Cem Boneval Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Madem öyle niye bu kadar ortalığı ayağa kaldırdın!??? Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
H. Cenk Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 5-10 gün önce bir eczaneden Nurofen cold istedim vermediler . Reçetesiz satmıyoz dediler. Kalktım tanıdık eczaneye gittim. "Buyrun dr bey ne reçetesi 8 TL" dediler. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ahmet A. Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 (düzenlendi) Alanım olduğu için sadece eczane ve eczacılık faaliyetleriyle ilgili olanları yazacağım yoksa sağlık çok çok geniş bir konu elbette... Olaya halk sağlığı açısından bakarsak; 1- Reçetesiz hiçbir ilaç satılmamalıdır. Ne markette ne bakkalda ne internette ne de eczanelerde.... Ağrı kesici olsa bile doktor ve eczacı kontrolünde kullanılmalıdır. (Doktorun dalgınlığına vs gelir dozlamada hata yapabilir ama eczacı asla yapamaz... İlacı hastaya tarif eden son kişi kendidir... ) 2- Kozmetik ürünler lisans düzeyinde Kozmetoloji eğitimi verilen tek fakülte olan Eczacılık Fak. mezunlarının gözetiminde halka ulaştırılmalıdır. (Güneş kremleri, nemlendiriciler, vücut bakım ürünleri, renkli kozmetikler, kısmen tedavi sağlayan dermokozmetik ürünler, ağız bakım ürünler... liste uzar daha) 3- Anne çocuk sağlığı dediğimiz grubun ürünleri market raflarından çıkarılmalı eczane raflarında ihtiyaca göre sunulmalıdır. (mamalar - biberonlar - göğüs pedleri vs...) Şöyle ki tıbbi mamalar bile (antikolik mamalar, probiyotikler vs... ) marketlerde bilnçsizce halka sunulmaktadır. 4- Hiçbir bitkisel drog 4 yıl farmakognozi 1 yılda botanik eğitimi almış eczacı gözetimi olmadan halka ulaştırılmamalıdır. Aktarlardan çekilmelidir. 5- Radyo ve Tv reklamlarında boy gösteren Gegedan tablet, elma krom tarzında; yok efendim kullanın aynı gece bilmem kaç kez ne yapın ya da bunu kullanın şu kadar kilo verin tarzı sahtekarların ürünlerini; üreten - satan - reklamını yapana ciddi yaptırımlar getirilmelidir. 6- Tüm bunların uygulanabilmesi için ileri görüşlü halkının çıkarını paradan önce tutan politikacılar seçilmelidir.... Devlet açısından bakarsak; 1- İyice düşürülen ilaç fiyatlarına rağmen oluşan bütçe açığına karşı 1 TL'lik ilaçta bile avantadan min. 3TL kaynak yaratılmıştır. 2- Geri ödeme kapsamında olmayan ürünlerde bile muayene ücreti tahslatı yapılacak olup, eczanenin cirosunu suni bir şişirmeye gidilip devlete yapılan iskontolar arttırılacaktır. Burdan da devletin eczaneye ödeyeceği ilaç bedellerinde azalma olacaktır. 3- Olası eczacıların toplu isyanıyla halkın gözünde "eczacı her reforma karşı çıkan adam" olarak gösterilip (medya sağolsun), zincir eczanelerin önü açılacaktır. 4- Bir süre sonra suni olarak şişen cironun yanında azalan karlılığa dayanmayıp kapanan eczaneler ve geriye kalanların sağlık hizmetini yeterince sağlayamadıklarının ileri sürülüp farklı kanalların açılacak olması. (3. madde le bağlantılı) 5- 3yıl önce sayısı 12 olan eczacılık fak (senede yaklaşık 1200 mezun) şuanda hem kontejan arttırımı hemde fakülte sayısının 30u geçmesi sonucu (senede kaç mezun bende takip edemiyorum artık) eczacı sayısının faiş artışı dolayısıyla işsiz eczacıların oluşması bunlarında olası zincir eczanelerde cüzi maaşlarla isihdam edilmesi. (Bazı ülkelerde eczacı sayısı yeteri kadar var diye dönem dönem yeni öğrenci alışı durduruluyor.) 6- 15 milyar dolarlık ilaç ve tıbbi sarf malzemesi pastasının yandaşlara bölüştürülmesi. Eczacı açısından bakarsak; 1- Azalan kar marjı artan işletme giderleri.... 2- 2011'den bu yana ödenmeyen (3ay içinde ödenecek demişti zamanın sağlık bakanı) raf stok zararlarının üstüne haftalık düşüşlerin hala devam etmesi. 3- Gergedanlar cirit atarken senin ruhsatlı ilacı satamaman... 4- Özellikle gece nöbetlerin şiddetli tartışmalara gebe olması.... 5- Birikmiş muayene ücreti borcu olanların (20TL- 60 TL max 140 TL bile gördüm) 2 TL'lik ilacı sırf bunu ödememek için almayacak olması. 6- Bunalıma biraz daha yaklaşmış olması. Halk açısından zaten sizler yazdınız. malesef çok güzel kurmacalar oyunlar oynanıyor ve bizde bilerek veya bilmeyerek dahil oluyoruz. Madem öyle niye bu kadar ortalığı ayağa kaldırdın!??? Abi adamlar demiş ya dün nasılsa bugünde öyle diye. Dünde Prospektusunda "Yalnız reçete ile satılır" yazan ilaçların reçetesiz satışı yasaktı bugünde. Tek fark ceza kesecekler heralde Kaldıki sağlık müdürlüğü bizzat Norlevo bile satılmayacak dedi. Antibiyotik ağrı kesici zaten yasak. Kime inansak ki acaba ??? Mayıs 29, 2013 Ahmet A. tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cem Boneval Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 (düzenlendi) Aynen ben de daha dün üç farklı baba ilaç aldım (aralarında mavi hap yok, sıfata takılmayın), parasını verdim çıktım, kendimi de tanıtmadan. Yani korkanlar ve korkmayanlar var anlaşılan "Yürütme"ye odaklan sen de... Mayıs 29, 2013 Cem Boneval tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ahmet A. Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 (düzenlendi) 5-10 gün önce bir eczaneden Nurofen cold istedim vermediler . Reçetesiz satmıyoz dediler. Kalktım tanıdık eczaneye gittim. "Buyrun dr bey ne reçetesi 8 TL" dediler. Eczacı kamuoyu şuan ikilemde normaldir böyle olması. Herkes birbirine soruyor verelim mi vermeyelim mi diye... Örgütümüzün yaptığı açıklama ortada. Zaten eczacılarımız satmıyordu ki demeye getirmişler resmen... mavi hap O değilde bunu isteyene veya Norlevo isteyene teşhis olarak ne yazacaklar çok merak ediyorum Yaratıcı şeyler çıkabilir.... bende hastaya gıcık kapıp bu teşhisle verilmez diyebilirim artık (erektil disfonksiyon harici ) Mayıs 29, 2013 Ahmet A. tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ahmet Dursun Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Bu "yürütme" organından alıştığımız üzere sürecin bir görünen bir de örtülü amacı var. Öncelikle reçetesiz satılamayacak ilaçların reçetesiz satışının yasaklanmış olması yeni bir şey değil, Sağlık Bakanlığı’nın, 1953’de yürürlüğe giren 6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkındaki Kanunun reçetesiz ilaç satışını yasaklayan 24. maddesi bunu öngörüyor. Ancak bu konuda biraz esneklik sağlanmış ve sıkı denetim yapılmıyor idi, bu durumda aslında öncelikle eczacıların menfaatine idi. Şimdi sıkı denetime başlandı il müdürlükleri aracılığı ile. Halk sağlığı açısından bakarsak olumlu yönü: Gerçekten çok yoğun bir bilinçsiz ilaç tüketimi var. Ve özellikle yan etkileri fazla olan ilaçların gereksiz yere kullanılmasının önüne geçilmesi lazım. Bu da ancak doktor reçetesi ile biraz daha kontrol altına alınabilir. Her ateşi çıkan antibiyotik kullanır bu ülkede, dirençli bakterilerin üremesi ve bunları tedavi edecek ilaçların bulunmaması an meselesi, hastanelerde böyle suşlara rastlamaya başladık. Ağrı kesici olarak NSAİ kullanımı yaygın, peşinden mide kanaması ile geliyor hasta. Ya da masum bir antiallerjik antihistaminik sedatif etkisi nedeniyle direksiyon başına geçen bilinçsiz kullanıcının kaza yapmasına neden oluyor, örnekler uzar gider. Ayrıca bir de kimin cebinden çıkarsa çıksın bir mali israf durumu da söz konusu. Olumsuz yön ise ilaca ulaşımın hem zorlaşmış hem de pahalılanmış olması. Basit bir parasetamol almak normalde 1,5 TL iken ve genelde yan etkisi düşük ve tezgah üstü satılabilecek bir ilaç iken şimdi muayene ve reçete ucreti ödenerek maliyeti 10 TL üzerine çıkmış oluyor. Örtülü amaç da bazılarımızın da belirttiği gibi hastayı tüketici olarak sisteme dahil edip parasını kayıt altına almak ve yarın öbür gün özelleştirem sürecinde pastanın hesaplanabilirliğini kolaylaştırmak ve cazibesini arttırmak. Önlem olarak aklıma gelenler: 1. Doktor muayenesinde ihtiyaç olabilecek ilaçları önceden yazdırmak ve evde bulundurmak 2. Sürekli kullanılan ilaçları raporlandırmak ve ulaşılabilir hale getirmek 3. Eczacıların şimdi vereyim sen sonra reçeteyi getir uygulamasına, en azından tanıdıkları için, devam etmeleri 4. Eczacıların, melsek kuruluşu bazında, İl Sağlık Müdürlükleri ile denetimi belli ilaç gruplarına yönelik tutacak bir mutabakata varmaya çalışmaları @Ahmet A., denetimler ne durumda, bu konudaki ceza tedbirleri nedir, sanırım 200-250 TL bir ceza ödetiliyor, sizin açınızdan durum nasıl gözüküyor? Cem Bey; bir doktor ve sağlık sektörü çalışanı olarak, yorumunuzu dikkatle okudum. Ben 6 -7 yaşımdan beri migrenle boğuşuyorum; bir çok kereler tedavi denedim ama pek de başarılı olamadım. Ağrı kesici dahil herhangi bir ilacı doktor tavsiyesi olmadan da kullanmam ( ki doktor bile verse antibiyotik kullanmaktan çekinirim ) ama şiddetli migren ağrısı yaşadığım zaman Majezik, Apranax Fort kullanıyorum; yoksa hayat çekilmez oluyor. Sadece, bu düzenlemede insan odaklı bir yaklaşım olduğuna inanmıyorum. Sizin yukarıda bahsettiğiniz bilinçsiz ilaç kullanımına yönelik bir müdahele ise oldukça gerekli ama 2.5 - 5 TL ödeyip aldığımız ilaca şimdi 12.5 - 15 TL vermek de sadece bir rant varmış hissi yaratıyor; toplumun sağlığına yönelik olduğundan ziyade... Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ali Balkan Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Doğru demiş, parayı muayene için değil reçete için alıyorlar, katılım değil yazılım payı! Beni en çok rahatsız eden de eczacıları buna alet etmeleri... Ahhh,Hocam biz 'sarı öküzü' çoktan kaptırdık :=((( Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Engin Uzunoğlu Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Sıkıntı haline gelirse sabit kullandığın Glukofen ve Glimax'ı şirket doktoruna yazdırırım diye planlamaya başladım. Haftada bir geliyor. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Servet Ö. Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Aferin Sinüs alamadım ya.. Doktora gidiyorum Ameliyat diyo, bense ne güzel idare ediyodum. Püff. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Özer Öztürk Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 29, 2013 Yolu bilmiyorsan izden gideceksin. Öncelikle önemli ve yaygın kullanılan ilaçlarda marka uygulamasına son verilmeli ve etken madde olarak fatura edilme sistemine geçilmeli. Kutusu 12tl olan ilacı devlet ihalesinde 10kr veren firmalar var. Özellikle antibiyotiklerde ve ağrı kesicilerde hastane ambalajı denilen 500-1000 adet içeren dökme paketleri var. Zaten aynı ilacı fason olarak üretip üzerine istenilen markayı yazan üreticiler var. Pazarlama firmaları da bunları sattırabilmek için çeşitli cambazlıklar yapıyorlar ve bunun için yüksek giderleri var. Doğal olarak bunu da ilaç fiyatına yansıtıyorlar. Markalı satış kalkarsa, doktor ilaç adı yerine etken madde ve dozu yazarsa eczacı gerektiği kadar ilacı bir kutuya koyup hastaya verebilir. 1 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap