve ne düşündüklerini merak etmiyor değilim...

Bu arada ticari açıdan baktığımda bu rakamların potansiyel müşteriler açısından bir tüyoya işaret ettiğini belirtmem gerek; Şayet bu pazar daralması öngörüler dahilinde planlı bir gelişme değilse (Örneğin: makul bir pazar daralması göze alınarak toplam karlılığın artışı planlanmıyorsa) Aralık ayında (belki Aralık'a kalmaz) Ford'un agresif kampanyaları pek sürpriz olmayacak gibi...

[Cem Boneval]

Paylaşım için teşekkürler.

İstatistikler istediğin sonucu göstermek için kullanabileceğin verilerdir.

Söz gelimi son sekiz yılın satış artış şampiyonu Dacia, ve gene aynı döenmdeki rakamsal artışta Ford VW'nin ve Opel'in önünde.

Belki Mercedes dışında hemen tüm markaların grafikleri inişli çıkışlı.

Ancak net görülen bir şey var ki Focus yeni kasası ile istediği yörüngeye oturamadı ve yüksek fiyat politikası bunun önemli nedenlerinden biri.

Aslında VW ile Ford bir tür yer değiştirdi, eskiden VW benim arabam iyi pahalı satarım diyordu, Ford fiyatına göre oldukça cazip oluyordu, şimdi tersi gerçekleşiyor, bu pazar payına da yansıyor.

Tabii karlılıklara da bakmak lazım, ama bu gidişle VW liderliğini perçinleyecek gibi.

Kampanyalara gelince, yıl sonu hep cazip fırsatlar sunar, ancak bu sene VW'den böyle bir beklenti içinde olmamak gerek kasa değişimi nedenyle, Ford'da ise ne sipariş verdiklerine bakar, tutucu davrandılar ve hedef küçülttülürse umulan çıkmayabilir, göreceğiz...

[Abdussamed Acar]

Tablo ya göre VW nin uzun yıllardır ektiğini biçmeye başladığı gibi bir çıkarım da yapılabilir... Vw genel olarak Ford müşterilerine kıyasla daha yüksek gelir seviyeli bir pörtföye sahip oldu. Bunu sadece araçların başarılı oluşu değil distrübütörün Ford'a nispeten daha başarılı yürüttüğü müşteri memnuniyeti ile destekledi. Hizmet olarak aralarında uçurum olmasa bile pörtföyüne göre kabul edilebilir düzeyde daha pahalı ama daha iyi hizmeti standartlaştırma yolunu daha çok satamamak pahasına seçti... Ford'sa şimdi benzer konularda geleceğe yatırım yapmak niyetinde olsada şu anki piyasalar bu tür uzun vadeli yatırımlara ne kadar tahammül edilebilir düzeyde tartışılır...

Sözün özü VW Türkiye'de kime ne satmak istediği konusunda istihbaratını iyi yapıyor ve başarılı bir pazarlama politikasına sahip... Peki Ford bugün kime? ne? satmak istiyor? Geçmişte bunu başardığına dair ipuçları olsa da açıkçası bugün bu konuda Ford Türkiye'nin tamamında benimsenmiş bir ortak stratejinin oluşabildiğine inanmıyorum... Örneğin 1.0 Motorlu Mondeo şayet 1 yıl içinde Türkiye'ye gelecekse bu aracın müşterisinin kimler olabileceğine ve hedeflerine dair sağlıklı bir çalışma yapabiliyor mu?

Ekim 18, 2012 A.Acar tarafından düzenlendi

[Mertcan Çelik]

Volvo,Seat ve Skoda'nın satış rakamları da çok düşük geldi bana.

Artan yakıt fiyatları ve ikinci eldeki güvenilirlik orta-düşük bütçedeki kişilerin Vw'ye yönelmesindeki en büyük etken bence. Tabi Ford dizellerde otomatik sunsaydı bence gözle görülür bir fark oluşabilirdi. Ankara'da bile saat 4'ten sonra trafik başlayabiliyorken otomatik vites konfor isteyenler için vazgeçilmez bir şart bence.

[Abdussamed Acar]

Volvo,Seat ve Skoda'nın satış rakamları da çok düşük geldi bana.

Artan yakıt fiyatları ve ikinci eldeki güvenilirlik orta-düşük bütçedeki kişilerin Vw'ye yönelmesindeki en büyük etken bence. Tabi Ford dizellerde otomatik sunsaydı bence gözle görülür bir fark oluşabilirdi. Ankara'da bile saat 4'ten sonra trafik başlayabiliyorken otomatik vites konfor isteyenler için vazgeçilmez bir şart bence.

Buda dikkat çeken bir tespit, 1.6 Litre vergi diliminde dizel otomatik model sunamayışının ve daha önce denediği CVT ve ASM şanssızlıklarının şüphesiz etkisi olmuştur... Bırakın çok satan B ve C segmentlerini halen Citroen, Peugeot, Volkswagen "D" segmentinde dahi 1.6 Litre vergi diliminde dizel otomatik seçeneği sunuyor... Gerçi Peugeot'un durumu son 10 yılda çok daha vahim gözüküyor...

Ekim 18, 2012 A.Acar tarafından düzenlendi

[Abdussamed Acar]

Pazarın yaramaz çocukları ise Hyundai ve Kia gibi gözüküyor, istikrar yakalayamamış gözükselerde sürpriz yapma potansiyeli taşıyorlar belli ki... Şahsen 2013'te aynı gruba ait bu iki markanın Türkiye'de parlak bir yıl geçireceğini tahmin ediyorum... Çok satılan sınıftaki ürünleri gayet başarılı ve fiyatları piyasaya oranla makul gibi, yine de orta uzun vadede marka algısını düzeltmek için bir hayli yolları var sanırım...

[Yakup Ç. A.]

Firma sadece binek olarak bakmıyor.

Ford şuan türkiye'de en çok araç satan firma yani stres'li değiller.. Hedefleri de bu adamlar her söyleşide bunu dile getiriyor.

Araç fiyatlarını 3-4 lira indirseler istedikleri düzeye bile çıkabilirler bunu anlamak çok zor değil

1.0 motor ise umulandan çok fazla satıldı bunun bir sebebi de her bayide test aracının olması firma başka ne yapcacak tanıtmak için reklam mı dizsin reklamla bir yere kadar

[H. Cenk]

takip.... :D

Akşam ayık kafayla tekrar okuyayım ben bu konuyu

[cem aksoy]

Hele ki son dönem fiyat politikası böyleyken distribütörün kendini gözden geçirmesinde yarar var gibi... Aslında sorsalar otomobil hobisi olan bir kasap gözüyle çevremdeki insanların neden Ford için uzun dönemli sadık müşteri olamadıklarına dair bir çok yaşanmış tecrübem ve kanaatim var ama son satış fiyatları dolayısıyla Ford gibi premium(!) bi marka bunları bir Kasap'a sormaz tabi )

valla ülkedeki her kasap sizin gibi analiz yapabilseydi, bu memleket et ihracatında dünya birinciliğine oynardı

analiz ve değerlendirmelerinize katılmakla birlikte son dönemdeki düşüşe neden olarak bazı noktalarda fordun hatalı ve vw den farklı işler yaptığını düşünüyorum.

1- 55 bin tl verdiğiniz aracın %100 olarak içinize sinmesi gerekli. mesela sedanda 420 lt bagaj hacmi, arka diz mesafesinin biraz kısa olması, perde hava yastığının olmaması ve dashboardın çok önde olması müşterinin kıyaslamalarında vw yönelmesine etken olabiliyor.

2- vw nin yıllardan beri orta üst düzey müşteri profili oluşturmaya yönelik satış anlayışı vatandaşda vw e yönelme arzusu oluşturuyor. demekki herkes ikinci el bile olsa vw alınca sınıf atlıyor.

3- vw nin tasarımları sanki biraz daha uzun zamanlara hitap ediyor. 2000 lerde çıkan meganların focusların hiçbir albenisi kalmamışken boralar hala göze hitap ediyor. buda ikinci elde müthiş bir getiri sağlıyor. eskisi bile para ediyor mantığı ile 0 alırken vw e yöneliyorsunuz.

[Cem Boneval]

Komik olan da şu ki VW'nin uzun vadede Ford'dan daha sorunsuz olduğuna dair net bir kanıt da yok.

Ben de adaşımın yazdığı gibi birinci veya ikinci elde VW sahibi olmanın bir sınıf atlama ve prestij sahibi olma algısı yarattığına inanıyorum, fiyat dusurmeleri de bunu kolaylaştırdı.

[Alper Albayrak]

Satış rakamlarımıdır yoksa şirket politakasımıdır bilmiyorum ama vw algı olarak ford dan 1 adım önde.

[H. Cenk]

Diğer başlıkta bana kızılan KOÇ ailem zart zurt indirimleri nedeniyle FORD fiyatları değişken..Ford kime neye tutturursa satıyor havasında. Sizin 44e aldığınız arabayı başka biri 40 alabilmiş oluyor. VWde fiyatlar ise hemen hemen stabil. BU yüzden insanlar VWnin ikinci elde fiyat kaybetmeyeceğini düşünüyorlar.

VWnin Forda göre algısı da yüksek. Çünkü FORDun fahiş liste fiyatları var ama o fiyattan veya ona yakın alanlar kim. 3-5 son kullanıcı. Onun dışında FORDun binekleri bile ticari araç sınıfında. Koç grubu çok büyük olduğu için kendi şirketleri bunların çalışanları bunların tedarikçileri ford alsa bana yeter diyor. O açıdan ford bineği de ticari algısına sahip. Mesela şirket focuslarını çıkarsak şirket fiestalarını çıkarsak focus ve fiesta satışları segmentlerinde hyundainin altına iner. Dolayısıyla ford karar verirken şirketleri ve filocuları düşünüyor. Çünkü büyük oranda onlara satıyor. Bu nedenle FORDa hiç bişey olmaz liste fiyatı falan da inmez. Aktüel fiyatı inebili ama o oarabalar da bize düşmez..

FORD tabii full range satıcı .. Yani kamyon da satıyor ve iyi para kalıyor. Zaten kamyon dahil pazarı sayıyor kamyon satmayan markaları geçtim diye şike yapıyor. Hafif ticarilerde de lider ..Yıkılması zor bir kale.

FORD arabaları kaliteli de olsa asla algısını yükseltemeyeceğini biliyor . O yüzden bu devran böyle döner. Satışı pazar payı düştü diye indirim falan yapmazlar.

Ben bakınca en büyük kaybedeni Honda olarak görüyorum. Pazar payı kaybı korkunç . Hyundai ve Kıa da kendilerini yükseltmeye çalışıp fiyatları artırdıkça pazar payı kaybetmişler. Mazda Pug ve Toyota da düşüşte.

Yükselenler VW nissan audi BMW dacia chevrolet. VW fiyatını güzel konumlandırıyor falan ama en büyük başarı nissan da. Bineği olmayan markanın bu kadar güçlü algı yaratabilmesi müthiş bir şey.

[Abdussamed Acar]

Komik olan da şu ki VW'nin uzun vadede Ford'dan daha sorunsuz olduğuna dair net bir kanıt da yok.

Kanıtlar algı oluşturmak için değil mi zaten, bi şekilde başarıyla oluşturulmuş bir algı var... Ee haliyle bunun ekmeğini de yemiyor değil Subjektif bile olsa bir kanaatim daha var... Sadece bu algıya dönük uzun vadeli yatırımlardan bir tanesi de, VW hitap ettiği pörtföyde bile olsa herkese araba satmak istemiyor, eminim satış eğitimlerinde gizlide olsa bunun bir çözümlemesi vardır ama kendisine istediği gibi bakmayan müşteriyi mümkünse markasını ayrıcalıklı hissettirerek istediği yere çekmeye çalışıyor başaramıyorsa satmak konusunda daha katı bir tavır ve bir takım önlemler alıyor. Bu bana göre uzun vadede başarıyı getiren ayrıntılardan sadece birisi... Şeytan detaylarda gizleniyor...

Ford Türkiye'nin bence araçlarını ve kendini iyi tanımladıktan sonra kısa-orta-uzun vadeli bir satış politikası geliştirip, kurum olarak bunu anlayıp, satış elemanlarını çok daha nitelikli hale getirmesi yapabileceği en ciddi yatırım olacaktır ve şayet araçları gerçekten pahalı sattığı rakiplerinden daha kaliteli ise (burası önemli) araçlarının fiyatlarını indirmekten yada reklamdan daha etkili olacaktır. bahsettiğim gibi, bence D segmentindeki Mondeo 1.0 Litre motor ile gelse satış yapan elemanlar bu aracı kime satmak istediklerini bilmiyorlar, onların tek derdi yeter ki biri alsın... Yada distrübütör de bunu pek umursamıyor, yeterki satılsın da, D segmenti bir sıfır araç alan kişinin ikinci elde aracı ayağa düşmüş kimin umrunda... Mondeo'nun ideal müşteri adayları içinse 1.0 litre'nin teknik başarıları yada aldığı ödül pek önemli olmayabiliyor... Müşterisiyle aynı dili konuşan kazanıyor...

[Engin Uzunoğlu]

VW satış ile ilgili Türkiye kotasının yetersiz olduğu gerekçesiyle sürekli ileri dönük sıraya alarak araba satıyor. Zor bulunurluk bir kısım insanı çekiyor, olmayan arabayı sipariş ile satmak fiyatta indirim durumunu ortadan kaldırıyor ve bu durum satışta yeterli sayıya ulaşabilen ve para kazanan bayii üzerinde de negatif bir durum oluşturmuyor. (tok satıcılık durumu) Satan getiren memnun. Kullanan kendisini şanslı sayıyor. Mutluluk üçgeni yani. Tek önemli nokta ürününüzün arzu edilen bir ürün olması. Aslında benzerini Apple'da yapıyor.

[H. Cenk]

Kanıtlar algı oluşturmak için değil mi zaten, bi şekilde başarıyla oluşturulmuş bir algı var... Ee haliyle bunun ekmeğini de yemiyor değil Subjektif bile olsa bir kanaatim daha var... Sadece bu algıya dönük uzun vadeli yatırımlardan bir tanesi de, VW hitap ettiği pörtföyde bile olsa herkese araba satmak istemiyor, eminim satış eğitimlerinde gizlide olsa bunun bir çözümlemesi vardır ama kendisine istediği gibi bakmayan müşteriyi mümkünse markasını ayrıcalıklı hissettirerek istediği yere çekmeye çalışıyor başaramıyorsa satmak konusunda daha katı bir tavır ve bir takım önlemler alıyor. Bu bana göre uzun vadede başarıyı getiren ayrıntılardan sadece birisi... Şeytan detaylarda gizleniyor...

Ford Türkiye'nin bence araçlarını ve kendini iyi tanımladıktan sonra kısa-orta-uzun vadeli bir satış politikası geliştirip, kurum olarak bunu anlayıp, satış elemanlarını çok daha nitelikli hale getirmesi yapabileceği en ciddi yatırım olacaktır ve şayet araçları gerçekten pahalı sattığı rakiplerinden daha kaliteli ise (burası önemli) araçlarının fiyatlarını indirmekten yada reklamdan daha etkili olacaktır. bahsettiğim gibi, bence D segmentindeki Mondeo 1.0 Litre motor ile gelse satış yapan elemanlar bu aracı kime satmak istediklerini bilmiyorlar, onların tek derdi yeter ki biri alsın... Yada distrübütör de bunu pek umursamıyor, yeterki satılsın da, D segmenti bir sıfır araç alan kişinin ikinci elde aracı ayağa düşmüş kimin umrunda... Mondeo'nun ideal müşteri adayları içinse 1.0 litre'nin teknik başarıları yada aldığı ödül pek önemli olmayabiliyor... Müşterisiyle aynı dili konuşan kazanıyor...

FORD satış ofisleri genelde köhne, boyaları falan kötü .. Bir örnek vereyim bir keresinde Aydoğanlara gitmiştim ortada harç kumu vardı. Şovruumun göbeğinde inşaat yapıyorlardı. Bazı bayillerin duvarları falan dökülmüş oluyor. Ne derseniz deyin sıcak değil. VW ise modern genelde bir örnek .Kendinizi para vermeye hazır hissediyoruz.

Ford şovrrumuna gittiğinizde dışarıda ilk gördüğünüz şey genelde Cargolar veya açık şasi transit kamyonetler falan oluyor. Yaa bunun yanında Bmax Kuga falan satamazsın ki. Küçük bir anımı anlatayım: yıllar önce bir akdaşın focusu ile benim cmaxi Şahsuvara servise götürdük. Biz de -ne hödüğüz- adamlara ders veriyoruz. Girişte cargo var- çok özür dilerim - tamamen köylü görünümlü insanlar cargoya bakıyor. Yöneticiye dedik ki ticarileri ayırın şimdi deri döşemeli mondeo ghiaX alacak adam almaz bu ortamda falan filan.. 5-10 dakka sonra çalışanlardan biri bize kasa içinde kayısı ikram etti . Ben yedim dibim düştü hayatımda yediğim en güzel şekerpare. Yönetici dedi ki o köylü dediğin insanlar getirdi bunu ikram edelim diye. Kendileri malatyalıdır aile olarak kamyonları daima bizden alırlar. Onların bir kamyon için verdiği parayı ben binekten 1 günde zor çıkarıyorum.

FORDun algısını yükseltemezsin. Çünkü daima ticarileri ile anılır . Bineğinin içine de cargoya transite benzetir sevmeyenler. Oturma pozisyonu yüksektir ee ne olacak zaten kamyon derler.

Bizim için yapacak bir şey yok. Distribütör değişmedikçe - ki FORDun dünya çapındaki en eski ortaklıklarından biri gayet memnunlar ve Otosan olmasa belki avrupa operasyonu çok daha kötü durumda olabilirdi- bu devran aynen döner.

Arabayı beğeniyorsan fiyatı makul buluyorsan alırsın , yoksa kimse kimse arkandan ağıt yakmıyor nasıl olsa alan var..