Aykut Dizdar Oluşturma zamanı: Nisan 9, 2014 Raporla Share Oluşturma zamanı: Nisan 9, 2014 (düzenlendi) Önceki aracım olan Honda Jazz'ı bağımlılık düzeyinde sevdiğim için yeni aracımla ufak bir karşılaştırma checklist'i yapmayı uygun gördüm. Segment olarak farklı görünseler/sanılsalar da Jazz rahatlıkla C segment bir araç olan Focus'la kafa ölçüşecek niteliklere sahip diye düşünüyorum. İç Hacim: Jazz'ın 400 litreye yakın bagaj hacmi Focus'tan yaklaşık 30 litre daha az. Ancak yakıt deposu arkada değil önde olduğundan arka koltuklar nispeten daha alçak ve aracın arka curve'ü de biraz daha yüksekte kaldığından koltuklar tam yatar pozisyonda Focus'tan fazla bir hacim sağlıyor. Bunun yanında arka koltukların diz mesafeleri Focus'tan fazla. Focus'un komple tavan yüksekliği de Jazz'a nazaran daha alçak. (5-6 santim bir fark olmalı). Bu noktada Jazz'ı mevcut hacmi daha efektif kullandığı için üst sırada değerlendiriyorum. Konfor: Focus'un kokpiti şoför kullanımındaki alanlarda (direksiyon, kumanda kolları, pedallar, kapı kumandaları vs) oldukça üstün. Direksiyon üzeri kumandalar baş parmakla rahatlıkla kontrol edilemiyor, Jazz daha ergonomik. Kokpitin ön yolcu ve orta konsol kısmı Jazz'da daha kullanışlı. Focus'ta iki adet bardak koyma yeri var, Jazz'da altı. Focus'ta nispeten orta büyüklükte bir torpido bölmesi var. Jazz'da ise üst ve altta olmak üzere iki torpido bölmesi var. Focus'un koltukları daha rahat, ancak sırt kısmının ayarlanması zamazingonun çevrilmesi çok zor olduğundan daha külfetli. Direksiyon ayarı Focus'ta üç yönlü, bu bir artı. Focus'ta far düğmesinin konumu şoförün sol dizini oldukça rahatsız ediyor. Arka koltuk için tabandaki orta yükseklik Focus seviyesindeki bir araç için bence kabul edilebilir seviyede değil, Jazz'da bu bölge dümdüz. Focus'un yol tutuşu aracın daha geniş ve daha alçak olması, sert süspansiyonları ve geniş lastikleri nedeniyle Jazz'dan çok çok daha iyi; ayrıca bozuk yollarda Jazz'ın darbeyi içeriye alma ve yüksek hızda kabine ses sızdırma problemleri de var. Ayrıca Jazz'ın kaportası Focus'a nazaran daha ince. Bendeki model Style olduğu için klima manuel. Jazz'ın dört versiyonunda da klima otomatik sunuluyor. Focus'un kliması bana biraz yetersiz geldi. Soğutma ve ısıtma performansı düşük, ayarlamak zor, bazı modlarda üfleme gücü ilginç bir şekilde düşüyor. Belki otomatik klimaya alıştığım içindir bilemiyorum. Son olarak da ses sistemi Focus'ta tam bir felaket. Öncelikle medya sisteminin kullanımı zor. 6 adet ön ayarlı radyo istasyonu yetersiz. Ses süğmesinin hemen üzerindeki yön tuşlarının kullanımı zor. Hoparlörleri ise konuşmak bile istemiyorum. Kaliteli kaynaktan geniş range'de ve tonajda müzik dinlemeye alışkın kulaklar için eziyet gibi gelebilir. Ben sistemi en kısa zamanda 4 kanal bir Alpine amfi ve orta seviye komponent hoparlörler ile değiştirmek niyetindeyim. Overall'da düşünüldüğünde Jazz kesinlikle lider. Tasarım ve Estetik: Jazz'ın neredeyse olmayan burnu araca 60 santimlik bir boy avantajı sağlıyor. Özellikle şehir içinde park ederken ve tam tur dönüşlerde bariz bir avantaj. Jazz'ın bir başka artısı ise görüş açısının çok geniş olması, Focus'ta bagaj camının küçük tutulması bu konuda bir dezavantaj sağlıyor. Ancak Jazz'ın iç hacimde avantaj sağlayan gövde devamı dış tasarım açısından arabaya hantal bir görüntü veriyor. Focus'un arka tasarımı oldukça estetik ve araca inanılmaz bir enerji katıyor. Yüksek hızlarda kabine rüzgar ve yol sesi almaması da çok başarılı. Tasarımda mucize yarattığı için Japon mühendislere bir mansiyon giderken liderliği Focus alıyor. Motor ve Şanzuman: Jazz ve Focus arasında 220cc'lik bir motor hacmi ve 15 beygirlik bir motor gücü farkı bulunuyor. Jazz benzinli bir araçtan bekleneceği üzere en yüksek torka 5000 devir civarında ulaşırken Focus 2500 devirde ulaşıyor. Dolayısıyla kalkışlarda, tırmanışlarda (özellikle araç dolu iken yokuş performansında), hızlanışlarda Focus'un beklenildiği üzere (turbonun da katkısıyla) olağanüstü bir performansı var. Jazz ile dik bir yokuşta beş kişiyle kalkamadığım için aracı geri kaçırıp kaza yapmışlığım bile var. Tartışmasız Focus. Yakıt tüketimi: Jazz'ın övgüye değer tarafı neredeyse Focus'un dörtte biri boyutundaki motoruyla gerek uzun yolda gerekse şehir içinde üzmeyen bir performans sunması ve yakıtta gayet cimri olması. Focus'la şehiriçinde 1 aylık kullanım sonunda 6 litre/100km civarında bir dizel tüketimim varken Jazz'da aynı oranda benzin tüketimim vardı. Daha ucuza biraz daha yüksek performans, gayet memnunum. Focus lider. Henüz Focus'umla uzun yol yapamadığım için bu konudaki performasını karşılaştıramıyorum ne yazık ki. Eğer iletiyi düzenleme imkanı varsa daha sonradan ekleriz. Nisan 9, 2014 Aykut Dizdar tarafından düzenlendi 2 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hasan Seyyitoğlu Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2014 Segmentleri farklı iki araç karşılaştırılması olmuş. Focusa biraz haşin ( Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Burak Saatçı Yanıtlama zamanı: Mayıs 31, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Mayıs 31, 2014 Farklı sınıf ve modellerden Focus a geçmeyi planlayanlar için oldukça şeffaf bir yazı teşekkürler.Ses sisteminin yetersiz oluşu ise beni çok şaşırttı tabi halletmesi en keyifli yanı bugün yüksek ve kaliteli ses dinlemek isteyen kimseye araçlarda sunulan ses sistemleri yetmiyor.Jbl Pioneer gibi markalarla bu sorunda kolay ve ekonomik olarak giderilebilir. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aydın Baran Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Haziran 2, 2014 Bende focus ve Jazz'ı aynı anda kullanmış biri olarak kısacık şunu söyleyeyim. Uzun yolda anlarsın Focusun farkını TDCI focustan sonra benzinli Jazz ı inip itesim geldi uzun yolda klimalı kullanımda. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aykut Dizdar Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 Aracım Mart 2014-Ağustos 2014 itibariyle 15 bin kilometreyi devirdi. Tatil ve aracı denemek amaçlı bayağı bir uzun yol da yapmam nedeniyle oldukça bir kilometreye de ulaştım. Hiç polemiğe girmeden şu maddeleri tarihe not düşmek istiyorum : 1. Son derece yetersiz, başarısız, berbat bir klima sistemi var. 2. Tatlı sert kalkışlarda ayağı debriyajdan çekince baskı balata/volan yönünden, birinci vitesten ikiye geçişlerde şanzuman yönünden, yüksek hızlarda ayağı gazdan çekip tekrar basınca yine baskı balata/volan yönünden "lok lok" diye vurma sesi geliyor. Bu sıklıkla oluyor. 3. Dik yokuşlarda, yarım debriyaj ilerlemelerde yine baskı balata-volan yönünden metal sıyrılıyormuş gibi, araç dışındakilerin dahi duyabileceği yükseklikte, bir uğultu sesi geliyor. Bu bazen oluyor. Aracı henüz 15 bin bakımına sokmadım ancak serviste verecekleri cevabı az çok tahmin edebiliyorum. Forumda yukarıda sıraladığım sorunları tecrübe eden başka arkadaşlar olduğunu da gördüm. Daha önce sahibi olduğum araçlarda ilk bin kilometrelerde bu tür "ciddi" sorunlar yaşamadığım için başlığın ilk yazısında ve burada yazdığım sıkıntıları oldukça önemsiyorum. Neticede an itibariyle Ford aldığıma pişman olmak üzereyim diyebilirim. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ozan Kar Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 Aracım Mart 2014-Ağustos 2014 itibariyle 15 bin kilometreyi devirdi. Tatil ve aracı denemek amaçlı bayağı bir uzun yol da yapmam nedeniyle oldukça bir kilometreye de ulaştım. Hiç polemiğe girmeden şu maddeleri tarihe not düşmek istiyorum : 1. Son derece yetersiz, başarısız, berbat bir klima sistemi var. 2. Tatlı sert kalkışlarda ayağı debriyajdan çekince baskı balata/volan yönünden, birinci vitesten ikiye geçişlerde şanzuman yönünden, yüksek hızlarda ayağı gazdan çekip tekrar basınca yine baskı balata/volan yönünden "lok lok" diye vurma sesi geliyor. Bu sıklıkla oluyor. 3. Dik yokuşlarda, yarım debriyaj ilerlemelerde yine baskı balata-volan yönünden metal sıyrılıyormuş gibi, araç dışındakilerin dahi duyabileceği yükseklikte, bir uğultu sesi geliyor. Bu bazen oluyor. Aracı henüz 15 bin bakımına sokmadım ancak serviste verecekleri cevabı az çok tahmin edebiliyorum. Forumda yukarıda sıraladığım sorunları tecrübe eden başka arkadaşlar olduğunu da gördüm. Daha önce sahibi olduğum araçlarda ilk bin kilometrelerde bu tür "ciddi" sorunlar yaşamadığım için başlığın ilk yazısında ve burada yazdığım sıkıntıları oldukça önemsiyorum. Neticede an itibariyle Ford aldığıma pişman olmak üzereyim diyebilirim. klimasından son derece memnunum, 21-23 derece otomatik olarak kullanıyorum. Muhtemelen polen filtreniz tıkanmıştır. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Semih G. Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 1. Son derece yetersiz, başarısız, berbat bir klima sistemi var. 2. Tatlı sert kalkışlarda ayağı debriyajdan çekince baskı balata/volan yönünden, birinci vitesten ikiye geçişlerde şanzuman yönünden, yüksek hızlarda ayağı gazdan çekip tekrar basınca yine baskı balata/volan yönünden "lok lok" diye vurma sesi geliyor. Bu sıklıkla oluyor. 3. Dik yokuşlarda, yarım debriyaj ilerlemelerde yine baskı balata-volan yönünden metal sıyrılıyormuş gibi, araç dışındakilerin dahi duyabileceği yükseklikte, bir uğultu sesi geliyor. Bu bazen oluyor. 1-Şu Focus'un klimasından şikayetçi olmayan bir tek ben varım sanırım. Belki Eskişehir'in İstanbul'a oranla nispeten daha serin olmasından kaynaklıdır ama şu sıcak yaz günlerinde hiç pişman etmedi beni,bizi. 4.seviyeyi daha denemedim bile geçtiğimiz aşırı sıcaklarda en fazla 3'ü kullandım ki onda bile bazen serin oldu diyerek 2'ye hatta bazen 1'e düşürme ihtiyacı duymuştum. 2-Hiç başıma gelmedi ve duymadım böyle bir ses yorum yapmam doğru olmaz. 3-Bir kere başıma geldi onda da benim biraz aceleme ve birazda acemiliğime denk geldi sanıyorum ki o sesi bende duydum. Dik bir yokuşta önümdeki stop edince bende durdum ve kalkarken özellikle yarım debriyaj kullanınca o sıyırma sesi geldi. Bunun önüne geçmek sanıyorum ki yarım debriyaj alışkanlığını bırakarak mümkün. Araç sorunu mu yoksa pilotaj mı emin olamadım. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Yakup Ç. A. Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Ağustos 19, 2014 -Kliması iyi bakımlarını yaptırın ve ölçtürün bunlar zor şeyler değil. -Yarım debriyaj araba sürülmez yeni araçlar için ölüm demektir. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aykut Dizdar Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 -Yarım debriyaj araba sürülmez yeni araçlar için ölüm demektir. Yarım debriyaj tabi ki araba sürülür. Yarım debriyaj kullanmanın gerektirdiği koşullar vardır. Bu koşullar karşınıza çıktığında arabadan motorlu testere sesi çıkması anormaldir. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Serdar yaman Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 mardinde sıcağın 40-44 derece arasında klimasında hiç bir sıkıntı yaşamadım iki focusumdada Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aydın Baran Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Yarım debriyaj tabi ki araba sürülür. Yarım debriyaj kullanmanın gerektirdiği koşullar vardır. Bu koşullar karşınıza çıktığında arabadan motorlu testere sesi çıkması anormaldir. Yarım debriyaj araç kullanıyorsan her türlü sesin çıkmasına hazır ol ve yadırgama o halde. İyi bir sürücü mümkün olduğu kadar yarım debriyaj ile hareket etmekten kaçınır. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aykut Dizdar Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Yarım debriyaj araç kullanıyorsan her türlü sesin çıkmasına hazır ol ve yadırgama o halde. İyi bir sürücü mümkün olduğu kadar yarım debriyaj ile hareket etmekten kaçınır. "...mümkün olduğu kadar..." tabirini kullanarak savımı desteklediğin için teşekkürler. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aydın Baran Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Burda mümkün olduğu kadar demek yarım debriyaj yapmamaya çalışır demek savınu falan desteklemiyorum aksine yarım debiryaj yapmak acemiliktir diyorum. Başlık içinde tekrar şunu söyleyeyim bırak Jazz'ı civic bile focusun yanından geçemez. 1 Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aykut Dizdar Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Yazar Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 (düzenlendi) Burda mümkün olduğu kadar demek yarım debriyaj yapmamaya çalışır demek savınu falan desteklemiyorum aksine yarım debiryaj yapmak acemiliktir diyorum. Google'da biraz zaman harcarsan half-clutch kullanılmasından kaçınılamayacak durumları veya bir takım "driving tip"leri bulabilirsin. Başlık içinde tekrar şunu söyleyeyim bırak Jazz'ı civic bile focusun yanından geçemez. Bayağı gözlem, deneyim ve karşılaştırma bilgisi içeren doyurucu bir yazı olmuş. Eylül 1, 2014 Aykut Dizdar tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Aydın Baran Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Raporla Share Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2014 Ben sana ne diyeyim arkadaşım, en güzeli sen nasıl biliyorsan öyle kullan, en doğrusu senin bildiğin kabul ediyorum. Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın
Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor
Hesap oluştur
Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.
Hesap OluşturGiriş yap
Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.
Giriş Yap