Biri Talihsizlik Mi Dedi ?

[taner eviş]

gece  gece  aklıma nerden geldi  bilmiyorum aslında.forumdaşlarımla da paylaşmak istedim 

oldum olası  kendime  bir hobi aracı almak istemişimdir.

geçen yaz  bu mesele  için en büyük girişimimi  yaptım  ve aracımı  da aldım.
iş te  zaten burada  başlıyor.daha  van dan hareket ettiğimiz  dakika ile beraber başlamıştı  talihsizlik serüvenimiz.....

sene  2012 
yer  van
          sıcak bir yaz günüydü  arkadaşım ferdi ile beraber istanbuldan volkswagen golf mk 2 1991  model  turbo dizel aracı beğenmiştik.
araç istanbuldaydı.satan arkadaşla aradık görüştük.çarşamba günü  fiyatta aşşağı yukarı anlaştık.uçak bileti bulamamıştık istanbula.baya geç kalmıştık.artık yaşımız gereği mi  deli  dolu olmamızdanmıdır nedir gözümüzü  kararttık otobüsle gidecektik  istanbula  ama otobüse de bilet bulamadık.neyse  çok yrıntı yapmayayım ankaraya  aldık biletimizi  perşembe günü öğlen otobüse bindik.ve  talihsiz serüvenler dizimiz de burada  başlamış olduk.

 

          otobuse bindik bagajımızı yerleştirdik.koltuk kalmadığı için en nefret ettiğim yer olan en arkada gidecektik.bi baktık ki  en arka dörtlü koltuğun ortaya  bi  sünger  den koltuk yapmışlar  ve ferdiye verilen koltuğun o  olduğunu  öğrendik.muavini çağırıp  güzelce bi kavga ettik neden bu koltuğu bize sattıkları konusunda.ben ferdinin solunda  ve benim solumda olan bir vatandaş ta bizi savundu  biraz ağız dalaşı yaptık.yanımdaki yol arkadaşımızın  tanımamamıza rağmen bizi savunması hoşumuza gitmişti.biraz  muhabbet etmeye çalıştım.
 

- teşekkürler abi  bizi  savundun  yolculuk nereye
- yolculuk nereye ?pek vanlıya  benzemıyorsunuz memurmusunuz? dedim

-  yok gezmeye  geldim oyle gezerim ben    dedi
    açıkçası  ben pek inanmadım  genelde bizim buralara  gelip  gezecek bir tipi  yoktu ama bişey de diyemedik.mesleğni  sordum esnaf mı ne onun  gibi bişi  söyleyip geçiştirdi.Ağrı  üzerinden  yola devam edip Ankara ya  doğru  gidecektik  ben yolculuk en arka sırada  diye  sıkıldığımdan bir ara sızıp kalmışım  hafif  bir frenle uyandım.yolda Ağrı ya  yakın bir yerde  bir askeri çevirme noktasına gelmiştik.askeri personel kararsız kaldı herhalde başta geçi işareti yaptı  sonra  bi anda  kenara çekin işareti yapınca otobus  tatlı-sert bir manevrayla sağa  kırdı arama bölgesine geçmek için.

 

    Bu sırada  hemen üstümüzdeki bagaj bölümünden  bir kargo firmasına air  bir paket  dştü  daha doğrusu  poşet gibi bişeydi düşen.
ben ve ferdi ikimiz aynı anda eğildik poşeti almak için ama yanımızdaki  arkadaş  nasıl bir refleksi  var sa  bilemedim adeta uçarak bizim üzerimizden poşeti bizden önce aldı.konuşurken almış olduğum soğukluk tam burada  kendini bir kuşkuya bıraktı  acaba nedir neyin nesidir  gibisinden  biraz şüphelendim.Otobüsümüz bekliyordu  sıranın kendisine  gelmesi için.
bu arada  yanımdaki arkadaş düşen poşetten 10-12 kadar fotoğraf  ve  bir  kağıt çıkardı.tam olarak bakamadım açıkçası  ama  göz ucuyla baktım resimlere  hep  3-5 kişi  arazi de  boş alanlarda  çekilmiş resimlerdi( sanki bana göstermek için kendisi de resimlere  tek tek bakıyordu sanki  )  sonra  elindeki kağıdı açtı.el yazısı  bir  kağıttı  ve  şöyle  başlıyordu.





    resimlerde görülen  ve adı geçen  şahıs   .......  terör  örgütünde       .....-...... yılları arasında  grev yapmış. Şu   bu  eylemlere  katılmıştır.

 

 

(tabi  bu anlattığım  süre  en  fazla  1  bilemedin 1 buçuk dakika  kadar sürdü.)

ve aracı aramak için askeri personel  araca bindiğinde  çok tedirgin bir şekilde  resimleri koltuğa sıkıştırdı mektup  gibi olan kağıdı da cüzdanına koydu alelacele.

 

       ben iyice işkillendim  yanımdaki  arkadaşıma  telefondan mesaj yazdım ve  anlattım durumu.
o da  tırstı  açıkçası ben de...
 

 

 

neyse  geldik  Ağrı -  Patnos  otogarına  yolcu almaya  ben ve arkadaşım  indik  ben  ihbar edecem  dedim.
  ule   ya  polis  asker  filansa dedi  olsun  o zaman  bizi anlar dedim.Şu an tam hatırlamıyorum  155  i mi  156  yımı aradığımı  ama aradığım yerdeki kişi  bulunduğumuz  yerin kendi bölgeleri olmadığını   kendilerinin ilgili yeri bilgilendireceğini filan söylediler.
biz de  yola çıktık.tedirginlk ve sıcaktan  ben bi daha sızmışım  ve otobüsün durmasıyla tekrar kendime geldim

uyandığım da doğubeyazıt ceza eviinin  önündeydik.sağlı sollu polisler yolu kesmiş.TEM  şunesine ait  bir  araç.
bi  trafik  ekibi .  çevik kuvvet otobüsü  ve  bi de  zırhlı araç  ...
  polis arkadaşlar içeri girip kendilerini tanıttıktan sonra  kimliikleri istedi.tüm yolcuların kimliklerini aldılar  ta ki bizim en arka koltuğa kadar.geldiler  bizimkileri  almadılar

 

ben de ihbarı yaptığımdan dolayı  ihbar ettiğim kişinin eşgalini  filan vermiştim onunda  kimliğini almamışlardı.hımurdanarak bizim kimlikleri almadılar ferdi dedim şimdi gelip artislik  yaparlar  gel kimliklerimizi  verelim dedim.


otobüsten indik  polis memuru arkadaşlardan  birine  abi  malum şahıs içerde yanlış adamları indirdiniz  dedim.ne diyosunuz  anlamadım ki dedi  ben de  yatkilinin kim olduğunu  sordum  ona  yöneldim.ama otobüsten inen diğer vatandaşlar bizden kıllanmasın  diye yetkili polis abimizin koluna  girdik  abi  bizim ferdinin  dayısı  burda trafikçi  tanıyormusunuz  diyerek koluna  girdik otobüsten uzaklaştırdık.
orda  ihbarı bizim yaptığımız  ve ihbar ettiğimiz  adamın halen otobüste olduğunu söyledik.Polis abmizde sağolsun çok sakinmişiz  gibi  gidin parmağınızla  gösterin kim diye dedi.


tekrar bindik otobüse  gittik en arkaya kadar.tam yolcunun önüne geldik  arkamızda polis  adamla  gözgöze geldik  budur  diyemedik.ferdi çantanı istiyorlar  al gel  arayacaklarmış dedim.aldık çantayı indik al abi çanta dedik.polis  memuru da şaşırmışdı  lan malmısınız dedi  bize  
abi tırstık  dediik bizde  en arka da cam dibinde oturuyor dedik.çantamızı arattık otobüse biindik.sonra gelen polis memuru   yanımızda oturan kişiyi indridi otobüsten koltuğun arasına  koyduğu resimleri  buldu.aşağıda  üstünü ararlarken bizim  cüzdanına koydu dediğimiz  mektubu da buldular  sonra  enseden tutup araca bindirdiler.polis memurları araçtakilerin kimliğini dağıtırken  bize göz kırpıp  teşekkür ettiler ve  yanımızdaki  yolcuyu araca bindirip götürdüler......





daha  durun  bitmedi daha  ağrıdayız.
otobus  sağ salim Ankara  otogarına  indi  sabahın köründe  otobüs arıyorduk istanbula  otobüsü  bulduk.

gittik perona  otobüsümüzü  beklemeye  otobüsün kalkmasına  3-4  dakika  varken  otobüsümüz  perona daha yanaşmamıştı  .sonradan bi farkettik ki  diğer firmalarında  otobüsleri peronlarda değilller.uzakta bir kalabalık gördük ve yanaştık acaba sağlık problemi olan biri mi var diye  olay  yeri incelemenin aracını gördük  sorduk  bomba ihbarı dediler.
bir sürü zamanımızı  da orda  bomba imha ekipşerini beklemekle  geçti.neyse uzatmıyım.geldiler patlattılar  vatandaşımızın birisi poşetiyle ekmeğini unutmuş ekmekmiş  patlatılan  :)



neyse  gecikmeyle  İstanbula  doğru  yola  çıktık.notere  yetişmemiz gerekiyordu ve sanayide  birkaç yere gösterecektik arabayı  zamanımız

azalıyordu.saat 2  30 gibi indik  İstanbula . arabayı alacağımız arkadaşla  buluştuk.
gittik sanayiye  notere  bi sıkıntı  yoktu araçta   ya   da  sadece  bize  öyle  görünüyordu......akşam 5 buçuk 6  gibi  İstanbul istikametinden gelip  Van istikametine  doğru  giden  İŞKENCELİ-IZDIRAPLI  YOLCULUĞUMUZ   başlayacak tı .......







devamı  yarın arkadaşlar  saat  gecenin ikisi  olmuş.
mesaide  fırsat bulursam  yarın  yazarım  yoksa ameliyatlar  biter  gelir  yazarım.
dönüş yolculuğumuz da  en az   gicdiş  kadar  garip ti  

[taner eviş]

ve mesai saatinde  bir boşluk  buldum oturdum klavyenin başına   .....

 

 

arkadaşlar  aracım  vw golf mk 2 idi  yola  çıktık  İstanbul kartal semtinden.

işkencemiz  başlamıştı

 

 

daha  kartal dan  çıkmadan arabamızın  hız  ibresi  bi anda  hooop   sıfıra  indi.kaputu açtık  bi  baktık km telinin  ucu kopmuştu.neyse hayrolsun dedik yola devam ettik.

yolda  subaru impreza  gördük  biraz  kapıştık   gayet seriydi aracımız.taaaakii   bolu  tüneline  kadar.bolu tüneline girerken  önümüzde bir  tır  sağ taraftan yokuşu tırmanıyordu.tırı  sollayıp rahatça gitmek için sola geçtik tırın ortalarına kadar gelmiştik ki  tırın muhtemelen kaplama olan lastiği yerinden fırladı.

ve  başka şansımız  olmadığı  için vira bismillah deyip ortaladık üstünden geçtik.bolu tünelinin çıkışında bi lokantada durduk aracın altı çok ama  çok alçaktı  hiç göremiyorduk altını  bişeyler atıştırdıktan sonra  tekrar yola  çıkmak için aracıma  bindim  ferdi  de  son  havasını alıyordu dışarda.ben geri geri çıkarken ferdinin eğilip elini yerdeki siyah bir noktaya sürdüğünü  ve beni çıkardığını gördüm.  Araç yağ sızdırıyordu

neyse  gecenin o saatinde  gidip yağ aldık sızıntının damlama  şeklinde olduğunu gördüğümüz için yola devam etme kararı aldık.

Malatya da  meşhur  kömürhan kavurmacısında akşam yemeğmizi  yedşik  ve  yola  dvam ettik.

elazığ  çevre yoluna girdik  bir  araç arabamızı merak ettiki  bi sağımıza  bi solumuza  girip duruyordu  aracımızı  tam olarak test eme imkanımız  oldu orada  iyi  kaçıyordu.

 

 

giderken sağ sis  xenonunda  bi  göz kırpma  gördüm çevre yolunda olduğumuz için  durmadım sisi  kapattım.

 

sonra  ferdiye

- kardeş yol  çokmu aydınlık  yoksa  bizim farlarda da mı bi sıkıntı var diye  sordum.

 

aracı sağa çektik  bi baktık ki  ne  farı  ne  parkı   hiçbişey  yanmıyordu.

neyse  kaputu  açtık  bi baktık şarj dinamosunun  çıkışındaki kablo  kopmuştu.

aldık  bantladık  ama  arabayı stop  etmiştik.

 

ETMEZ OLAYDIK

 

araç saat  11  gibi durmuştu  sabah 5 e  kadar araba ile uğraştık çalışmadı.ittirdik  durduk.

yediğimiz kavurmayı gecenin ayazında  toprağa  geri  biraktık  

 

bilmediğimiz  sanayi  gibi biryerde araba için uygun biryer arıyorduk.uyumak için.

gece devriye atan polis memuru arkadaşlar  kafayı yiyip yemediğimizi elazığın en berbat mahallesinde olduğumuzu  söyledi.

bizi   sağolsun baya tedirgin etti  bizi gece  gece.sabah  ise  pazar idi 

sanayide açık dükkan aradık saatlerce  sonra  bi  döşemeci  bulup elektrikçi bulması  için ikna ettik sağolsun  bizi  kırmadı

 

 

bizim bantladığımız kablonun haricinde sarj dinamosunun  altındaki  sokette  bi sıkıntı olduğundan dolayı  bu arızayı verdiğini söylediler.

 

aracı  elazığdan çıkardık yola  çıktık  van a  doğru.

giderke bi  baktım ki aracı  biraz zorladığım zaman  simsiyah duman çıkıyordu  arkadan.

acaba yağ mı yakmaya başladı diye  kontrol ettim  baya karaduman atıyordu  

yağ  yakmadığına kanaat  getirdim ama  ne olduğunu  çözemedim.

 

neyse  haftasonumuzu  yiyerek aracı  vana  getirdik

aracı sanayiye  soktum

 

karteri  delinmiş  -  çatlamış   yağ ordan kaçıyormuş

hidrolik ATF  si  boşalıyordu  hid. direksiyon pomppasının orda  bi sekman vardı  ordan  kaçıyormuş

kara duman atmasının  da  mazot pompasından olduğunu söylediler.

sorunsuz  açılan sunroof  bozuldu  bi de üstüne.

 

 

bunlardan dolayı aracımdan o kadar soğudum ki  hemen  ne kadar zararına olursa  olsun satmak istedim.

 

ama  arızalı satmak olmazdı.

karaduman hariç  bütün sıkıntılarını hallettim.

mazot pompasından sandığımız  malum  sorunu  cözemedik.

araç 4 ay kadar bende kaldı

 

sonra arkadaşım ferdinin tayini  eş durumnundan antalyaya çıktı.

ne alakası  var demeyin onlara da  geleceğim

araba için  heryerden arıyorlar ama isteiğimiz fiyatı veren olmuyordu.

 

arabayı antalyadan isteyen birine satmak için ferdi vana  geldi burda biraz kalıp arabayı antalya ya  götürmek için yola koyuldu

araçla  yoldayken motordan gelen ani bi sesdle  hemen durmuş bi bbakmışki  arabanın trigiyer kayışı yerinden çıkmış.evet kopmamış çıkmış.

aracı anca yozgata  kendi memleketine sanayiye atmış.bu kadar talihsizlik içinde en büyük şansımızın belki  de çekici şöförümüzün de  golf sahibi olmasıydı.onun  yedek golf 2 motoru olması  ve aracın arızalanan tüğm parçalarını  ondan sökmemizdi.

araç  yozgat sanayisinden birkaç günde çıkmış  ve ferdi tekrar yola koyulmuştu.

 

taaa ki beni  gece 1 de arayana kadar

 

aracın bana  söylediğine  göre turbosuna gelen biryerdeki  vida  atmış

araç komple  su fışkırtıyormuş

araçta  su durmuyormuş

 

gecenin bir saatinde  nerde olduğunu bilmeden bulduğu ustayla işi halleettikten sonra  tekrar  yola koyulmayı  gözü kesmemiş

araba lanertliymiş gibi arabayı ankaraya bırakıp yürüyerek antalyaya gitmek istediğini söyledi  

 

arabayı ankaraya bıraktık  diyemedim.

araba tam arkadaşın eviniğn önünde V kayışını koparmış ittire ittire  anca eve atmışlar.

bi iki gün yattıktan  sonra  sanayiye bu kez v kayışı ve elemanları için gitti.

 

onuda hallettik ve aracın satılık ilanını güncelleyerek  ankara  yaptık.

 

 

ve sonunda  3  ay sonra  arabam satıldı

 

ve kurtulmuş oldum  mu desem nasip buymuş mu desem ne desem  bilemedim.

 

 

 

 

 

buyrun  kara  belamın da  resimleri  olur  bu.

 

 

Haziran 11, 2013 taner eviş tarafından düzenlendi

[Serdar yaman]

ve mesai saatinde  bir boşluk  buldum oturdum klavyenin başına   .....

 

 

arkadaşlar  aracım  vw golf mk 2 idi  yola  çıktık  İstanbul kartal semtinden.

işkencemiz  başlamıştı

 

 

daha  kartal dan  çıkmadan arabamızın  hız  ibresi  bi anda  hooop   sıfıra  indi.kaputu açtık  bi  baktık km telinin  ucu kopmuştu.neyse hayrolsun dedik yola devam ettik.

yolda  subaru impreza  gördük  biraz  kapıştık   gayet seriydi aracımız.taaaakii   bolu  tüneline  kadar.bolu tüneline girerken  önümüzde bir  tır  sağ taraftan yokuşu tırmanıyordu.tırı  sollayıp rahatça gitmek için sola geçtik tırın ortalarına kadar gelmiştik ki  tırın muhtemelen kaplama olan lastiği yerinden fırladı.

ve  başka şansımız  olmadığı  için vira bismillah deyip ortaladık üstünden geçtik.bolu tünelinin çıkışında bi lokantada durduk aracın altı çok ama  çok alçaktı  hiç göremiyorduk altını  bişeyler atıştırdıktan sonra  tekrar yola  çıkmak için aracıma  bindim  ferdi  de  son  havasını alıyordu dışarda.ben geri geri çıkarken ferdinin eğilip elini yerdeki siyah bir noktaya sürdüğünü  ve beni çıkardığını gördüm.  Araç yağ sızdırıyordu

neyse  gecenin o saatinde  gidip yağ aldık sızıntının damlama  şeklinde olduğunu gördüğümüz için yola devam etme kararı aldık.

Malatya da  meşhur  kömürhan kavurmacısında akşam yemeğmizi  yedşik  ve  yola  dvam ettik.

elazığ  çevre yoluna girdik  bir  araç arabamızı merak ettiki  bi sağımıza  bi solumuza  girip duruyordu  aracımızı  tam olarak test eme imkanımız  oldu orada  iyi  kaçıyordu.

 

 

giderken sağ sis  xenonunda  bi  göz kırpma  gördüm çevre yolunda olduğumuz için  durmadım sisi  kapattım.

 

sonra  ferdiye

- kardeş yol  çokmu aydınlık  yoksa  bizim farlarda da mı bi sıkıntı var diye  sordum.

 

aracı sağa çektik  bi baktık ki  ne  farı  ne  parkı   hiçbişey  yanmıyordu.

neyse  kaputu  açtık  bi baktık şarj dinamosunun  çıkışındaki kablo  kopmuştu.

aldık  bantladık  ama  arabayı stop  etmiştik.

 

ETMEZ OLAYDIK

 

araç saat  11  gibi durmuştu  sabah 5 e  kadar araba ile uğraştık çalışmadı.ittirdik  durduk.

yediğimiz kavurmayı gecenin ayazında  toprağa  geri  biraktık  

 

yahu başınıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmez cinsten bahtınız ne karaymış böyle....

[Ramazan V.]

valla bu kadar çile çektiniz golften hayır geldi mi bari

[taner eviş]

devamını  güncelleyemeden yayınlamışım arkadaşlar  devamını da yazdım

okuyun sonra beraber içmeye  gidelim  efkkarlandım yine.

 

 

valla bu kadar çile çektiniz golften hayır geldi mi bari

 

 

yahu başınıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmez cinsten bahtınız ne karaymış böyle....

Haziran 11, 2013 taner eviş tarafından düzenlendi

[Saruhan Özkan]

aksiyona bak istesen bu kadar olmaz

[taner eviş]

aksiyona bak istesen bu kadar olmaz

hiç  sorma  yaa  

[Onur Sezgin]

sattığınız kişinin numarası varsa arayıp soralım...benzer talihsizlikler devam etmiş mi?

[Ahmet Dursun]

Gerçekten bahtsız bir yolculuk olmuş... Golf eski de olsa oldukça çok sorun çıkarmış ki insan kendine sorar şanssızlık bende mi diye?

Geçmişler olsun; umarım hobi aracı keyfinizi başka bir araç ile tatmin edersiniz.

Bu arada giderken başınıza gelenler de oldukça sıkıntılı; okurken ben olsam ne yapardım diye sordum kendime sürekli?...

Haziran 11, 2013 Ahmet Dursun tarafından düzenlendi

[Ramazan V.]

Golfün Laneti 

[Ümit Vaysaloğlu]

@taner eviş,

Kahkahalar atarak gülmek istedim de, iş yerindeyim kafayı yedi derler diye gülmüyorum.

Ama yüzümde iyice bi tebessüm oluştu, onu da engelleyemiyorum. :D :D

 

Bu arada geçmiş olsun.

Arkadaşınızın arabayı bırakıp yürümek istiyorum demesine ise şu an sesli bir şekilde tepkimi vermiş durumdayım. :D

[Nihat Abukan]

 Verilmiş sadakan varmış, gerçi arabaya bakıp ta 1700-1800 km. yolu sorunsuz bir şekilde alabilecek bir araba demeye bin hacet lazım demeden de edemiyorum..Aklıma İlyas Salman'ın sarı Mercedes'li filmi geldi..

[ufuk özdemir]

Verilmiş sadakan varmış, gerçi arabaya bakıp ta 1700-1800 km. yolu sorunsuz bir şekilde alabilecek bir araba demeye bin hacet lazım demeden de edemiyorum..Aklıma İlyas Salman'ın sarı Mercedes'li filmi geldi..

Başka bir konudaki sarı Mercedes atıfından aklına geldi zaten büyük ihtimal.

[Çağlar Sertan KASIMOĞLU]

Ne çektin bee ) Sonunda kurtulmuşsunuz. Eski araç başa bela. Kullanılmasa bile herşeyi yıpranıyor günden güne.

[taner eviş]

nihat abi  başka  bir konudan esinlendim orda sarı mercedes filminin adından esinlendim...

 Verilmiş sadakan varmış, gerçi arabaya bakıp ta 1700-1800 km. yolu sorunsuz bir şekilde alabilecek bir araba demeye bin hacet lazım demeden de edemiyorum..Aklıma İlyas Salman'ın sarı Mercedes'li filmi geldi..

 

ümit  kardeş  bende herşeyi geçtim de yediğimiz kavurma  güme  gitti  

@taner eviş,

Kahkahalar atarak gülmek istedim de, iş yerindeyim kafayı yedi derler diye gülmüyorum.

Ama yüzümde iyice bi tebessüm oluştu, onu da engelleyemiyorum. : : : :D

 

Bu arada geçmiş olsun.

Arkadaşınızın arabayı bırakıp yürümek istiyorum demesine ise şu an sesli bir şekilde tepkimi vermiş durumdayım. : : :D

 

 

sattığınız kişinin numarası varsa arayıp soralım...benzer talihsizlikler devam etmiş mi?

onur kardeş sattığımız kişiyi bilmiyorumda.arkadaşım ferdi de sorun olduğunu çözdüm.adam antalyada kendisi kullanmamasına rağmen

bindiği  yine golf 4 marka arabanın  yatak sarması  denilen mevzu  gerçekleşmiş  ve  bir sürü para vermişler.

 

aynı ferdi  aynı golfü  bu kez emanet aldığında bir polis gelmiş açıktrafikte durup dururken gelmiş arkadan çarpmış.

konuyla alakalı değil  ama ferdiyle defalarca kec balığa gidip çuvalla  balık tuttuğumuz yerden

ferdi ile gittiğimizde hep eli boş  döndük