2012 İstanbul Autoshow'dan Hyundai'ler Ve Detayları

[Yakup Ç. A.]

HYUNDAI’NİN SU, HAVA VE TOPRAKTAN HAZIRLANAN

ÜÇ ELEMENTİ İSTANBUL AUTO SHOW 2012’DE

Hyundai’nin su, hava ve topraktan esinlenilerek yaratılan 3 farklı otomobili, kapılarını 1-11 Kasım 2012 tarihlerinde ziyaretçilere açan olan İstanbul Auto Show 2012 – 14. Uluslararası Otomobil Fuarı’nda boy göstererek ilgi odağı oldu.

Hidrojenle çalışan ve sadece su açığa çıkararak çevreyi hiç kirletmeyen yakıt hücreli ix35 Fuel Cell, markanın gelecekteki tasarım ve teknoloji felsefesini yansıtan ve doğadaki nesnelerden dizaynı oluşturulan elektrikli i-oniq konsepti ve Hyundai’nin rüzgardan ilham alınarak hazırlanan yeni nesil Santa Fe modelleri ilk kez Türk tüketicisiyle buluştu. Hyundai standında ayrıca Türkiye’de üretilen ve tüm Avrupa’ya ihraç edilen Yeni i20, Mart ayında satışına başlanan Yeni i30 ve wagon versiyonu i30 CW, navigasyon sistemli yeni donanım paketleriyle satışa sunulan Elantra, ait olduğu segmentte tüm ihtiyaçlara cevap veren Accent Blue, prestijin simgesi i40 ve SUV segmentinde tüm dengeleri değiştiren ix35 gibi model yelpazesinde yer alan tüm araçlar da 2’nci Salon’daki Hyundai standında yerini aldı.

Hyundai ix35 Fuel Cell

Hyundai, Eylül ayı sonunda yapılan Paris Otomobil Fuarı’nda, ix35 Fuel Cell (Yakıt Hücreli Elektrikli Araç) modelinin 2012 sonunda seri üretimine başlayacağını ilk kez duyurdu. Hyundai böylece “zero-emission” olarak adlandırılan ve sıfır emisyon salımı sayesinde çevreye hiç zarar vermeyen araçların seri üretimine ilk başlayan üretici olacak. Global otomotiv endüstrisinde devrim niteliği taşıyan bu açıklamanın başrol oyuncusu olan ix35 FCEV, Paris’ten sonra ilk kez İstanbul Auto Show’da Türk tüketicisinin karşısına çıktı.

Gelişmiş teknolojiyle üretilen ix35 Fuel Cell, sadece hidrojen ile çalışıyor. Yakıt hücreleri bu hidrojeni elektriğe dönüştürerek aracın hareket etmesini sağlıyor ve bu işlem sonucunda hidrojen ile oksijenin tepkimeye girmesi nedeniyle sadece su açığa çıkarak çevreye hiç zarar verilmiyor.

Hyundai ix35 Fuel Cell, aslında sürüş özellikleri ve performans olarak standart ix35 ile aynı, ancak günümüzdeki elektrikli araçlardan daha verimli. Hidrojen dolumu yine yakıt dolumu gibi birkaç dakika süren ix35 Fuel Cell, 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşıyor, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor ve arada başka bir doluma gerek duyulmaksızın tam 588 km yol yapabiliyor.

Hyundai i-oniq Concept

Hyundai’nin gelecekteki tasarım ve teknolojisinin ilk ipuçlarını veren ve doğadan esinlenilerek tasarlanan i-oniq konsepti, İstanbul AutoShow 2012’nin en çok dikkat çeken otomobillerinden biri oldu. Hyundai’nin yeni nesil modellerinin atası olan i-oniq Concept, spor hatcback tasarıma sahip bir otomobil. 1.0 litrelik 3 silindirli benzinli motoru ile 61 PS güç üreten i-oniq, benzinli motorla aynı şanzıman üzerinden güç aktaran elektrik motoru ile birlikte, toplam 109 PS güç elde ediyor. Bu sayede sadece elektrik motoru ile 120 km menzile sahip olan i-oniq’in menzili 700 km’ye çıkmış oluyor. Sadece 45 g/km emisyon değerine sahip i-oniq, 145 km/s maksimum sürate ulaşabiliyor.

Hyundai Santa Fe

Hyundai’nin SUV segmentindeki üstün tecrübesini ortaya koyan Santa Fe, baştan aşağıya yaratılan üçüncü nesliyle İstanbul Auto Show 2012’de Hyundai standında yerini aldı. Tasarımı kadar motor seçenekleri, yüksek teknolojisi ve konfor ekipmanlarıyla da tüm dikkatleri üzerine çeken Yeni Santa Fe’nin fuarın en çok ilgi gösterilen araçlarından biri oldu.

Hyundai’nin akıcı tasarımı doğrultusunda rüzgardan ilham alınarak dizayn edilen ve “Storm Edge” felsefesine sahip olan yeni Santa Fe, bir önceki jenerasyona göre daha uzun, daha geniş ve daha yüksek. Çok daha kaslı, agresif ve karakter sahibi bir görünüme sahip Yeni Santa Fe, alçaltılmış tavan çizgisi ve daha eğimli ön camı ile dikkat çekiyor. Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesi ile dizayn edilen Yeni Santa Fe’nin, heybetli ama bir o kadar da dinamik bir görünümü bulunuyor.

Yeni Santa Fe, tüm dünyada güçleri 174 PS ile 294 PS arasında değişen 6 motor seçeneği ile piyasaya sunulacak. Motor seçeneklerine göre gücünü 2 ya da 4 tekerden çekiş sistemi ile yola aktarabilen Yeni Santa Fe, yol durumuna ve sürüşe göre ön ve arka akslarda güç dağılımını otomatik olarak gerçekleştiriyor. Arka kısımdaki otomatik yükseklik ayarı sayesinde Yeni Santa Fe aracın stabilitesini en iyi şekilde sağlarken aynı zamanda konfordan da ödün vermiyor.

Bugüne kadar tüm dünyada yaklaşık 3 milyon adetlik satış adedine imza atan Santa Fe, Avrupa’da da toplam 350 bin adetlik satışa ulaştı. Yeni Santa Fe ile bu rakamların daha da artırılması hedefleniyor.

Hyundai Elantra

Hyundai’nin bugüne kadar en çok satılan modellerinden biri olan ve markanın dünya çapındaki gelişiminin en temel örneği konumundaki Elantra, tamamen yenilenen tasarımı ve gelişen teknolojisi ile Türkiye’de satışa çıktığından beri sınıfının en iddialı otomobillerinden birisi oldu. İstanbul Auto Show 2012’de en fazla talep gören Hyundai modellerinden biri olan Elantra, aynı zamanda yeni donanım paketi ve navigasyon seçeneğiyle artık çok daha fonksiyonel.

Kısa sürede satılmaya başlandığı ülkelerde bir çok ödül kazanan Elantra, özellikle otomotiv sektöründe en çekişmeli rekabetlerin yaşandığı Amerika Birleşik Devletleri’nde rakiplerine karşı büyük başarılar elde etti ve 2012’de Yılın Otomobili seçildi. Birçok bağımsız kuruluş tarafından “En İyi” mertebesinde ödüllendirilen Yeni Elantra, düşük yakıt tüketimi ve sorunsuzluğu ile otoritelerden geçer not aldı. Yeni versiyonunda Style donanım paketinde RDS ve Bluetooth’lu müzik sistemi kullanılan Elantra, Tune donanım seviyesindeyse artık Türkiye şartlarına uyumlu olan navigasyon sistemiyle sunuluyor.

Markanın karakteristik çizgileri ile sportif ve şık bir tasarıma ulaşan Elantra, 1,6 litrelik 132 HP gücündeki benzinli motor seçeneğine sahip. 6 kademeli düz veya yine 6 kademeli otomatik vites seçeneğine sahip Yeni Elantra, 4530 mm’lik uzunluğa, 1775 mm’lik genişliğe ve 1445 mm’lik yüksekliğe sahip. Dış boyutları ile paralel olarak dingil mesafesi de uzatılan Yeni Elantra’nın bu sayede iç mekanında geniş bir yaşam alanı elde edildi. Bu sayede önde ve arkada sınıfının en uzun diz ve omuz mesafesinin sunan Yeni Elantra, 485 litrelik de bagaj hacmi ile rakiplerinin karşısında öne çıkıyor.

Hyundai i30

Akıcı tasarım anlayışı çerçevesinde diğer güncel Hyundai modelleri gibi doğadan esinlenerek tasarlanan Yeni i30 için Hyundai Motor Europe Baş Tasarımcısı Thomas Bürkle; “Yeni i30’un tasarımında güçlü, akıcı ve keskin çizgilerle hem hareket halinde hem de durağan halde otomobilin etkileyici bir görünüme bürünmesini sağladık. i40 ile aynı DNA’nın ürünü olan tasarım segmentinin gereği olan sportif dokunuşlarla sonuçlandı” demişti. Yeni Hyundai i30 aynı zamanda markanın karakteristik yüzü altıgen ön panjur tasarımına da sahip.

Türkiye’de hatchback ve cross wagon olmak üzere iki farklı gövde tipine, benzinli ve dizel olmak üzere de iki farklı motor seçeneğine sahip olan Yeni i30’un dizel motoru 128 HP, yüksek performansla düşük yakıt tüketimini bir arada sunan direkt enjeksiyonlu benzinli motoru 135 HP maksimum güç üretiyor.

Yeni i30’un en iddialı motor seçeneği değişken geometrili turbo beslemeye sahip dizel ünite. Fuara katılan ziyaretçiler en fazla ilgi gösterdiği 128 HP güç üreten Yeni i30 dizel, 10.9 saniyede 0’dan 100 km/s hıza ulaşıyor. Yeni i30’da gizli arka kamera, elektronik park freni, üç farklı sürüş modu sunan FLEX STEER direksiyon, cam tavan, altı havayastığı ve ESP gibi rakiplerine üstünlük sağlayan zengin donanım paketleri dikkat çekiyor.

Hyundai i20

Hyundai’nin Avrupa Ar&Ge Merkezi Rüsselsheim’da Avrupalı müşteriler için özel olarak tasarlanan ve Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda üretien Yeni i20, ilk defa bu yıl Cenevre Otomobil Fuarı’nda gösterilmiş ve Mayıs ayında da Türkiye’de satışa sunulmuştu. Sadece ülkemizden tüm Avrupa’ya ihraç edilen i20, Hyundai’nin B Segmenti’ndeki başarılı temsilcisi konumunda. Yenilenen özellikleriyle ülkemizde de büyük beğeni toplayan i20, İstanbul Auto Show’da da ziyaretçilerin ilgisiyle karşılaştı.

Hem dış tasarım hem de iç mekanda değişikliklere gidilerek çok daha modern ve yenilikçi bir görünüme kavuşan Yeni i20, özellikle genç müşterilerin tercihi olmayı hedefliyor. Bir önceki i20’nin başarılı şasisi üzerine geliştirilen Yeni i20, sadece tasarım anlamında değil, yüksek teknolojisi, artan konforu ve segmentinde çağ açan donanımlarıyla da yenilikçi yüzünü sergiliyor.

Yeni i20, 1,2 litre ve 1,4 litrelik benzinli motorlar ile 1,4 litrelik dizel motora sahip. Tüm motorlar bir önceki jenerasyon i20’den baz alınırken 1,2 litrelik benzinli motorda kullanılan D-CVVT (çift değişken zamanlamalı subap) teknolojisi ile gücü 78 PS’den 85 PS’e çıkartıldı. 1,4 litrelik benzinli motor 100 PS, yine 1,4 litrelik dizel motor ise 90 PS güç üretiyor. 1,2 litrelik benzinli motor 5 ileri düz, 1,4 litrelik dizel motor ise 6 ileri düz vites ile tercih edilebilirken 1,4 litrelik benzinli motor 6 ileri düz veya 4 ileri otomatik vites seçenekleri ile satışa sunuluyor.

Hyundai Accent Blue

İlk defa 1976 yılında Pony adıyla üretilen ve bugüne kadar dünya çapında en çok satılan Hyundai modeli unvanını elinde tutan Accent, yedinci neslinde “Accent Blue” adıyla, Hyundai’nin ilk kez uygulamaya başladığı 5 Yıl Üçlü Bakım paketiyle Türkiye’de satışa sunulduğundan beri ilgi odağı olmaya devam ediyor. İstanbul Auto Show’da Hyundai standının ilgi gören modellerinden birisi olan Accent Blue, Hyundai’nin son modellerinde uygulanmaya başlanan akıcı tasarım felsefesiyle tasarlanarak üretildi. Bunun temelinde, Yeni Accent Blue’nun hem iç hem de dış tasarımına damgasını vuran, “Dinamizmde Sadelik” anlayışı yer alıyor.

Dış görünümdeki Coupe tarzı Sedan tasarımı, Yeni Accent Blue’nun hatlarını şekillendiriyor. Bir kartalın gözlerini andıran ön farlar, otomobile ayrıcalık kazandıran “L” şeklindeki sis farları ve markanın karakteristik altıgen ızgarası, Yeni Accent Blue’nun ön tasarımını belirliyor. Yeni Accent Blue’nun sade ama bir o kadar da heybetli duruşu, ön sis farlarından arka stop lambalarına kadar uzanan çizgiyle tamamlanıyor.

Karakteristik Hyundai çizgileri Yeni Accent Blue’nun iç mekanında da kendini gösteriyor. Y formundaki ön konsol sürücüye denge hissi sağlarken, iç mekanda kullanılan yeni tip gösterge paneli, parlak siyah ve metalik renkler, otomobile yenilikçi ve teknolojik bir görünüm kazandırıyor.

Hyundai i40

Dünyanın en hızlı büyüyen otomotiv markası Hyundai, Avrupa için özel olarak geliştirdiği i40’ın sedan versiyonunu Türkiye’de satışa sunmuş ve D segmentine taze bir soluk getirmişti. Hyundai i40; üstün teknolojisi ve güvenliği, mükemmel konforu, ekonomik ve çevre dostu motor seçenekleri ve yüksek kalitesiyle Hyundai’nin yeni prestij simgesi olurken fuardaki önemli yıldızlardan birisiydi.

Hyundai’nin doğadan ilham alarak hayat verdiği akıcı tasarım felsefesi, i40’ta da kendisini fazlasıyla belli ediyor. Markanın kimliğini taşıyan altıgen ön ızgara, şu an güncel model yelpazesinde bulunan i20, i30, ix35, Accent Blue ve Elantra’da olduğu gibi i40’ta da hemen dikkat çekiyor. Öndeki sis farlarına entegre LED gündüz farları, profilde yükselen ve sportif bir duruş kazandıran omuz çizgisi ve LED arka stoplar, i40’ın yüksek prestijini simgeliyor. Hyundai i40’ın tasarımındaki anahtar kelimeler “Modern Akıcılık” ve “Premium Esinti” olarak belirtiliyor. Akıcı tasarım anlayışı çerçevesinde, gövdeyi kanat tarzındaki detaylarla sofistike bir görünüme kavuşturan tasarım ekibi, i40’a aynı zamanda güçlü ve modern bir görünüm de kazandırdı.

Hyundai ix35

Hyundai’nin 2010 yılında piyasaya sunduğu ix35 modeli, SUV-C segmentinin en çok tercih edilen araçlarından biri olarak başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor.

Hyundai’nin Almanya’daki Tasarım Merkezi’nde doğadan esinlenilerek yaratılan yeni tasarım anlayışı doğrultusunda hazırlanan ix35, suyun akıcılığıyla birlikte doğada bulunan sert maddelerin yapısını bünyesinde topluyor. Gelecekteki Hyundai modellerinde de daha da estetik bir şekilde kullanılacak olan bu dinamik, sportif ve yenilikçi tasarım, özellikle ön taraftaki altıgen radyatör ızgarasında, geniş yüzeylerde, keskin hatlarda, profildeki “çift Z” şeklindeki karakter çizgilerinde ve yere yakın olan agresif duruşunda kendini fazlasıyla hissettiriyor. ix35’in tasarımında ilk bakışta altıgen radyatör ızgarası, panoramik cam tavan, yeni tip ön farlar, sis lambaları ve arka stoplar dikkat çekiyor.

Hyundai ix35’in 4410 mm’lik uzunluğu, 1820 mm’lik genişliği ve 1670 mm’lik yüksekliği ve 2640 mm’lik dingil mesafesi bulunuyor. 1.6 litrelik benzinli ve 2.0 litrelik dizel motorlarla satışa sunulan ix35, manuel ve otomatik şanzımanlara da sahip.

[Yakup Ç. A.]

Yukardaki bazı araçların detaylı bilgileri mevcut istenirse ekleyeceğim..

Fotoğraflar

[Öcal Ö.]

Santafe hakkında detayları eklerseniz sevinirim.

[Yakup Ç. A.]

TÜM ZAMANLARIN EN İYİSİ: HYUNDAI SANTA FE

Merakla beklenen üçüncü nesil Santa Fe, yepyeni motor seçenekleri, yüksek teknoloji ve konfor ekipmanları ile geçtiğimiz Nisan ayında New York Otomobil Fuarı’nda ilk kez görücüye çıkmıştı. Santa Fe, Hyundai markasının akıcı tasarım anlayışı ile tamamen yeniden yorumlanırken, hem iç dizaynı hem de dış tasarımı ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Yeni Santa Fe, geliştirilmiş özellikleriyle SUV-D segmentine yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. İstanbul Auto Show 2012’de Hyundai standının en dikkat çekici üyesi olan Santa Fe, SUV segmentinde önemli bir rol oynayacak.

İlk olarak 2000 yılında tanıtılan ve Hyundai’nin SUV segmentindeki başarısının sembolü haline gelen Santa Fe, üçüncü nesliyle bu başarıyı daha da yukarı taşımaya hazırlanıyor. Bugüne kadar tüm dünyada yaklaşık 3 milyon adetlik satış adedine imza atan Santa Fe, Avrupa’da toplam 350 bin adetlik satışa ulaştı. Yeni Santa Fe ile bu rakamların daha da artırılması hedefleniyor.

4690 mm uzunluğunda ve 1680 mm yüksekliğindeki Yeni Santa Fe’nin genişliği ise 1880 mm. Bu boyutlarıyla selefinden daha uzun, daha geniş ve daha yüksek olan Yeni Santa Fe, 2700 mm dingil mesafesine sahip. Çok daha kaslı, agresif ve karakter sahibi bir görünüme sahip Yeni Santa Fe, alçaltılmış tavan çizgisi ve daha eğimli ön camı ile dikkat çekiyor. Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesi ile dizayn edilen Yeni Santa Fe, heybetli ama bir o kadar da dinamik bir görünüme sahip.

Yeni Santa Fe farklı güçlerde 6 motor seçeneği ile piyasaya sunulacak. Benzinli motor seçenekleri 2,0 lt Turbo, 2,4 lt, 3,0 lt ve 3,3 lt atmosferik olmak üzere 174 PS ve 294 PS arasında değişen güçlere sahip olacak. Dizel motor seçeneklerinde ise 2,0 litrelik motor 150 PS güç sunarken 2,2 litrelik motorun gücü 200 PS.

Motor seçeneklerine göre gücünü 2 ya da 4 tekerden çekiş sistemi ile yola aktarabilen Yeni Santa Fe, yol durumuna ve sürüşe göre ön ve arka akslarda güç dağılımını otomatik olarak gerçekleştiriyor. Arka kısımdaki otomatik yükseklik ayarı sayesinde Yeni Santa Fe aracın stabilitesini en iyi şekilde sağlarken aynı zamanda konfordan da ödün vermiyor.

Santa Fe, altı ileri manuel ve altı ileri otomatik şanzımanla sunuluyor. 2.4 litrelik GDI benzinli ve 2.2 litrelik R‘VGT dizel motor seçeneklerinde manuel veya otomatik şanzıman tercih edilirken 2.0 litrelik R’VGT motor şimdilik sadece altı ileri manuel ile sunuluyor. Altı ileri şanzıman yüksek oranlara sahipken aynı zamanda on-road ve off-road yol şartlarında maksimum performansla düşük yakıt tüketimi ve CO

2

emisyonunu bir arada sunuyor.

Tam otomatik ve Spor otomatik şanzıman gibi iki çalışma modu bulunan altı ileri otomatik şanzıman ise Spor modunda sürücüsüne üstün bir sürüş keyfi yaşatıyor. Yeni nesil kavrama sistemiyle birlikte sarsıntısız ve hızlı geçişler sağlayan bu vites, hızlı kullanımda manuel viteslere göre daha fazla performans sağlıyor. Ayrıca şehir içi kullanımda da en ideal konum, tam otomatik mod olarak öne çıkıyor. Bu şanzıman normal bir otomatik tork konvertörü olmasına rağmen benzersiz bir düz tork konvertörü mantığı içeriyor. Yenilikçi anlayışıyla kompakt otomobillerin sürüş keyfini aratmayan Santa Fe, klasik otomatik şanzımanlara göre 12 kilo daha hafif ve aynı zamanda yüzde 12 kadar daha fazla yakıt ekonomisi sağlıyor. İki çeker 2.2 litrelik R’VGT dizel motor, altı ileri manuel şanzımanla birlikte 145g/km CO

2

emisyonuna sahip.

Yeni nesil Santa Fe, normal sürüş koşullarında kompakt bir otomobil gibi iki çekerden aktarma yaparken, gerekli olduğunda da dört tekerden çekişe geçebilen otomatik bir sisteme sahip. Etkileyici yol tutuşunu hem on-road hem de off-road yol koşullarında sürdürerek mükemmel bir konfor sunuyor. Hyundai’nin FLEX STEER direksiyon sistemi, tıpkı i30’da da olduğu gibi üç farklı sürüş modu sunuyor. İlk kez bir SUV’de öne çıkan bu özellik sayesinde seçilecek moda göre Normal, Spor ve Konfor açısından sürücüsüne ayrıcalık sağlanıyor. Bu modlar direksiyon üzerindeki bir tuşla değiştirilirken seçilen tercih anlık olarak 4.2 inç’lik LCD ekranda da görüntüleniyor.

Santa Fe’nin süspansiyonları da yolculukları mükemmel hale getirmek için kalibre edilmiş. McPherson ön süspansiyonlar doğru kamber kontrolü ve direksiyon hassasiyeti için ters L-şekilli alt kollar kullanıyor. Ön alt şasi montajı yol yüzeyi ile güven uyandıran bir bağlantıya sahip olurken istenmeyen titreşimleri azaltmak için de geliştirildi. Bununla birlikte yol üzerinde bozuklukları kabine en az şekilde iletmesi için en iyi sönümleme oranları elde edildi.

Multi-link süspansiyon ise bagajdaki yüklemeye ve ağırlığa göre optimum sürüş kalitesi için rafine edildi. Otomatik arka süspansiyon da aşırı yükleme kapasitesine karşı mükemmel sürüş inceliği için standart olarak sunuluyor.

Tüm tekerleklerden çekiş sistemi ise ön tekerleklerin yetersiz kaldığı durumlarda devreye girerek gücün ön ve arka akslar arasında otomatik olarak eşit şekilde dağıtılmasını mümkün kılıyor. Varsayılan güç dağılımı kaygan yol koşullarında ön ve arkada yüzde 50/50 eşit oranlı çalışırken, kuru zemindeyse yüzde 100 ön tekerlere aktarılıyor.

Akıcı Tasarım Felsefesi’ne en güzel örnek

Hyundai’nin ix35 ile başlayan akıcı tasarım felsefesi i20, ix20, i30, i40, Veloster ve Genesis Coupe’dan sonra Santa Fe’de de kullanılıyor. Üçüncü nesil yeni otomobil, fırtınanın oluşumu sırasında doğa tarafından yaratılmış, güçlü ve dinamik görüntüler sunan benzer bir konsepte sahip. Kısacası doğadan ilham alınarak dizayn edilen Santa Fe, akıcı tasarım felsefesinin en gelişmiş üyesi. Cesur ve hacimli yüzeyler ile uyum içinde olan tasarım, sofistike ve rafine çizgisiyle de eski neslinden daha kaslı, daha agresif ve daha karakterli bir SUV izlenimi yaratıyor. Taze ve ferah bir görsellikle beraber daha verimli motorlar ve daha da fazla konfor öğesini içinde barındıran Santa Fe, duygusal anlamda da sürücüsüne bağlılık gösteriyor.

Hyundai’nin “modern premium” felsefesine sadık kalacak şekilde dizayn edilen Santa Fe, daha geniş kitlelere ulaşmak için birden fazla özel teknolojiyi kusursuzca sunuyor. Aynı zamanda zengin standart donanım listesiyle birlikte klasik SUV’lere göre daha sportif, daha dinamik ve daha kullanışlı bir otomobil temasına sahip.

Daha uzun, daha alçak ve 2700 mm dingil mesafesiyle selefinden daha geniş olan yeni Santa Fe, güçlü bir otomobil izlenimi uyandırırken aynı zamanda 19 inç’lik sportif görünümlü jantlarıyla mükemmel bir görsel şölene imzasını atıyor. Dış kısmında yer alan krom parçalar ile sportif havaya premium bir görünüm katan Santa Fe, derin kapı eşikleriyle de kirleri muhafaza ederek araca inip binerken giysilerin temiz kalmasını sağlıyor. Üçüncü nesil Santa Fe’nin tamamen yeni gövdesi, 2011 yılında Euro Car Body ödülü alan i40 ile tamamen aynı teknolojiyi kullanıyor. Hafif, yüksek mukavemetli çelik ve alüminyum bileşenlerinin karışımıyla üretilen gövde, bir önceki modele göre eğilme direnci ve burulma sertliği açısından daha başarılı. Hyundai’nin Kore’deki kendi Çelik Fabrikası’nda üretilen gövde bir bakıma en dayanıklı malzemeler kullanılarak üretiliyor.

Konfor ve kolaylık Santa Fe’nin temel görevi

Yeni nesil Santa Fe, tüm yolcular için stressiz bir sürüş deneyimi sunması için geliştirildi. Sürücü ve yolcuların rahatlığını artırmak için bir dizi akıllı sistem hazırlandı. Hyundai en son teknolojileri sınırsızca kullanarak radar kontrollü adaptif hız sabitleyici sistemini entegre etti. Işık ve yağmur algılayıcı farlar, koşullar gerektiğinde otomatik olarak devreye giren silecekler ve benzer bir çok donanım yeni otomobilde sunuluyor.

Ayrıca park manevrasını kolaylaştıran ve özellikle kadın sürücülerin korkulu rüyalarına son veren Santa Fe, dar alanlarda bile maksimum performans gösteren akıllı park destek sistemi ile donatıldı. Ayrıca kokpitte yer alan 7 inç’lik ekrana aktarılan geri görüş kamerasının görüntüsü de bu konuda yardımcı olan bir diğer donanım. Dış bükey ve kör noktalar olmak üzere geniş bir görüntü kalitesi sunan bu kamera en küçük objelerin bile fark edilmesini sağlıyor.

Konforu artırmak adına ön koltuklar elektronik olarak ayarlanırken sürücü koltuğu farklı vücut ölçülerini desteklemesi adına tercih sunan özel bir ayar fonksiyonuna da sahip. Hafızalı olarak sunulan bu ayar ile pozisyonu başka sürücü tarafından bozulan koltuk, tek bir tuşla sürücünün en son kaydettiği oturma pozisyonuna hızlı bir şekilde dönmüş oluyor.

Diz mesafesi artırılan Santa Fe, araç içerisindekilere maksimum konfor ve ferahlık sunmasıyla da öne çıkıyor. Ön ve arka diz mesafeleri 38 mm ve 45 mm artırılırken bagaj hacmi de 534 litre olarak sunuluyor. Sınıfının en iddialı ve en verimli bagaj hacmine sahip olan Santa Fe, eskisine göre 37 mm daha fazla bagaj derinliğine sahip.

İsteğe bağlı olarak sunulan 220 Volt priz ile dizüstü bilgisayarlar, araç süpürgeleri ve benzer ev aletlerine doğrudan güç sağlanabiliyor. Bagajda bulunan soket sayesinde de elektrik gücü gerektiren aletlere invertör olmaksızın 200 Watt kadar güç sağlanabiliyor.

En yeni ve en güvenilir Santa Fe

Yeni nesil Hyundai Santa Fe, gelişmiş teknolojisini geçtiğimiz günlerde aldığı güvenlik ödülleriyle de pekiştirmiş oldu. Güvenlik Hyundai için öncelikli olmaya devam ederken, Amerikan araç değerlendirme ve çarpışma testleri programı IIHS (The Insurance Institute for Highway Safety) tarafından yapılan araştırmaya göre de yeni Santa Fe, en güvenilir otomobiller arasına girme başarısı göstermiş oldu. Santa Fe, ön, yan, takla ve arkadan yapılan çarpışma testlerinde, maksimum koruma sağlama adına önemli adımlar attı.

Hyundai Motor Europe Kıdemli Başkan Yardımcısı ve COO’su Allan Rushforth’un konuyla ilgili yaptığı yorumda “Bu tür başarılar bizim için çok önemli çünkü prestijli listede Santa Fe’nin de olmasından gurur duyuyoruz. Hyundai olarak aktif ve pasif güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi ve daha da iyi bir halde sunulması için çalışıyoruz ve en iyisi olacağına dair söz veriyoruz. Ayrıca Santa Fe’nin kendi sınıfında çok yönlü ve güvenilir bir otomobil olmasının IIHS tarafından da doğrulanması doğru yolda olduğumuzu kanıtlıyor” dedi.

Aktif güvenlik sistemleri, yeni nesil Santa Fe sürücülerinin olası bir kaza anında maksimum şekilde korunmaları için geliştirildi. ABS fren sistemi, ESP elektronik stabilite programı, VSM araç stabilite programı, DBC yokuş aşağı fren kontrolü ve HAC yokuş kalkış destek programı en son teknolojiler kullanılarak yeni otomobilde sunulurken şerit uyarı sistemi de sürücüyü olası şerit ihlalinde uyararak kazaların önlenmesinde yardımcı oluyor.